Bölüm 19

1.8K 91 172
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

Nasılsınız bakalım  hikayemiz durdurulamaz bir hal aldı kemerleri bağlıyoruz ☺......

Bedirhan banyoya giderken yüzünde bir gülümseme vardı. Mahru'yu sinirlendirmek onun hoşuna gidiyordu. Kıza eziyet etmek istiyordu ama bir türlü yapamıyordu. Onu ne kadar zorlasa da yapamıyordu içinde ona engel olan bir şey vardı. Aynaya baktığında yüzündeki çarpık gülümsemeyi hemen sildi.

"Kendine gel ne bu yüzünün hali" diye öfkeyle konuştuğunda devam etti.

"O kız bedel ona göre davran" diye telkinlerde bulundu kendine.

Mahru ise banyodan çıkacak adamı korku dolu gözlerle beklerken hızlıca üzerindeki namaz elbisesini çıkarmadan altına kıyafet giyinmeye başladı. Üst üste o kadar çok kıyafet giyinmişti ki:

"Artık bunları çıkaramaz" diyerek hızla kendisini koltuğa attı ve üzerine çarşafını örttü.

Bedirhan banyodan çıkıp eşofmanını giydi üzerine de bir tişört attığında boynunda havlusuyla karanlık odaya yürüdü.

"Ne o yine lambaları mı patlattın" diyerek ışığı yaktı. Kızın bu kez bir şey yapmadığını gördü ama üzeri tamamen örtülü bir şekilde koltukta yatması onu sinirlendirmişti. Kızın yanına gittiğinde biraz daha kıza eziyet etmek için kızın yüzüne kadar örttüğü nevresimi çekti. Mahru'nun gözlerini sımsıkı yumduğunu görünce uyumadığını çok iyi anlamıştı. Namazlığı ile yatmış kızı gören Bedirhan dudaklarını birbirine bastırdı derin bir nefes alırken.

"Uyumadığını biliyorum" dedi ama Mahru ses vermemişti.

"Defolup gider misin başımdan" diye içinden konuşurken bu kez de üzerinden çekiştirilen çarşafı tuttu kız.

"Hadi bakalım Boran Ağa'yı duydun, torun bekliyorlar" dedi Bedirhan yine çekiştirirken çarşafı. Mahru gözlerini açmadan sımsıkı sarılmıştı çarşafa.

"Allah'ım bana yardım et bu insanlar kafayı yemiş" derken Bedirhan kızın yüzüne eğilmişti. Amacı onu korkutmaktı ama kendi kalbi korkmuş gibi hızlanıyordu.

Mahru yüzüne yaklaşan bir gölgeyle gözlerini açtığında Bedirhan'ın tam da yüzünün üzerinde olduğunu gördü. Elleri ile çarşafı sıkarken Bedirhan açılan gözlerle bir an afallamıştı.

"Ne yapıyorsun" diye zorda olsa konuşmaya çalışmıştı Mahru ama kaşlarını çatabilmek için bile zorlanmıştı. Bedirhan ise konuşunca yüzüne çarpan nefesten etkilenmemek için bir yumruğunu sıkmış:

"Sözümü ikiletmeyeceksin, sana beni bekle demiştim"

"Uzaklaş" diyebildi bu kez de Mahru ama neredeyse dudaklarının buluşmasına ramak kalmıştı.

Bedirhan konuşan kızı dinlerken gözleri dudaklarına kaydığında yine öptüğü o güne gitmişti. Mahru korkuyla gözlerine bakarken nefesi de hızlanmıştı.

"Git daha önce o haltları yediğin kızların koynuna" diyebildi Mahru titreyen nefesiyle. Bedirhan kızın korktuğunu titreyen vücudundan çok iyi anlayabiliyordu.

"Niye?" dedi derin ve erkeksi sesiyle.

"Ne demek niye" sordu Mahru ama biraz daha bu mesafeden konuşurlarsa ikisi de alev alacaktı.

"Diyorum ki evde bekleyen bir kadın varken niye paramı verip...gerçi para vermeden de koynuma girmek isteyen çok kadın var-"

"Sus senin günahlarını dinlemek istemiyorum. Cehennemde sana şahitlik yapmak istemiyorum"

SEVMEYECEĞİM (BERDEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin