Bölüm 28: Ray'in Sırrı

1.4K 122 6
                                    

İyi okumalar:)

...

Miranda Weifal:

Eyvah! Hemen inkar etmemem gerekirdi! Önce durumu sakince kavrayıp sıyrılmalıydım! Ama bana vatan haini dedi!!!

( Ray) " Neden cevap vermiyorsun?!"

" Gelecekten gelmek? Zamanı geriye almak? Bu mümkün değil!"

( Ray) " Zamanı durdurmak da mümkün olmamalı. Ama anlaşılan senin için mümkün olmayan bir şey yok!"

" Neden soru sorma hakkı olan tek kişi sensin?! Benim de sormak istediklerim var!"

( Ray) " Soru-cevap oyunu mu istiyorsun?"

" Sadece gerçekleri istiyorum."

( Ray) " O zaman...benimle gel."

Ayağa kalkıp bana elini uzattı. Hiç bekletmeden elini tutup onu takip ettim.

Bizi karanlık ve kullanılmadığı belli olan bir koridora götürdü. Ardından çıkmaz sokağa girdik. Ve o bir taşı ittirerek gizli bir geçit açtı. İçeride sadece bir asansör vardı. Asansöre de bindikten sonra aşağıya inmeye başladık.

Lan bu adam beni nereye götürüyor? Yani bindik bi alâmete ama...

( Ray) " Bana öyle bakma, sana bir şey yapmayacağım."

" Benim sana bir şey yapmamdan korkmuyor musun?"

( Ray) " Pek sayılmaz... Ama eğer bana karşı bir hamle yaparsan benden durmamı bekleme."

" N-ne saçmalıyorsun?!"

( Ray) " Vay! Kızarınca çok güzel oluyorsun."

" K-kes şunu!"

Asansör açıldığında ikimiz de ciddileşmiştik. Ray elimi tutarak ilerlemeye devam etti. Anlaşılan burada da Kraliyet kanı taşımayanlar için bir büyü kalkanı var.

Büyük bir kapının önünde durduk:

( Ray) " Birazdan göreceklerin, benim bütün hayatım boyunca korumak istediğim sırrım. Bunu gördüğün zaman, benim için ne kadar önemli olduğunu anlayacaksın."

Kapıyı açıp içeri girdiğimde çok şaşırdım!

Oda tamamen boştu. Sadece odanın ortasında havada asılı duran ve bütün bedenine ışıktan birer şiş geçirilmiş bir adam vardı!

( Mira) "  Bu adam bir ihtimal kayıp prens Cristopher White olabilir mi?"

" Evet, o benim en büyük abim. Ve ilk veliaht prens. On yıl önce bir büyü yaptı ve o zamandan beri bu durumda. Onu korumak için bunca yıl burada sakladım. Tem amacım-"

" Onu iyileştirmek. Anlıyorum artık anlıyorum... Ejderkalbini bu yüzden istedin. Onu kurtarmak için kullanabileceğini düşündün. Bana da bu yüzden yakınlaştın, hatta bir hain olabileceğime inandıktan sonra bile yine de beni buraya getirdin. Çaresizce, kardeşini kurtarmak için."

( Ray) " Mira, sen gördüğüm en güçlü büyücüsün. Onu kurtarmanın bir yolunu biliyor musun?"

" Ray, abin astral boyuta geçmiş."

( Ray) " Bu ne anlama geliyor?"

" Ruhu bedeninden ayrılmış. Ruhunu bulup tekrar bedenine sokmak zorundayız."

( Ray) " Peki bunu nasıl yapacağız?"

" ...."

( Ray) " Sakın söyleme! Bu çok tehlikeli! Ya sen de abim gibi bedenine geri dönemezsen?!"

" Üzgünüm ama başka yolu yok. Hem merak etme, yalnız olmayacağım. Gerçek Miranda bana yardım edecektir."

( Ray) " Gerçek Miranda derken?..."

Sorusuna karşı gülümsedim. Hüzünlü bir gülümsemeydi. Ailem bana sırt çevirdi. Oyuna getirildim ve haksız yere öldürüldüm. Ardından acınası hayatımı değiştirmek için öldükten sonra zamanı geri aldım ve reenkarne oldum!

" Bu gördüğün iplerin her biri başka bir boyuta açılıyor. Abin paralel evrenleri keşfetmeyi kafasına koymuştu bu yüzden de bir sürü büyü öğrendi. Şimdi ise o evrenlerden birinde olmalı. Onları tek tek gezip abinin ruhunu bulacağım ve geri getireceğim. Bu zaman zarfında beni korumalısın."

( Ray) " Bekle! Bunu kabul etmiyorum! Seni kaybetmek istemiyorum Mira! Lütfen yapma!"

O konuştuğu sırada ben çoktan büyüyü yapmayı bitirmiştim ve bedenimden ayrılmıştım. Cesedim Ray'in kucağına düştüğü sırada Ray'in yaptığı yüz ifadesi beni çok şaşırttı. O ağlıyor mu?!!

Derhal şu kaçak prensi bulup ona geri dönmeliyim!!

Miranda'yı bir anda karşımda görünce bir adım geri uçtum:

" Bismillah!!!"

Miranda elini ağzına götürüp kibarca güldü. " Ahahaha~ sana da merhaba Sıla."

( Mira) " Afedersin. Bir anda hayalet görünce şaşırdım biraz. Bu sefer şimşeklerde yok..."

" Ama o şimşekleri yaratan sendin. Benimle bir ilgisi yoktu."

( Mira) " Nasıl?!!"

" Ahaha~ hava durumu senin duygularını yansıtıyor. Fark etmedin mi? Sen üzgün olunca yağmur yağıyor. Kızgın ya da korkmuş hissettiğinde ise fırtına çıkıyor. Mutlu olduğunda güneşli oluyor."

( Mira) " Yani başından beri bendim..."

" Evet bu doğru. Ben de seni bekliyordum. Cristopher White, başka boyutlara izinsiz girerek düzeni rahatsız ediyor. Onu bulup bedenine geri getirmeliyiz. Bu öldükten sonra yüksek mahkemenin bana verdiği ceza. Ancak tek başıma onu bulamıyorum. Çok fazla boyut kapısı açmış ve her geçen gün yeni bir kapı daha acıyor."

( Mira) " Zamanı geri aldığın için cezalandırıldın mı? Yani intikam almak falan istemiyor muydun? Bütün bunlar benim kendi fikrim miydi?"

" Şey aslında bir yerde yaptıkların için minnettarım ama hayır, intikam almak için burada değildim. Sebebi görevimi yapana kadar buradan ayrılamayacak olmamdı..."

( Mira) " ..."

...

( Miranda) " Şey o zaman, başlasak mı?"

" Evet tabii, bilmem gereken bir şey var mı?"

( Miranda) " Evet, maalesef zaman kavramı her boyutta farklı işliyor. Yani burada bir gün, başka bir boyutta on yıl sürebilir. Ya da tam tersi orada geçen birkaç saniye bile bu dünya da yüzlece yıl sürebilir."

" Bu çok kötü!!! Nasıl bilebilirim?"

( Miranda) " Ben çoğunu hallettim. Son birkaç tane kaldı. Ancak benim yeterli ruhani enerjim kalmadı. Bu yüzden gerisini senin araman gerekecek."

" Aman ne güzel! (?) "

...

Sonraki bölümde görüşmek üzere:)

...

Anti Fan, Kötü Kadın Olursa?!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin