İyi okumalar:)
...
Ray White:
Mira halâ uyuyordu. Şimdilik onu yalnız bırakacağım. Çözmem gereken sorunlar var!
Öncelikle dük Jorden Shirupá Ejderkalbi'ni ele geçirmek için kardeşini kullandı! Beni kaçırdı ve işkence etti! Açıkçası bu biraz da benim suçum.
Duygusal davrandım ve onun hain olabileceğine ihtimal vermedim. Şimdi Shirupá ordusu başkente doğru harekete geçti. Bu kadar kısıtlı bir zamanda ordu toplayıp onları durdurmamız imkansız!
Dükün neden Ejderkalbini almak istediğini anladım. Ama artık çok geç, onu durdurmak için elimdeki tek koz erkek kardeşi prens Noah, ve o şu anda benim elimde.
( Solon) " Ekselansları. Rapor vermem gereken önemli bir gelişme var efendim."
" Solon?! Buraya gelmemeliydin! O kadar acil olan nedir?!"
( Solon) " Dük Roberts ve prens Allen cıvardaki kontluklardan aldıkları askerlerle kurdukları büyük bir orduyla Shirupá Dukkalığına doğru yola çıktı. Yakında sınırda büyük bir savaş yaşanacak."
Bekle ne?!
?????
Başından beri bunun olacağını biliyor muydu yani?! Herşeyi başından beri planlamıştı!
Onun istediği şey haini bulmamı sağlamak değildi. O çoktan herşeyi biliyordu! Bu yüzden de dük Roberts ve Veliaht prens Allen'ı kullandı. Ben ise hainin kim olduğu konusunda kararsızdım.
Ona yardım ettiğimi sanmıştım ama meğerse sadece ayak bağı oluyormuşum. Bu çok sinir bozucu... Hiç bu kadar ezik hissetmemiştim!
....
3 Gün Önce
Miranda Weifal:
Alice'den aldığım yeni rapora göre dük Jorden Shirupá ordu toplamaya başlamış.
Ejderkalbini almak için neden bu kadar ileri gittiğini şimdi anlıyorum. Başından beri hedefi tahtı ele geçirmekmiş! Şimdi taş ortada kayboldu bu yüzden de kendi gücüyle tahtı almak için herşeyi yapacak!
Sanki izin veririm de!
....
Lahmacunlar için teşekkür etmek için Dük Roberts'ın malikanesine gittim.
Kahrolası yol çok uzundu! Tanrıçam günahlarımın bedelini böyle mi ödetiyorsun?!
Oraya vardığımızda dük kapımı açarak bana eskortluk yaptı. Koluna tutunarak aşağıya indim. Muhtemelen yüzüm şu an mosmor olmuştur! Kahretsin!
( Roberts) " İyi misiniz leydim?"
" Evet, beni araba tutuyor da."
( Roberts) " Sizin için hemen ilaç hazırlamalarını söyleyeceğim."
" Peki, teşekkür ederim."
Başım döndüğü için dengemi kaybettim ve geriye doğru düştüğüm sırada Roberts elini belime dolayarak beni tuttu:
" Leydim iyi misiniz?!!"
Doğrulduktan sonra koluna girip cevap verdim. " Teşekkür ederim. Sadece başım dönüyör."
Yüzü tamamen kızaran Roberts kafasını çevirerek konuştu. " İçeri girelim. Hava soğumaya başladı."
Off~ cidden bu heriflerle uğraşmak zorunda mıyım? Sadece gidip Düklüğü Jorden'ın başına geçirsem olmaz mı?!
Aslında benden hoşlanmalarının sebebi yine benim!
Berta'nın gerçek yüzünü herkese gösterdim ardından da kaçırıldım. Bu yüzden de Allen ve Roberts benim korunması gereken madur bir soylu olduğumu düşündü. Karakterleri sebebiyle de Berta yerine bana aşık oldular.
Gerçekte Berta'yı oyuna getirdiğimi ve kaçırılma olayını da benim yaptığımı bilselerdi benden hoşlanmazlardı. Hatta nefret bile edebilirlerdi. Kim bilir?
İçeri girdiğimizde Roberts beni nazikçe koltuğa oturttu sonra da karşıda ki koltuğa geçti:
( Roberts) " Buraya geleceğine dair bir mektup aldığımda çok şaşırdım."
" Lahmacunlar için teşekkür etmek istedim."
( Roberts) " Ah o kadar önemli değil. Umarım beğenmişsinizdir. Marki James'ten öyle yemeklerden hoşlandığınızı duydum bu yüzden..."
" Sadede geleceğim. Buraya aslında çok büyük bir devlet meselesi için geldim. Dük Roberts Voldigord! Bana gücünüzü verin."
( Roberts) " Ne için gücümü istiyorsun?"
" İbara Hime saldırısında kaçırıldığım gece bir şey öğrendim! O gece baygın olduğumu sandıkları için yanımda konuşmuşlardı. Ancak çok net hatırlıyorum! Dük Roberts, maalesef ki dük Jorden Shirupá bir hain! Yakında ordusuyla başkente saldıracak!"
Roberts hızla ayağa kalktı:
" BU MÜMKÜN DEĞİL!!"
Gözyaşlarımı kullanmanın zamanı geldi:
" Ühhü-ühhüüğ~~ ilk başta ben de inanmak istemedim! Ühhü-ühhü~ hık* ama bana inanın! Sizden başka yardım isteyebileceğim kimse yok. Ühhhü~ lütfen bana inanın~~"
Roberts eliyle kafamı okşayarak beni sakinleştirmeye çalıştı:
" Tamam tamam sana inanıyorum. Ağlama lütfen. Sana yardım edeceğim."
Heyecanla ona baktım. " Gerçekten mi?!"
" Elbette. Tabii~ bir şartım olacak."
Saçımdan bir tutam aldı.
( Mira) " Nedir o?"
" Senin için herşeyi yaparım Miranda. Sana istediğin herşeyi vereceğim ve ne istersen yapacağım. Tüm dünyayı ayaklarının altına sereceğim. O yüzden lütfen beni affet."
Elindeki saçımı öpüp bıraktı.
( Mira) " Tam olarak ne için affetmem gerektiğini anlamadım dük Roberts. Sizi sevmememin sebebi Berta yüzünden değildi."
" Ne? O zaman neden?"
( Mira) " Dük Roberts, çok cesur ve güçlüsün. Savaş alanına harikalar yaratan bir komutansın ve size hayranım ama fazla iyi niyetlisiniz. Bu yüzden de kolayca manipüle ediliyorsunuz. Hatta bu yüzden de adaletiniz köreliyor. Sizin konumunuzda birinin her daim aklıselim davranması ve karşısındaki kim olursa olsun adil davranması gerekir."
( Roberts) " Ne demek istediğinizi anladım."
Roberts, zeki bir adamdı ne demek istediğimi anlamıştı. Onu sevmememin nedeni, Berta'ya inanıp sorgusuzca ona güvenip de masum insanlara ağır cezalar uyguladı. Ama elbette tek sebep bu değildi...
Bu şerefsiz beni öldürdü!!! Elbette ondan nefret ediyorum! Kas kafalı denyo!
Oh be! Rahatladım!
( Roberts) " Leydim? İyi misiniz? Neden böyle şeytani bir ifadeyle bakıyorsunuz?"
" Sadece çok korkuyordum ama sizin sayenizde çok daha iyi hissettiriyorum. Çok teşekkür ederim."
...
Sonraki bölümde görüşmek üzere:)
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anti Fan, Kötü Kadın Olursa?!!
ФэнтезиGenç ve yetenekli Sıla , dâhi denilebilecek bir zekaya sahip bir Matematikçidir. Bir gün bir trafik kazasında hayatını kaybeder ve uyandığında kendini nefret ettiği novel dünyasında bulur. ... Kurgu bana aittir iyi okumalar:)