Krallıkların Savaşı

6

Dışarıya çıkmıştık ve binayı arkamızda bıraktık. Herkesin ağlamamak için zor durduğu belliydi ve yuri ile Hannah bir anda hıçkırarak ağlamaya başlayınca ben de dahil kimse kendini daha çok tutamadı. Hepimiz yere çöküp ağlamaya başladı.Julia'nın gözyaşlarından omzu ıslanmış olan Sam "gerçekten buna inanamıyorum,o lanet adam hepimizin ailesini gözünü kapamadan yok etmiş" dedi.Char "SUS SAM" diye bağırdı ve tekrardan ağlamaya koyulduk.Eliy elimi tutup kafamı omuzuna yatırıp "anneni bulacağımıza ve bu katliamı engelleyememiş olanlardan intikam alacağımıza söz veriyorum"dedi.
sonunda herkesin hıçkırıkları dinmeye başlayınca Yijin ayağa kalktı ve "pekâlâ,bunun intikamını almayı canım pahasına istiyorum o yüzden önce kral ve kraliçeyle konuşmamız lazım ve şimdi sarayın yolunu tutmamız lazım,lütfen benimle gelin."
"Ben varım" dedi Emma
"Ben de" dedik Eliyle aynı anda
"hepimiz varız o zaman?" dedi Yijin soru sorar bir sesle
"Tabiiki de" dedi Yuri hâlâ gözyaşlarını silerken.
"Ben sarayın yolunu biliyorum beni takip edin zaten buraya çok yakın" dedi Yijin ve ardından yürümeye başladı. Hepimiz ardından gittik.

Yaklaşık 15 dakikada saraya ulaştık. Kapıda tabiiki de muhafızlar vardı ama onlarla konuşmak için hiç tereddüt etmedim. Annemin ağlarkenki görüntüleri aklıma gelince intikamdan başka bir duygu düşünemiyordum. Muhafızların yanına gittim ve "Kral içeride mi?" dedim kumral muhafız ise "Sizin eğitimde olmanız gerekmiyor mu?" diye sordu "Ailelerimizinde öyle olması gerekiyordu ama büyük ihtimalle şuan nerede olduğu bilinmeyen bir toprağın altındalar hatta belki cesetlerini gömmediniz bile sadece sakladınız!" diye resmen hıçkırdı Yuri. Muhafızlar bir süre gergin bir şekilde bakıştıktan sonra bir muhafız Yuriye yaklaşıp dişlerini sıkarak "bağırma" diye fısıldadı.Yuri ise muhafızınkine eşdeğer bir ses tonuyla "eğer krala haber vermezseniz gerçekten bağıracağım" dedi.
Muhafız birkaç küfür savurarak sarayın kapısından girecekti ki kapıda kralla karşılaştı."Sanırım bizi fark etmiş"diye kulağıma fısıldadı Eliy. Kral "gelin çocuklarda bu konuyu içeride konuşalım" dediğinde içimden bu kadar kişinin ölümüne nasıl göz yumduğunu,şuan nasıl bunu diyebildiğini sormak geldi ama maalesef saraya girmekten başka çaremiz yoktu,hiçbirimizin.birbirimize baktıktan sonra yavaşça kapıdan girdik.

İçerisi çok şatafatlıydı.beyaz ve gümüş kaplamalar doluydu. Sağda sonsuza uzanıyormuş gibi görünen merdivenler vardı. Kral bizi merdivenlere doğru yönlendirdi ve birbirimize sürekli kaçamak bakışlar atarak merdivenleri yavaş yavaş çıkmaya başladık.Eliy yanıma yaklaştı ve nazikçe kolumdan tuttu. Kral bizi ilk kattaki karşı karşıya kapıların olduğu yerlerden geçirdi ve sol taraftaki bir kapıyı açtı. Yemek masası ve birkaç sehpanın olduğu odaya girdik kralın ardından hepimiz masaya oturduk. Kral Yuriye dönerek "ne söylediğini duydum o yüzden hepinizin suikastçinin geçmişini ve ne yaptığını bildiğinizi varsayıyorum. Yaptığı canice şey için onu cezalandıramadığımız için özür dilerim.size zarar verip veremeyeceğinden emin de-"
"O öldü" dedim düz bir ses tonuyla
"Ne?" dedi başkan
"O öldü" diye tekrarladım "Kaçtığımız "sözde" eğitim binasında onu öldürdüm ve ceseti hâlâ orada."dedim
"Krallığımızda suçluları öldürmek suç olmadığı için şanslısın genç hanım.ayrıc-"
"bir şey diyebilir miyim?" diye kralın lafını böldü Eliy.
"dinliyorum."
yanındaki ben'i gözleriyle işaret ederek "onun seçilmiş kişi olduğuna eminim,savaşta bir işe yarabilir diye söylemek istedim."
kral ilk başta şaşırdı ve sonraki saniyelerde düşünür gibi durdu."savaşta kendi ırkının özelliklerini kullanmak aslında yıllar önce yaptığımız sözleşmede yasak ancak 4 ırkta bu kuralı çoğu zaman çiğnedi o yüzden seçilmiş kişi olman işimize yarayabilir.tabii güçlerini hemen kullanıp bir şey yapacaklardır ve diğerlerini uyaramayacaksındır ama kendini bile kurtarsan krallığı kurtarmış sayılabilirsin"
Kapı çalındı ve kralın su eşi geldi. Krallıklar kurulduğundan beri kral ve kraliçenin farklı ırk olması gerektiğiyle ilgili bir kural vardı,tarih dersinde öğrenmiştik. Yani krallıkta kral ateş ise karısı su olmak zorundadır.aynı şekilde karşı krallıkta da kral toprak ise eşi hava olmak zorundadır.
"bunlarda kim Louis?" diye sordu kraliçe
"birkaç konuk Madra,gel otur birlikte konuşalım."