23. Bir Meleğin İntikamı

256 63 33
                                    

    "Saçlarından asılır ruhum..."

 
   Ellerimi birbirine kenetlemiş kapının önünde bir sağa bir sola yürüyordum. Öfkelenmek falan hiçbir şey değil. Endişeden deliriyordum. Peşinde olan birileri vardı. Acaba farkında mıydı? Peki neden peşinde birileri olsun ki? Sıradan bir öğretmen. Belki de saplantılı bir platoniğiydi.

   "Ne zaman kafanı toparlayacaksın?" diyen Fısıltı'yı duymamış gibi yaptım. "Kız garip. İsmiyle onu bulamıyorsun ayrıca."

   Gözlerim balkonda duran çiçeğe kaydı. Mor yaprakları çoktan kapanmıştı. Karanlık çökmüş, hava  daha da soğumuştu ama Ela hâlâ dönmemişti.

   "İyi midir?"

   "O salak ayağı kayıp düşse yine dört ayağının üzerinde durur." dediğinde alt dudağımı ısırmıştım ki manavın önünden geçen Ela'yı gördüm. Hızla evin merdivenlerinden inip yanına gittiğimde şaşkınca yüzüme baktı.

   "Beni bekliyordun?"
  
    Sorusunu umursamadan ellerimi kollarına koydum ve dikkatle vücudunu inceledim. Hırpalanmış ya da incinmiş gibi durmuyordu.

   "İyi misin?"

    Sorum ile kafasını salladı.

    "Evet. " dedi tedirgin bir tavırla. "Asıl sen iyi misin?"

    Gözlerimi gözlerinde gezdirdim. Uzun uzun baktım. Bir şeyler saklamıyor olduğundan emin olmak istedim.

   "Bugün peşinde bir adam vardı." dediğimde kaşları havaya kalktı.

   "Nasıl yani?"

    "Hiç değişik bir şey fark ettin mi?" dedim inatla. "Garip olaylar, izleniyormuş hissi?"

   Yüzünü buruşturarak kafasını salladı.

    "Ne saçmalıyorsun? Hiçbir şey anlamadım." diyerek arkasını döndü ve evinin anahtarını çıkardı.

   "Adam öldü Ela."

    Metalik birkaç tıkırtı ile öylece dona kaldı. Arkasından dikkatle bakıyordum. Sessizce arkasını döndü ve gözlerime baktı.

   "Takip edildiğimi nereden biliyorsun?"
  
   Dudaklarımı birbirine bastırdım önce. Nasıl bir cevap vereceğimi bilemedim.

   "Çünkü ben de onu takip ediyordum."

    Gözlerindeki ifade bir anda değişti. Garip tavır takındı.
  
    "Neden beni takip eden adamı takip ediyordun?"
 
   "Boşu boşuna geri zekalı demiyorum."

    "Çünkü benim işim bu." dedim üzerine yürürken. "Adamın teki, ki kötü bir adamın teki, seni takip edebilmek uğruna öldü!" diyerek üzerine yürüdüm. "Şu anda konunun ne kadar ciddi olduğunun farkında mısın?"

   Hızla arkasını döndü. Benden kaçarcasına kapıyı açtı ve içeri girdi. Onun ardından ben de peki sıra içeri girdim. Beraber salona kadar koşar adım yürümüştük resmen. O kafasındaki bereyi çıkarıp koltuğa atarken ben onun etrafı dağıtışını izliyordum.

    "Nereden bileyim kim?" dedikten sonra sinirle atkısını da çıkarıp kenara attı. "Neden bana hesap soruyorsun ki? Ben mi başkasını takip ettim sanki?"

   Gözlerimi sinirle gözlerine diktiğimde o da bana baktı inatla.

   "Sen ben değilsin Ela. Ben bir kere de ölsem bin kere de ölsem tekrar dirilirim. Senin çıkabilecek tek canın var! Farkında mısın?"
 
   "O adamın kötü olduğunu nereden çıkardın?" diye bağırdı suratıma.
 
  "Çünkü benim listemde bir tane bile iyi yok!"

Bir Meleğin İntikamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin