Bölüm 40: İtiraf!

1.2K 104 6
                                    

İyi okumalar:)

...

Miranda Weifal:

Ray bu sefer beni Rasathane'ye götürmüştü. Bana çay doldururken hareketlerinden ve yüz ifadesinden kızgın olduğunu anlamıştım:

( Mira) " Cirs ile yakınlaşmam neden seni bu kadar kızdırdı?"

Ray kafasını kaldırıp bana baktı, sonra da elindekileri bırakıp ellerini sandalyemin kenarlarına koyup yüzünü benimkine yaklaştırdı:

( Ray) " Gerçekten bilmiyor musun? Yoksa bilmemezlikten mi geliyorsun?!"

( Mira) " Gerçekten bilmiyorum."

Şaşkın bir ifade takınan Ray üzerimden çekildi ve benden uzakta bir koltuğa oturdu.

( Ray) " Weifal ordusu Shirupá'ya doğru yola çıkacakmış. Bu durumda savaş yakında bitecektir."

( Mira) " Elbette ama İbara Hime'nin gücü ve Ninova liderinin istihbaratıyla çok daha kısa sürede bitebilir."

( Ray) " Hâlâ Ejderkalbi'nin gücünün bende olmasından rahatsız mısın?"

( Mira) " Hayır, senden gücünü kullanmanı istemiyorum. Sadece istihbarat ağını kullanmak istiyorum."

( Ray) " Peki, gücümü isteseydin vermeye hazırdım zaten. Abim geri döndü artık bu güce ihtiyacım yok."

( Mira) " Yanılıyorsun."

O güce ihtiyacın var. Sana öğreteceğim. En güçlü büyüleri ve tam kontrol sağlamayı öğreteceğim. İşte o zaman kimse sana zarar veremeyecek. Ben bile...

( Ray) " Yeter ki sen iste Mira. Canımı bile seve seve veririm."

?

!!!!!!

N-ne diyor bu?! Nasıl böyle bir şey söyleyebilir?! Nasıl bu kadar kolay bir şekilde...

Lanet olsun! Onun duygularıyla oynayamam! Bu saatten sonra bunu yapamam! Aksi halde kendime insan diyemem.

Kafamı kaldırıp düşüncelerimden kurtuldum ve Ray'in gözlerine baktım:

( Mira) " Ray aslında bir konuda yardımına ihtiyacım var. Dük Jordan Shirupá'nın seni kaçırdığı zamanı hatırlıyor musun?"

( Ray) " Evet."

( Mira) " İşte o gün sen... Çok büyük bir yara aldın ve kimse seni kurtarmaya gelmedi. Bu yüzden de ben..."

Nasıl söyleyeceğim?! Sen o gün öldün ve biri senin ölmene izin verdi! Daha sonra senin yerine Ninova'nın lideri oldu ve bana olanlar onun suçuydu. Aranızda hain var nasıl derim?!

( Ray) " Kısaca aramızda hain olduğundan şüpheleniyorsun ve en büyük hobin olan hain avlama görevinde benden yardım istiyorsun. Eğer tekrar seni incitmemi isteyeceksen asla kabul etmeyeceğim!"

( Mira) " Şey aslında bu sefer incinen sen olacaksın."

( Ray) " Ha o zaman olu-NE?!!"

( Mina) " Planım şöyle; sen bana aşıkmış gibi davranacaksın sonra da ben kendimi suikastçilerime kaçırtacağım. Ardından sen Ninova lideri namınla bir toplantı düzenleyeceksin ve sevdiğim kadını bulun diye emir vereceksin. Hain her kimse seni takip edecek ve bu fırsatı seni devirmek için kullanacak. Ona bunun için izin vereceğiz. Sen yalnız başına suikastçilerimle kapışacaksın ve yalandan darbelerle ağır yaralı gibi davranacaksın. Ardından suikastçiler seni bırakıp beni oradan götürecekler."

( Ray) " Ben hainle yarı ölü bir şekilde baş başa kalacağım. Hain beni öldürmeye çalışacak."

( Mira) " Aynen, işte o zaman seni öldürmeden önce ortaya çıkıp onu öldüreceğim. İşte plan bu. Ne diyorsun?"

( Ray) " Onu öldürebileceğine emin misin? Hayatın boyunca kimseyi öldürmedin."

( Mira) " O zaman ben etkisiz hale getiririm sen de öldürürsün."

( Ray) " Şey bu olabilir. Ama cidden bu kadar ileri gitmek zorunda mısın? Kendini kaçırtman ve sana sarkıntılık etmeme katlanman. Bütün bunlara değer miyim bilmiyorum?"

( Mira) " Elbette, satranç tahtamdaki şahı kaybedemem! O zaman oyunu kaybederim. Ve hayatımı da..."

( Ray) " Ne demek istiyorsun? Bunun senin hayatınla ne ilgisi var?"

( Mina) " Sana anlatamam, tanrılardan bir ceza daha almak istemiyorum."

( Ray) " Anlamadım ama başının derde girmesini istemiyorum o yüzden bir daha sormayacağım."

( Mira) " Teşekkürler. Yaptığın herşey için."

( Ray) " Benim teşekkür etmem gerek. Bütün bunları benim için yapıyorsun. Hemde karşılık beklemeden."

( Mira) " Bu doğru değil. Karşılık var. Sen benim ortağımsın ve de... Arkadaşımsın."

Son cümlemi gözlerine bakarak söylemiştim. Sanki hayalleri yıkılmış gibi bir bakış atıp iç çekti:

( Ray) " Peki Mira, sen nasıl istiyorsan öyle olsun. Ama sana sarkıntılık etme konusunda üstüne fazla gelirsem beni durdurmak için istediğini yapabilirsin. Canımı yakmaktan çekinme."

( Mira) " Buna gerek olduğunu sanmıyorum."

( Ray) " Bana fazla güvenme Mira, ben de bir erkeğim ve benim de bir sınırım var. Bazen sesninleyken kendimi kaybetmekten korkuyorum."

( Mira) " Ne hakkında konuşuyorsun? Sen asla iznim olmadan öyle şeyler yapmazsın. Sana güveniyorum."

( Ray) " Bana güveniyor musun yoksa küçük mü görüyorsun?!"

( Mira) " Seni küçük görmek mi? Ne alaka? Benden güçlü olduğunu biliyorum."

( Ray) " Kast ettiğim bu değil Mira! Sen benim duygularımı küçümsüyorsun!"

( Mira) " Ne...duygusu?"

Rey sıkıntılı bir iç çekti sonrada ayağa kalkıp bana elini uzattı:

( Ray) " Hadi buradan gidelim. Biraz sakinleşip doğru düşünmeliyiz."

( Mira) " Haklısın."

Bana uzattığı elini tuttum. Çok büyük parmakları vardı ve elimi sıkıca kavramıştı. Eli her zaman bu kadar sıcak mıydı?

...

Sonraki bölümde görüşmek üzere:)

...

Anti Fan, Kötü Kadın Olursa?!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin