SEVMEYECEĞİM (BERDEL)

Bölüm 25

SELAMÜNALEYKÜM.......

Yeni bölüm uzun ve bence olaylı oldu bakalım siz nasıl bulacaksınız, keyifli okumalar ♥.......

Ayaz o anda elinin bir alev yığınına sokulduğunu hissetti. Mahru ise elini hızla çekmek için kendine gelmeyi beklemişti ilk şok onu bayağı etkiledi. Bedirhan Mahru elini çeker çekmez acıyla elini tutan kıza baktı. Mahru sadece elini tutuyordu canı yanmıştı ayrıca o adamla neyin kan kardeşi olacaktı, eli kanlı katille ne kardeşliğinden bahsediyordu Boran Ağa.

Elini yıkamak için arkasındaki lavabolara yöneldiğinde Bedirhan'da ayaklarına hakim olamamıştı. Kızın korkuyla uzattığı elinin altına elini koyarak tuttu ve suyun altına götürdü usulca. İkisi de birbirine baktı o anda. Su Mahru'nun elindeki kanı götürürken Bedirhan kızın elini geriye çekti ve büyük bir peçete yığını ile kızın eline bastırdı.

"Tamam bırak" dedi Mahru o sırada Ayaz öfkeyle içeriye yürümüştü.

"Ne oldu Ayaz" dedi babası oğlunun yüzünden okunan siniri görünce.

"Ne olacak berdel gelini ile kan kardeşi oldular" dedi Boran Ağa.

Avludakiler yine ne duyduklarını idrak edene kadar zaman geçmişti.

"O kansızla Ayaz nasıl kan kardeş olur baba, burada kan kardeş demek kutsaldır" diye öfkeyle konuştu Berfin Hanım.

"Evet artık Ayaz'ın kardeşi senin de evladın sayılır. Ben size o kız bu evdeki kanı durdurdu, susacaksınız dedikçe durmadınız hem de kızın kendi kanını akıttınız. Tek çare kanla kardeş olmaktı yerine getirdim"

"Dede sen bana bunu yapmayacaktın..."

"Ayaz ben sana bunu yapmasam Bedirhan ile ne yaşayacaktınız beni konuşturma ortalık yerde"

Ayaz hırsla kalkıp giderken Kadir Ağa oğlunu durdurdu.

"Ayaz otur bu gece her şeyi bitirmeye geldik, küslük yok. Büyüklerine saygısızlık etme" dedi kalın sesiyle.

Ayaz babasını dinlerdi elini sıktığı gibi geri döndü o kalabalığa karışmak zorunda kaldı.

Saatler ilerlerken Mahru odasından çıkmamıştı. Elini beyaz bir bezle sardı tek başına, Bedirhan da artık bir nebzede olsa durulmuştu. 

İlk gerginlik yoktu üzerinde. Burada kan kardeşliği süt kardeşliği gibiydi belki dinen bir hükmü yoktu ama törede hükmü büyüktü.

O gece Ayaz için bitmemişti, Bedirhan ise dalga geçerek bakmıştı kuzenine. Ne hayal etmişti ki, onun namusuna uzanabileceğini mi? 

Kirmanlar gecenin ilerleyen saatlerinde evden çıktıklarında Berfin Hanım Züleyha ile konuşup Fatih'in nişanlısı Zeyno için artık eve getirme vaktinin geldiğinde karar kılmışlardı.

Bedirhan odaya çıktığında kanepenin üzerinde yatan ve nefes alışverişi düzene binmiş kıza baktı.

"Hala o başındakiyle uyuyor sanki görmedik saçlarını" dedi sinirle sonra eline kaydı gözleri.

"Sen neden yatakta değilsin hem, bu kız adamı deli eder" diye devam etti. Yatağa yürüdüğünde uzandı öylece Mahru'nun yatmadığı yere. Kafasını koyar koymaz sanki kızın kokusu doldu yüreğine, her yere sinmişti onun kokusu.

Gözlerini kapattı kendini o kokuya bıraktı Bedirhan huzura yolculuk yapmıştı bir anlığına, açmadı açamadı gözlerini uyuya kaldı öylece.

Haftalar geçerken Mahru artık sınava gitmek için hazırdı. Elinden geleni yapmıştı, bugün sınavı vardı. Sabah erkenden kalkıp hazırlanmıştı, Bedirhan'ı kaldırmadan konağın kapısından çıktı.