21

4.3K 239 57
                                    

hoşgeldinizz iyi okumalar dilerim. yorumlarda buluşalım🤭❤️❤️

————

3 hafta önce, Şırnak, Bekir'den

Gözlerimi açtığım hastane odasının içinde bir süre kendime gelebilmek için bekledim. Gözlerimi kırpıştırıp kalkmaya çalıştım ama omuzumdaki ağrı izin vermedi. Acıyla inleyip geri yattım. İki gündür it gibi şu hastane odasında yatıyordum. Daha fenası, sinirlendiğim her dakika bana saçma sapan iğneler yapıyorlar, uyumama sebep oluyorlardı. İki gündür uyuşuk uyuşuk yatmaktan kendime gelememiştim bir türlü.

"Yat şuraya ya," diye elinde kahveyle içeri giren Leyla komutana döndüm şaşkınca.

Defne'yi görmüştüm. Buradaydı, yanı başımdaydı. Dokunmuştum bile, neredeyse gerçek gibiydi. Odadan kaçışını, küçük bir kedi gibi koşarak uzaklaşmasını izlemiştim. Rüya mıydı bunların hepsi? Sakinleştiricilerin etkisi miydi? Ya da özlemden artık halüsinasyon mu görmeye başlamıştım?

"Gerizekalı mısın oğlum sen? Nereye kalkıyon? Hayırdır, gidecek yerin mi var?"

Uyanır uyanmaz Leyla komutanımdan azar yemek için hak edecek ne yaptığımı düşünürken kafamı sinirle geriye yasladım. Cevap vermedim. Komutan, elindeki kahveyi refakatçi koltuğunun kenarına koyup koltuğa oturdu ve yayıldı.

"Yara çok mu fena?" diye sordum kafamı sola eğip ona bakarken.

"Yara fena değil de ameliyattan önce doktorlar daha vahim bir şey fark etmişler."

Kaşlarımı çattım. "Bacağımla mı ilgili?" diye sordum hızla. Geçen sene bacağımdan aldığım mermi sonucu görevden iki ay uzaklaşmış, time geri dönebilmek için eşşekler gibi çalışıp iyileştirmiştim bacağımı. Yine mi sorun çıkmıştı?

Cıkladı, "Yok," diye mırıldandı. "Beynin yokmuş. Bu yaşa kadar fark edilmemesi çok şaşırtıcı, dediler."

Dalga geçiyordu. İnsan, ameliyattan çıkan askeriyle dalga geçer miydi? Bir asker, böyle sinir bozucu bir komutana sahip olmak için ne gibi bir günah işlemiş olmalıydı?

Gözlerimi devirdim. "Komutanım," dedim yorgun yorgun. "Ben biraz uyusam çok iyi olacak."

"Aa," diye kalktı yerinden. "Uyu tabii, yorgunsundur." Yan tarafa düşmüş bir örtüyü kaldırıp üzerime serdi. "Ben sana Defne'den sonra bahsederim. Senin dinlenmem daha önemli."

"Ne Defne'si?"

Heyecanla sırtımı dikleştirip oturur pozisyone geldiğimi görünce güldü. "Aman boşver canım," dedi elini sallarken. "Yat uyu sen. Yeni sakinleştirici yedin, yorgunsundur."

Kadına durduk yere ters gitmiştik, o da işimize yarayacak bilgiye denk gelmişti iyi mi! Hayır, Leyla komutanın da tersi pisti, inada bindi mi adamın burnunda getirirdi. O yüzden hemen yelkenleri suya indirdim.

"Komutanım," diye mırıldandım. "Nolur, yalvartmayın."

Rüya değil miydi acaba? Gerçekten gelmiş miydi? Geri mi dönmüştü?

Leyla komutanım 'adam ol' der gibi başını sallayıp elini örtüden çekti. "Bana bak," diyip parmağını salladı bana tehditkar bir tavırla. "Defne'ye, senin gerçeği bildiğini söylemedim. Kız zaten üç yıldır bok gibi bir haldeymiş senin o lafların yüzünden. Ağzından kaçırıp da kızı daha fazla üzme, belanı sikerim senin. Kız bi de oturup 'Üç sene boşuna mı üzüldüm?' diye kurulmasın kendi kendine."

SığınakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin