SELAMÜNALEYKÜM.......
Bedirhan ve Mahru'nun şarkısını altta açıp dinlemeyi unutmayın......
Mahru sözleriyle mutfaktaki kadınları şoka sokarken kendisi zoraki gülümsemesine devam ederek:
"Ne yapıyoruz" demişti.
Kızın sözleriyle kendilerine gelen kadınlar bu kez bir şey dememişti. Hepsi işine dönerken Aliye kızın yanına geçip:
"İyi gel bakalım gelin hanım hamaratlığını görelim. Al şu hamuru yap bakalım peynirli böreğimizi" dediğinde Mahru sinirini gizlemek için nefes alıp çarpık bir gülümsemeyle "Tamam" dedi.
Saatler ilerlerken konak halkı da uyanmaya başlamıştı. Bedirhan uyanır uyanmaz kıza baktığında yerinde göremeyince giyinme odasında olduğunu düşündü. Giyinme odasına gitmeden önce banyoya girip işlerini halletti çıktıktan sonra kızı yine göremeyince bu kez merak etmişti. Saatine baktı aşağıya inmek için odasından çıktığında merdivenlerin başında karısının ellerinde içi börek dolu tabakları masaya taşıdığını gördü.
Çok şaşırmıştı o an Bedirhan, garip hissetmişti. Ardından Aliye gelince "Ben bir Yusuf'a bakayım, sen bakmayacak mısın kocana yeni gelin" diye sorunca Bedirhan yürüdüğü yerde durdu. Kızın cevabını dinlemek istedi.
"Sen git Aliye" dedi yumuşak bir sesle sadece.
Bedirhan yine hakaret beklerken bir şey duyamamıştı. Aliye gülerek arkasını döndüğünde:
"Bedirhan" demişti. Mahru da o an gözlerini merdivenlerden inen adama dikti. Sanki onu görmemiş gibi doğruca mutfağa yöneldi.
Aylin Bedirhan'ın yanından geçerken:
"Valla çok şaşırdım Bedirhan. Sabahın erken saatinde kalkmış mutfağa girmiş, ben Mirzaoğlu geliniyim bende yardım edeceğim diyordu"
Bedirhan Aliye'nin söyledikleriyle gördüğü manzarayı birleştirmeye çalıştı. Dünkü söylediği sözler mi yoksa korkutmuştu bu kızı diye düşündü ama nafile. Bu kız iki tehditten korkmazdı.
Kafasını salladığında ağır ağır masaya oturmadan avludaki oturma alanlarına oturdu. Mahru mutfağın kapısının aralığından onu nefretle izlerken durdu ve kendisiyle kesişen gözlerle bakışlarını düzeltti. Savaş ilanı gibiydi bakışları. İkisi öylece gözleriyle savaş verirken Berfin ve Lorin peş peşe merdivenlerden inmişlerdi. Ne Bedirhan'a günaydın demişlerdi ne de başka bir şey. Sessizce masaya oturduklarında ikisinin de gözlerinden nefret saçılıyordu.
Tüm konak halkı yavaş yavaş masaya indiğinde Boran Ağa'nın gelmesiyle herkes masaya oturmuştu, Mahru da dahil. Bedirhan'ın yanına geçerken genç adamla göz göze gelmemek için savaş vermişti.
Hepsi yemeğini yerken Bedirhan böreğe ikinci kez uzanmıştı. Boran Ağa da isteyince Sevda böreği yaşlı ağaya servis yapmıştı.
"Bu aynı Hanım Ağa'nın böreğine benzemiş bana onu hatırlattın Sevda" demişti Boran ağa. Sevda yenen böreklere bakıp:
"Dede ben yapmadım Mahru yaptı bu börekleri" deyince adam kıza bir kez daha özlemle baktı. Onda gerçekten de karısının gençliği vardı. Bedirhan elindeki son lokmayı da ağzına atarken Sevda'nın söylediği sözlerle öksürmeye başladı. Züleyha hanım Mahru'ya bakıp:
"Su versene ne bakıyorsun" diye çıkışınca genç kız önündeki suyu mecburen doldurup yanındaki adama uzattı.
Bedirhan kızın verdiği suyu içerken masadaki gençlerde de ufak kıkırdamalar vardı. Mahru iyiyi oynamaktan daha şimdiden yorulmuştu. Aslında iyiydi o ama bu aileye karşı nefret doluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVMEYECEĞİM (BERDEL)
ChickLitDoğuda masal bitmez. Her masal da mutlu sonla bitmez....... Geceye Yemin Olsun "Sevmeyeceğim" diye bağırdı Mahru. Geceye Yemin Olsun ki " Sevmem, Sevmeyeceğim" diye karşılık verdi Bedirhan. İki genç, berdelle evlenirken çok övündükleri gururlarını...