SELAMÜNALEYKÜM......
Kavuşturan Rabbim'e şükürler olsun :) Gerçekten özledim sizleri geç kaldım bu kez ama çok çok çok yoğun bir dönemden geçiyorum Ramazan da geldi iyice tempom değişti ama artık devam ♥.......
"Sakın" dedi Mahru Bedirhan'ı göğsünden ittirirken. O an da genç adamın da bilinci yerine gelmiş olacak ki geriye çekildi ve hırsla konuştu:
"Ne sandın boşuna heyecan yapma seni öpmeyeceğim" dedi. Mahru adama bakıp:
"Tamam git uzaklaş benden"
"Sen beni sayıklıyordun"
"Ben mi? Kabus...Senin yüzünden kabus görüyorum git"
Mahru rüyasını anlatmayacaktı. Anlatırsa o zaman başına iş alırdı asıl, alay konusu olurdu. Bedirhan hırsla ayağa kalktığında ışığı açtı. Kıza bakıp:
"Git bir yarana bak kanıyor gibi" dediğinde Mahru banyoya gitti elini yüzünü de yıkamak iyi gelecekti kıza.
O gece öyle geçmişti. Mahru geriye odaya girdiğinde Bedirhan yatıyordu. O da sessizce yatağına girdi bir çocuk gibi kıvrıldı yine yatağın bir köşesine.
Günler akıp gitmeye başlamışken Mahru'nun yarası da iyileşmeye başlamıştı. Daha rahat yürüyordu en azından. Akşam yemeğine indiğinde kalabalık sofrada Bedirhan'ın yanına oturduğunda Züleyha Hanım kıza baktı hala alışamamıştı iki buçuk ay olmasına rağmen.
"Bismillah" dedi Boran Ağa herkes yemeğini yesin demekti bu. Mahru yemeğin sonunu bekledi konuşmak istediği şeyler vardı. Yemekler bitmiş ağır ağır sofradan kalkmak için hazırlık yapılırken Mahru boğazını temizledi.
"Boran Ağa" dedi sadece. Tüm masa öylece bakarken Bedirhan yanında oturan kıza baktı. Boran Ağa da kızın konuşması için homurdanmıştı aklınca konuş diyordu.
"Sınav zamanım yaklaştı haftaya sınavlarım var"
Masada soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı. Söz vermişlerdi mecbur kabul edeceklerdi.
"Sen kitap okul diye direteceğine bebe ver 3 ay olacak evleneli neredeyse" diye hırsla çıkıştı Züleyha Hanım.
"Boran Ağa'm" dedi Mahru sanki seninle konuşuyorum der gibiydi. Bedirhan yumruğunu sıkarken dedesine baktı öfkeyle.
"Tamam gideceksin dedik söz ağızdan bir kere çıkar. Kapıdaki adamlar götürür getirir"
Mahru tamam der gibi eğdiğinde Bedirhan sofradan hızla kalkıp odasına doğru yöneldi. Züleyha hanım kıza bakıp:
"Koskoca Mirzaoğlu aşiretinin gelini okuyor mu diyeceğiz baba o söz geçeli çok oldu" dediğinde Bora Ağa gelinine baktı kaşları çatık bir şekilde.
"Söz tutulmak için verilir bizde tutacağız" dedi. O gün masadan kalkan herkeste farklı düşünceler vardı. Mahru kızlarla mutfakta oturdu biraz odasına çıkmak istemiyordu Aliye'nin telefonu çaldı o sırada, ekrana baktığında arayan Nazlı'ydı açmaya korktu kız hemen kapattı ama Mahru görmüştü Nazlı'nın aradığını. Bu saatte ne diye arıyor bu diye geçirdi içinden. Umursamadan kalkıp mutfaktan ayrıldığında odaya gitmeyi hiç istememişti.
Cihan'ın yanında oturan Nazlı kocasının elini alıp karnına bastırdığında:
"Kesin Cihan kesin, hamileyim valla bak oğlumuz olacak"
"Nazlı'm inşaAllah ama dur bir doktora gidelim sonra üzülme"
"Yok bu torun beni aileme de affettirir dedem yumuşar"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEYECEĞİM (BERDEL)
ChickLitDoğuda masal bitmez. Her masal da mutlu sonla bitmez....... Geceye Yemin Olsun "Sevmeyeceğim" diye bağırdı Mahru. Geceye Yemin Olsun ki " Sevmem, Sevmeyeceğim" diye karşılık verdi Bedirhan. İki genç, berdelle evlenirken çok övündükleri gururlarını...