"İnsanlar senden ne alabilir, derken başkalarına gidiyordu."
Ciğerlerime nefes dolduğu anda hırsla ellerimi kaldırdım ve morg çekmecesini ittirdim. Kullandığım aşırı güç yüzünden bölme biraz yamulmuş, ben ise yere düşmüştüm.
"A!"
Avazı çıktığı kadar bağıran bir kadın ve onun yanında şaşkınca duran adam bana bakıyordu. Yere düşmüş beyaz örtüyü bedenime sararken ters bir bakışla ikisini süzdüm.
"Bir şey yok. İşinize devam edin."
Alnıma düşen siyah saçlarımı iki elimle geriye atarken kadın bayılmış ve bayılırken bir hayli gürültü çıkarmıştı. Tek kaşımı sessizce kaldırıp yerde sere serpe uzanışına baktım.
"Kadına baksana." dediğimde adam da öteki tarafa bayılınca derin bir nefes alıp arkamı döndüm.
"Öldük."
Yine.
"En önemli anda."
Birkaç adımım ile hastanenin soğuk betonun yerini evimin sıcak fayansları almıştı. Odamda biraz gezinip banyoya gittim ve hızlıca tüm bedenimi yıkadım. En sonunda üzerimi değişmiştim ki dikkatimi bir şey çekti. Üç günün geçmiş olması.
"Hastaneyi değiştirmiş olabilirler mi?" dediğimde bir müddet sessizlik olmuştu. Muhtemelen değiştirmişlerdi ve bu durum Fısıltı'yı öfkelendirmişti.
Ellerimi ceplerime attıktan hemen sonra aynayadaki aksime baktım. Ela?
Hızla evine ışınlandığımda şu anda işte olacağı gelmişti aklıma. Bugün cumaydı. Gözlerimi evinin duvarlarında gezdirdim. Yakın zamanda gelirdi. İş yerinde onu rahatsız etmek istemiyordum. Biraz evin içinde dolandım, biraz mutfağı gezdim ve en sonunda bir ayna bulup karşısına geçtim.
Bahsettikleri kız kim olabilir?
"Herkes olabilir."
Aklına gelebilecek bir isim yok mu?
"Ela'dan bahsediyorlardır belki de?"
Her şeyin içine neden Ela'yı sokuyorsun? Bence Ela böyle bir şey yapmadı. Yapamaz.
"Bize yalan söylediğini ikimiz de biliyoruz. Ve ben sana o kızı cesedimin başında gördüm. Bana ne dedi biliyor musun?" dedi hırsla. Aynadaki aksimden gözlerimi kaçırdım. "Günahlarının bedelinin böyle olacağı belliydi."
Kafamı iyice eğdiğimde bir anda bağırmış ve kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.
"Ama sen tam bir geri zekalı olduğun için masum ayaklarını görmezlikten geliyorsun. Görüyorsun ulan! Gözlerinin içine baka baka sana yalan söylediğini görüyorsun!"
Yumruklarımı sıktım. Sıkmadan edemedim. Benim zaafımın üzerine gitmesi hiç de yararıma değildi. Özellikle zaafıma olan düşkünlüğüm daha da delirticiydi.
"Ağır gel."
"Yeterince ağırdım."
Dişlerimi sıktım. Hayır, gücümü kontrol edememe gibi bir durum yok. Bunca zaman hiç başıma gelmedi.
"Alp!"
Kapının ne zaman açıldığını bile anlamadığım o esnada Ela koşarak yanıma geldi. Yol üstünde anahtarı koltuğun üstüne fırlatmış, çantasını kolundan düşürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Meleğin İntikamı
Romance"Bana öyle bakma." Mırıltısı umurumda olmadı. Bir anda uzanıp dudaklarına dudaklarımı bastırdığımda biraz geri çekildi ama elini koluma koymadan edemedi. "Bu kadarı kafi değil mi?" dedi zihnimdeki Fısıltı. Arsızca beline uzanmış, kazağını...