Bölüm 33

3.2K 139 273
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum merakla ve okumayı çok seviyorum bilginizeee ♥......

Bu arada kitabımızı paylaşalım daha çok okura ulaşalım diyorum ben sizce nasıl olurrr ☺Paylaşalım ve yeni okurları da aramıza çağıralım mııı 🥰🥰.......

Bedirhan'ın ateşlediği silah büyük salonda kaosu da beraberinde getirdi. Boran Ağa işlerin artık kontrolünden çıktığının farkına vardı ama iş işten geçmişti.

Ayaz son kahkahasını atarken Bedirhan gözünü bile kırpmadan tetiği çekmişti. Kuzenini tam kalbine yakın bir yerden vurduğunda üzerine atlayan insanlarla o da aynı Ayaz gibi yere yığıldı. Tek farkla Ayaz'dan kan akıyorken Bedirhan canlıydı.

Sadi Ağa Kirmanları seferber etti Ayaz hastaneye yetiştirilmek için hızla odadan çıkarıldığında Bedirhan da Mirzaoğulları tarafından diğer kapıdan çıkarılıyordu.

"Bırakın" diye nidalar atarken sanki sarhoş gibi yalpalıyordu Bedirhan. 

İbrahim Ağa oğlu Yusuf'a emanet etti Bedirhan'ı konağa götürmesi için. Karmaşanın içinde Boran Ağa'nın yanına geriye döndüğünde yaşlı ağanın büyük koltukta düşünceli bir şekilde oturduğunu gördü. 

"Baba" diye yanına yürüdüğünde Boran Ağa kaşlarını çattı.

"Bu hiç iyi olmadı İbrahim hiç iyi olmadı hem de"

"Ne yapacağız peki"

"Bedirhan nerede"

"Konağa gönderdim çocuklarla"

"Bu saatten sonra Ayaz yaşasın diye dua etsin yoksa....yoksa Berfin Lorin'i ne olursa olsun Bedirhan'a verir"

"Baba"

"Yürü gidelim hastaneye" diye ayaklandı Boran Ağa. İbrahim Ağa şaşkındı ve korkuyordu. Kan davasından, oğullarının ölümünden Bedirhan'ın ölmesinden korkuyordu artık. 

Mahru açılan yatağın içine girdiğinde gözlerini kapattı ama her kapatışında sıçrıyordu. Dün gece Bedirhan'la yaşadıkları şeyler geliyordu aklına, yanakları kızarıyor, sinirleniyor utanıyor öfkeleniyordu. 

"Neden gitmiyorsun aklımdan neden" diye sinirle doğruldu yerinde, kardeşlerine baktı karanlıkta görebildiği kadarıyla. Hepsi uykuya bırakmıştı kendilerini.

"Allah'ım kalbim ağrıyor"  

Mahru kalbine dolan sızıyla birlikte elini kalbine götürüp yüzünü göğe kaldırdı.

"Abim...abime bir şey mi oldu yoksa" diye endişeyle nefes alıp veriyordu, aklına Bedirhan'ın elini kana buladığı gelmemişti genç kızın. 

Konak büyük bir sessizlik içindeydi. Kirmanlarla yaşanacak bir kan davasında soyları t ehlikeye girerdi. 

"Ben sana yapma dedim oğul yapma, şimdi ne olacak"

"Sus anne!" Bedirhan öyle gür bağırdı ki kadınlar dikildikleri yerde sıçradı.

"Benim namusuma göz dikemez kimse"

"Ne namusu oğlum o kız dün vardı bu gün yok, elinin kiri boşarsın olur biter----"

"Anaaa"

Bedirhan annesinin üzerine hırsla yürüdüğünde Yusuf durdurmuştu onu. Annesine bir şey yapacağı yoktu elbette ama Mahru hakkında bu denli terbiyesizce konuşması onu delirtmeye yetmişti.

"Sakınnn" nefes nefese hırlıyordu genç adam "Sakın bir daha böyle konuştuğunu duymayacağım"

Züleyha hanım artık emin olmuştu oğlunun bu tavrıyla beraber. Bedirhan o kız için annesine sesini yükseltmişti. O kıza karşı hisleri oluşuyordu bunu en yakın zaman da engellemeliydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEVMEYECEĞİM (BERDEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin