Bölüm 4

2.2K 91 38
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

Hepinize iyi okumalar. Bu hikaye bitmiş bir kurgu ve yavaş yavaş yüklüyorum. Yorum ve oylar beni motive ediyor, sizin düşüncelerinizi merak ediyorum yorumsuz bırakmayın. Ayrıca Bedirhan ve Mahru'nun hikayesi bir sonraki bölümde mükemmel bir şekilde karşınızda olacak takipte kalınnn ♥

Arif Bedirhan'ın yanına gelerek;

" Sakin ol amcaoğlu bir kız çocuğu sadece, ne konuştuğunu bilmiyor hadsiz" demişti.

" Tamam Arif hadi sana hayırlı işler, hayırlı olsun mekanın" dedi Bedirhan ve sinirle oradan çıktı. Fatih AVM'nin önünde dikilirken abisinin kaşlarını çatmış ağır ağır geldiğini gördü. 

" Bedirhan abi nereye" diye seslendi.

" Eve geçiyorum Fatih, babam sorarsa söylersin" dedi bir hışımla. Fatih Bedirhan'ın peşinden 

" Ama abi..." diye seslense de abisinin rüzgarı kalmıştı sadece karşısında. Fatih Yusuf abisinin yanına çıktı elinden başka bir şey gelmeyerek. Bedirhan ise öfkeden titreyen nefesini dışarıya vererek bu kızın kim olduğunu, ne kadar da hadsiz olduğunu düşünmeye başlamıştı arabasına binip konağın yolunu tutarken.

Kendi kendine söylenirken Aylin'in yanına oturdu Mahru. Aylin elbisesini deneyip kabinden çıktığında gri, yerlere kadar uzanan, pileli ve üzerinde taş detayları olan kıyafetiyle Mahru tarafından ıslıkla karşılanmıştı.

" Bu ne güzellik böyle, ne cevherler varmış sende de MaşaAllah" dedi gülerek. Aylin Mahru'yu görünce:

" Yaa öylemi diyorsun Mahru, bende çok beğendim sence o da beğenir mi?" dedi. Mahru:

" O kim" derken anlamsızca bakıyordu. Aylin hemen arkadaşının koluna vurarak 

" Kim olabilir akıllı arkadaşım,  İbrahim, hani beni istemeye gelecek olan kişi" dedi. Mahru bir elini alnına koyarak

" Valla benim kafam gitti iyice bu tercihlerden haklısın" dedi gülerek.

" Sen nasıl öğretmen olacaksın acaba" dedi Aylin de aynanın önüne geçip kendine bakmaya başlarken. Aylin'in yengesi Kübra iki kızın yanına bordo bir elbise giyinip gelerek:

" bakın bu nasıl? Ben de bunu alacağım" dedi. Mahru kendini tutamayarak;

" İstemesi olan Aylin'di ama bilemedim, bu çok abartı olmuş sanki" deyince Kübra morali bozularak çıktığı kabine yürümüştü. Kızlar da o sırada birbirlerine bakıp gülüşmüşlerdi. Bir kaç mağaza daha gezip saat 11:45 de kızlarında en beğendiği kıyafet olan gri elbise ve diğer malzemeler ile çıkışa yöneldiler. Mahru bu sırada son senesinin ders kayıtlarını da bin bir macera sonucu yapabilmişti ve en çokta buna sevinmişti. Hapsi saatin daha da geç olmamasına dikkat etmek zorunda olduğu için 12:00 de arabaya binip köylerinin yolunu tutmuşlardı.

Mirzaoğlu konağının önünde tüm heybetiyle duran Bedirhan korumaların büyük kahverengi kapıyı açmasıyla içeriye girdi. Avluda kimsenin olmaması hoşuna gitmişti zira şuanda kimseyle konuşmak istemiyordu. Sağ taraftaki merdivenlere yöneldi genç adam odasına çıkmak için ama tam bu esnada annesi ve halalarının sesini işitti. 

" Artık evlendirin şu oğlanı da Züleyha hanım" dedi Bedirhan'ın büyük halası Berfin. Bedirhan tam bu sözün üzerine duraklamıştı geçip gidecekti ama halasının devam eden cümlesiyle olduğu yerden kıpırdayamamıştı. Gözünün tam alt çaprazında kınayla yapılmış dövme olan, gözleri simsiyah tam bir ağa kızı olduğunu gösteren kilolu ve sözü geçen Berfin hanım:

" Bir kız buldum ben yeğenime...." ile başlayan cümlesini tamamlayamadan Bedirhan girdi içeriye bir hışımla. 

" Hoş gelmişsiniz" 

SEVMEYECEĞİM (BERDEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin