Bölüm 29

2.3K 120 364
                                    

SELAMÜNALEYKÜM.......

"Herkes iyidir inşaAllah. Bende iyiyim çok şükür sizden uzak kalmak dışında tabii ♥. Gerçekten çok özledim sizin yorumlarınıza cevap verememek, yeni bölüm yayınlayamamak zordu benim için ama artık bittiii  ☺......."

Satır arası yorumlar en sevdiğim  bekliyorum heyecanla ♥.......

"Artık seni benden kimse alamaz"

Bedirhan kurduğu cümlelerin ağırlığını biliyordu. Kalbinden dökülen bu sözler onun hisleriydi daha önce kimseye beslemediği hisleri.

Mahru kollarını kendisine sarmış adamın sıcaklığında akıttığı gözyaşlarını eliyle silmek isterken hareketlendi. Kafasını genç adamın göğsünden yavaş hareketlerle kaldırdığında Bedirhan kızın gözlerine bakıyordu.

Genç kız bu kadar yakın durduğu adamdan ilk kez rahatsız olmadan konuşmaya devam etti.

"Beni azat et sana yemin ederim ki beni buradan gönderirsen bir daha asla karşına çıkmam, ailemi doğduğum bu şehri arkamda bırakırım. Her şeyi unuturum ne adımı ne görüntümü kimse hatırlamaz ne olur"

Bedirhan sıcak nefesi yüzüne çarpan kıza baktı. O konuştukça nabzı yükseliyordu, o onu bırakamamaktan bahsederken karşısındaki kız kendisinden ne istiyordu, imkansızı...

"Mahru...Kalk odaya git" diyebildi sadece Bedirhan. Aklı ve duyguları arasında sıkışıp kalmıştı. Ne esip gürleyebiliyor ne de ılık bir rüzgar olup karısının boynuna sarılabiliyordu.

Mahru karşısındaki adamın bunu kabul etmeyeceğini biliyordu ama söylemekten de bıkmamıştı. Kendisini geriye çekip Bedirhan'dan ayrıldığında hırsla odasına çıktı. Bedirhan avluda yerde kalmıştı.

Karanlık avluda yerde öylece ne kadar kaldı bilmiyordu. Omuzlarını dikleştirerek ayağa kalktığında etrafında dolandırdı gözlerini. Bu konaktan kendisi de kaçmıştı, şimdi o kızı kendisinden başka kimse anlayamazdı. Güç ise güç, acımasızlıksa acımasızlık:

"Ben de Bedirhan Mirzaoğlu isem atalarımın, dedelerimin kanı üzerine yemin ederim ki bu konağın bu şehrin gördüğü en büyük ağa olacağım. İşte o zaman Mahru'yu serbest..."

Devam edemedi serbest bırakacağım derse yemin etmiş olacaktı. Yemin ederse tutmak zorunda kalmak ona ağır gelmişti.

Mahru odaya girdiği gibi ayağındaki ayakkabıları çıkarıp fırlattı kapıya doğru.

"Allah hepsinin belasını versin"

Hırsla savurduğu ayakkabılarından sonra boğazını sıkan örtüsünü çekiştirdi başından. Üzerindeki her şeyden kurtulmak istiyordu bu geceye dair ne varsa kaybetmek.

"Aptal Mahru o adamın göğsünde mi ağladın sen, özgürlük mü dilendin bir dilenci gibi, aciz..."

Kendisine o kadar çok kızıyordu ki üzerini nasıl değiştirdiğini bile fark edememişti.

"Bu geceden sonra ağlamak yasak sana yasak"

Kapı açıldı o anda, gözlerindeki son nemleri de abdest alırken akıtmıştı. Bedirhan odaya girdiğinde genç kız yüzüne bile bakmadan köşede namazını kılıp koltuğa koştu.

Genç adam havlusunu alıp banyoya girdi ifadesizdi. En iyi yaptığı şeyi yapıp duygularını gizlemeyi başarmıştı. Ayaz'ın cezasını ise daha kesmemişti, ona neler yapacağını düşünürken sıcak suyun buharına bıraktı kendini.

Kına Boran Ağa'nın uyarısıyla devam ediyordu ama herkes diken üzerindeydi. Kirmanlar hastaneye giderken Berfin büyük yeminler savurmuştu.

"O kızın ölümünü ben getireceğim hem de senin elinden Boran Ağa"

SEVMEYECEĞİM (BERDEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin