Anti Fan, Kötü Kadın Olursa?!!

Bölüm 18: Lamnacun

İyi okumalar:)

...

O olaydan sonra eve döndük. Yol boyu uyumuştum vardığımızda babam beni kucağına alıp yatağıma kadar taşıdı. Sonra biraz daha uyudum.

Kahvaltı zamanı geldiğinde Mirette gelip beni uyandırdı:

( Mirette)" Leydim. Hadi kalkın."

" Beni rahatsız etme Mirette. Bütün gün uyumayı planlıyorum."

( Mirette)" Peki efendim."

Perdelri iyice kapatan Mirette işi bitince sessizce dışarı çıktı.

Tıpkı dediğim gibi tüm gün uyudum. Akşama doğru uyanmıştım ama yataktan kalkmaya üşeniyordum. Kapımın çalmasıyla yatağımda doğruldum. İçeri giren kişi abimdi:

( Lucas) " Mira, akşam yemeğine bize katılmayacağını duydum. İyi misin?"

" Evet. Sadece uykum vardı."

Yastığımın yanında duran günlüğüme baktı. " Bu günlük?"

( Mira) " Doğum günümde bana vermiştin. Seninle konuşamazsam, söyleyeceklerimi bu günlüğe yazabileceğimi söyledin. Okumak ister misin? Hepsi küfür dolu."

" Ne?"

( Mira) " Şaka şaka." Yani kısmen...

Kalkıp günlüğümü kasama kilitledim.

( Lucas) "Halâ kızgın mısın?"

" Hayır."

( Lucas) " O gece, ben ve babam seni inciten suikastçileri yakalamakla meşguldük. Senin yanında durup güvende hissetmeni sağlamamız gerekirdi. Senin duygularını hiç düşünmedik. Çok özür dilerim."

" Hayır asıl ben özür dilerim. Güvende olduğumu bildiğiniz için suikastçileri yakalamanız daha mantıklı olurdu. Ben sadece fazla duygusal davrandım. Bir soyluya yakışmayacak bir biçimde..."

( Lucas) " Öyle söyleme Mira!"

" Abi, unut gitsin. Artık kavga etmek istemiyorum.

Sizi kullanmaya devam etmeliyim. Henüz sizinle işim bitmedi. O zamana kadar rol yapmaya ve kendimi size sevdirmeye devam edeceğim. Sonuçta İbara Hime olduğum ortaya çıkarsa beni koruyacak tek kişiler sizsiniz.

Abimin elinden tutup dışarı sürükledim:

" Hadi yemeğe gidelim! Babam bizi bekliyor olmalı!"

( Lucas) " Peki."

Babam sofraya kurulmuş bizi bekliyordu.

O da nesi?!! LAHMACUN MU O?!!!

( Mira) " Rüya mı görüyorum yoksa bu tabağımdaki şey lahmacun mu?"

( James) " Ona lamnacun deniyor."

Kırk yıllık lahmacunu bana mı öğretiyorsun baba! Lahmacun o bir kere lahmacun!! Ulan Ambar!

( James) " Yeni açılan bir restorandan getirildiler. Dahi bir şef tarafından keşfedildi ve kısa sürede ün kazandı."

Ambar bunu göndermiş olamaz değil mi?!!

( Mira) " Bekle, bunu kim gönderdi?!"

( James) " Dük Roberts, kendisi özür dilemek için bizzat getirdi. Çok yetenekli ve yakışıklı üstelik seninle aynı yaşta! Harika değil mi?"

( Lucas) " Bana bakma! Ben geri gönderelim dedim! Ama beni dinlemedi!"

" Off~ baba, dük Roberts'la ilgilenmiyorum. Yetenekli olsa da saf ve kibirli bir adam. Açıkçası böyle insanlar savaş alanında iyi bir komutan olabilir ama siyaset konusunda berbattırlar. Muhtemelen Roberts hayatı boyunca bir kukla olarak oradan oraya savrulacaktır. Çok yazık."

Tamamen donup kalmış bir şekilde bana şaşkınlıkla bakan ikili aynı hareketlerle çatallarını masaya bıraktılar.

( James) " Bu çok acımasızca bir eleştiriydi."

( Lucas) " En acımasızca olan kısmı da tamamen haklı olmandı."

( James) " Senin gözünde biz nasılız çok merak ettim."

" Abim çok zeki ama aptalca davranıyor. Babam ise çok iyi kalpli ve dürüst bir adam ama çok soğuk ve mesafeli davranıyor. Siz ikiniz bu dünyada çözemediğim tek kişilersiniz."

Şimdi düşününce bu dünyada anlayamadığım biri daha var. Ray white, çok gizemli ve derin bir adam...

Kalbim neden bu kadar hızlı atıyor? Çok fazla durdurduğum için mi acaba?

....

Akşam olunca Alice, rapor vermek için geldi:

" Durumlar nasıl Alice?"

( Alice) " Ambar çok iyi gidiyor. Yeni tarifleriniz ve müzikleriniz sayesinde müzikli restoran herkesin beğenisini kazandı. Mogan da iyi ama etraftaki butikler müşterilerinin çalınmasına biraz sinirlendi ve Mogan'a biraz sorun çıkarmaya başladı."

" Anladım, ben hallederim. Başka?"

( Alice) " Şey, bir de Ray White-"

" Onun için endişelenme. Yapabiliyorsan takipte kal ama önceliğin bizim kızlar olsun."

( Alice) " Emredersiniz."

Alice gittikten sonra Mirette bana yüzümü yıkamam için su getirdi:

( Mirette) " Ray White, hakkında ne düşünüyorsunuz efendim?"

" Merak etme bana zarar vermez. Şu anda onun piyonuyum hatta atı sayılırım. Bu yüzden bana ihtiyacı var."

( Mirette) " De-demek istediğim o değildi leydim! Tanrıça aşkın!"

" Neden kızdın ki şimdi?"

( Mirette) " İzninizle, ben gideyim."

Ben ne dedim ki şimdi ya?

....

Sonraki bölümde görüşmek üzere:)

...