İyi okumalar:)
...
Miranda Weifal:
Gece vakti arabayla Ray White'ın Arşidüklüğüne gittim. Beni içeri almadılar. Evet, şu anda götüm donuyor!
Mirette'i dinlemem gerekirdi!!!
Arabada iki büklüm oturmuş Ray'in gelmesini bekledim. Sarayda olması gerektiğini anlıyorum ama kendi evine de gelmen gerekir! Sen bir Arşidüksün, sorumlulukların var!
Kapıda ki nöbetçilere aşırı derecede sinir oldum! Buraya gelmek için iğrenç bir araba yolculuğu geçirdim! Mirette'in kalbini kırdım! Üstelik hava da buz gibi! İnsan bari bir içerde bekleyin falan der!
*Haah* ben buna daha fazla dayanamam!
Arabadan inip yol kenarında bulduğum taşları daire şeklinde yere dizdim ardından biraz çalı çırpı topladım. Güzel bir ateş yakarak Mirette ve arabacıyla beraber ısındık.
Nöbetçiler ise bana sinir olmuş bir şekilde baktı. Oh olsun!
Bu daha hiçbir şey. Arabanın içine girip büyüyle et ve sebze oluşturduktan sonra onları da alıp bir mangal keyfi yapmayalım mı?
İşte hayat bu!
Ağızları sulanan muhafızlara da ikram ettik tabii. Gözleri kalmasın.
( Arabacı) " Hanımın bu benim hayatım boyunca yediğim en güzel etti!"
( Mirette) " Bu tarifi nereden buldunuz leydim? Bu tat ilahi!"
" Şey aslında birkaç baharat karışımı. O kadar da zor değil."
Kalabalık gittikçe artmaya başladı. Şey sanırım daha fazla ete ihtiyacımız olacak...
Bir süre sonra bütün Arşidukal bize katıldı. Son olarak beyaz sakallı bir adamında gelmesiyle herkes sesini kesmişti.
( Beyaz sakal) " Sizin burada ne işiniz var?! Bunlar da kim?! Burada neler oluyor?!.... Ve en önemlisi bu nefis koku da nedir?"
Öfkeli sesi sonlara doğru yumuşayan beyaz sakal mangalda duran etlere parlayan gözlerle baktı:
( Miranda) " Sizde buyrun. Çekinmeyin lütfen."
Adam şişlerden bir tane alıp üfleyerek yedikten sonra kendini tanıttı:
" Öhöm! Ben Vikont Mairo, Nova Arşidüklüğünün kahyasıyım. Sizin burada ne işinizi var genç hanım?"
( Mira) " Ben Miranda Weifal, Marki James Waifel'in kızıyım. Buraya kraliyet Kâtipi Ray White ile görüşmek için gelmiştim. Ancak randevum olmadığı için beni içeri almayı reddettiler. Biz de burada kalıp Ray'in dönmesini bekledik."
Mairo öfkeyle muhafızlara baktı:
" Sizi aptallar!! Bir Markizi bu soğukta eskirtsuz bir şekilde dışarı da mı bıraktınız yani?!!"
" Ama bize randevusu olmayan kimseyi içeri almamamız emredildi."
( Maira) " Kaskafalı herifler!!! Bu bir Leydi için geçerli değil! Özellikle de efendimizin evlilik teklif ettiği hanım efendi için!!!"
( Herkes) " NEE~~~"
( Muhafız) " Bağışlayın bizi hanımım!"
( Muhafız 2) " Lütfen hatamızı bağışlayın!"
( Muhafız 3) " Size kendimizi nasıl affettirebiliriz?!"
( Mira) " O kadar da önemli değil. Hem bu sayede hep beraber mangal partisi yapmış olduk. Oldukça dğlenceliydi."
Çok tanıdık gelen sesle arkamı döndüm. " Eğlencenize ben de katılabilir miyim leydim?"
Konuşan Ray'di. Atından inip yanıma geldi:
" Bu saatte burada ne işin var Mira?"
( Mira) " Seninle konuşmam gereken çok acil bir konu var."
" Anladım. Hadi önce içeri girelim. Üşümüş olmalısın."
Elini omuzuma attığı sırada muhafızlarına ölümcül bakışlar attığını gördüm.
Başınız dertte çocuklar. Bu adamın sinirlendiğinde neler yapabileceğini ben bile bilmiyorum.
İçeri girdiğimizde bana sıcak bir çay koydu. Ben de şöminenin karşısındaki koltukta oturarak ona durumu anlattım:
" Berta azize namıyla Kutsal şövalyeleri dük Jorden Shirupá'nın tarafına geçirdi. Onları yenmek için diğer düklüklerden ve kontluklardan yardım istemeliyiz ancak kimin güvenilir olduğunu kimin sadık olduğunu göremiyorum. Bize güvenilir bir istihbarat ağı gerekiyor ancak bunu kurmak için ne zamanımız ne de enerjimiz var!"
( Ray) " Tanıdığım sağlam bir istihbarat ağı var."
" Ninova birliğini mi kast ediyorsun?!"
Ray şaşkınlıkla bana baktı. " Onu da mı biliyorsun?!"
" Pek değil. Ninova tarikatı, Dragon, Solon ve Klistenes adında üç kardeşin yönettiği gizli bir istihbarat teşkilatı. Elbette yönetici üç kardeşin dışında bir kurucu olduğunu biliyorum. Ve şimdi anladım ki o sensin. Her geçen gün beni daha çok etkiliyorsunuz."
( Ray) " Aynısı benim için de geçerli. Anlaşılan çok kısa zamanda kendi haberleşme ağını bile kurmuşsun."
" Bu doğru. Yine de senden öğrenecek çok şeyim var."
....
Konuşmamız bittikten sonra eve geri döndüm ki abim elinde günlüğümle göz yaşlarına boğulmuş bir şekilde yatağımın köşesinde duruyordu!
( Mira) " Abi? Sen günlüğümü mü okudun?"
( Lucas) " Miranda Weifal, benim küçük kardeşim, o öldü mü?!"
Sı*tık!!
....
Sonraki bölümde görüşmek üzere:)
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anti Fan, Kötü Kadın Olursa?!!
FantasyGenç ve yetenekli Sıla , dâhi denilebilecek bir zekaya sahip bir Matematikçidir. Bir gün bir trafik kazasında hayatını kaybeder ve uyandığında kendini nefret ettiği novel dünyasında bulur. ... Kurgu bana aittir iyi okumalar:)