Bölüm 27

2.1K 99 254
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

Haftada bir güne geri düştüm ama Ramazan'dan dolayı diyorum :).......

İnşaAllah her hafta en az 2 bölüm düzenime geri dönmek istiyorum Mahru ve Bedirhan'ın hikayesini sizden yorum almak çok heyecan verici çünküü ♥.......

"Bu kez mecbursun" diye yineledi Boran Ağa ama Bedirhan için dedesini duymak mümkün değildi. Aklında arabadan koşar adım giden kız vardı.

"Bak dede ben bir şeye mecbur değilim. Ağalık abimlerin hakkı benden büyükler, onlar yapsın"

"Olmaz oğlum onların kabiliyeti yoktur bu işe, hem benim de abim vardı ama babam bana verdi ağalığı"

"Benim kabiliyetimin olduğunu nerden çıkardın"

"Senin var, seni ben yetiştirdim bilirim. Şimdi bir çocuk kaldı sadece, 3 ay içinde bize bir torun vereceksin"

"Boran Ağa ben başa geçersem yakarım, yıkarım. Senin o bir arada tutmak istediğin milletin dağılır"

"Dağılmaz Bedirhan dağılmaz, sen dediğimi iyice anladın mı sana 3 ay veriyorum yoksa halana verdiğim sözü tutarım Lorin'i...."

Bedirhan hırsla kesti adamın sözünü.

"O sözü kim kime neden vermiş beni zerre ilgilendirmez. Ha illa bir kuma alınacaksa ben istediğimi alırım bu yine Lorin olmaz aklınıza sokun"

"Ben sana diyeceğimi dedim Bedirhan"

"Ben de sana son sözümü söylüyorum. O bebek bu konağa doğmayacak değil o kız kim gelirse gelsin bu eve"

Bedirhan son sözünü söyleyip hırsla dedesinin yanından çıktığında çenesini sıkmaktan gerilmişti kasları. Kafasını yukarıya kaldırdı bir medet umarcasına, nedenini sorguladı neden benim başıma geliyor dedi öfkeyle. Odasına çıktığında Mahru'nun koltuğa yattığını gördü yüzüne beyaz bir şal düşmüştü, uyuyakaldığı her halinden belliydi.

Yanına gittiğinde ellerini uzattı, kızın yüzüne düşen şalı geriye çekti usulca. Karşısında sanki bir melek yatıyordu. Yumruğunu sıktı hemen, kalbindeki anlamsız his onu artık sinirlendirmekten çok telaşa sürüklüyordu, korkuyordu sanki.

Elini Mahru'nun yüzüne doğru uzattı yanağına dokundu sanki kırılacak bir şeye dokunur gibi. Bunu yapmaya çekiliyordu o anda kız hareketlenince hızla çekti ellerini.

"Ne oluyor Bedirhan" dedi öfkeyle yatağına giderken. Anlamıyordu hiç tatmadığı hisler kendisini esir alırken nasıl sakin olabilirdi ki genç adam. Dedesinin sözleri dolandı kulaklarında Mahru'ya bakarken.

"Bu kızın üzerine mi kuma alacaksın" dedi kendi duyabileceği bir tonda.

"Neden almayayım iyi de olur abisi namusumuzu lekeledi"

"Abisi lekelediyse kız da temizledi"

"Nazlı hamile ama kısas olmalı"

"Bir can gelecek dünyaya ne kısası Bedirhan"

Bedirhan kendi kendine konuşup cevaplar verirken aslında içindeki korkuları bastırıyordu. Belki 3 aya değil ama 1 seneye kalmaz bu bebek mevzusu başlarına çok dert açacaktı. Yanına kimseyi yakıştıramazdı artık genç adam, bu saatten sonra olmazdı.

Kapıyı açtı Mahru sabahın en erken saatinde, uyuya kalmıştı dün gece iyi de olmuştu diye düşündü. Yoksa kavga edecekleri bir gece olacaktı. Kapıyı sessizce kapatırken Bedirhan'ın uyanmaması için parmak uçlarında çıktı odadan.

SEVMEYECEĞİM (BERDEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin