BİR SEVDANIN BErDELİ

ACTİON

    "Sen şimdi niye bu kadar seksi oldun ki?! "Diye mızmızlandı Sedef kocasını süzerek.
  Mert iç ısıtan bir gülümsemeyle karısına bakıp elini tuttu.
" Güzelim hani konuşmuştuk bunları?"
Sedef dudaklarını büzüp omuzlarını silkti.
  " Ama bütün kadınlar sana bakıyor "
Mert Sedefin elini tutup yavaşça okşadı.
  " Benim gözüm bir tek seni gördükten sonra onların bakmasının ne anlamı var ki?"
  Sedef ilk gülümsese de aniden kaşlarını çattı.
" Mert bu replik bana bir yerden tanıdık geldi?!"
  Evet kesinlikle bunu bir yerde duyduğuna emindi.
   Mert iki gün öncesinde izledikleri filmi hatırlayınca hafif yuktundu. Karısının hafızasını hafife almamalıydı.
  " Sedefim bir yerden tanıdık gelmesi neyi fark eder ki?Benim düşüncem bu. Bana göre bu dünyadaki en güzel kadın sensin " diyerek Sedefin gözlerinin içine baktığında karısı duyduğu iltifat için mutlu olmuş olucak ki gözlerinde adeta kalpler çıkarak ona bakmaya başladı.
   Ama Mert o an onları dinleyen kara kediden haberdar olsaydı kesinlikle böyle bir şey söylemezdi.
   " Mert abi geçen gün Narin yengeme çok güzelmiş diyen sen değil miydin?!"  Diyerek araya giren Aslı bir aile faciasına yol açtığını bilmiyordu tabi .
   Sedefin gözlerindeki kalpler yerini cehennem ateşine bırakırken Mert yutkunarak karısına baktı.
    "Doğru mu bu Mert?!" Diye sordu Sedef sesi sinirden titrerken.
   "Sedef yok öyle bir şey. Yani var da . Aslında yok. Yani o anlamda yok. "Diye telaşla ayağa kalktı Mert.
  Sedefin gözleri hızla dolarken parmağındaki yüzüğü seri bir şekilde çıkardı.
  Aslı ve Mert şokla onu izlerken ayağa kalkan Sedef yanağına süzülen yaşı silmeden Mertin gözlerinin içine baktı.
   " Daha değersiz hissettiremezdin "
Mert dona kalmış bir şekilde karısını izlerken Sedef elindeki yüzüğü Merte doğru fırlatıp parti yapılan solandan hızla çıktı.
    Yüzüne fırlatılan yüzükle sanki bir kabusdan ayılmış gibi başını hızla Aslıya çeviren Mert yüzündeki saf öfkeyle kıza baktı.
   Aslı endişeyle Merte bakıp " abi ben bu kadar kızacağını bilmiyordum. çok özür dilerim" diyip hızla ayağının yanına düşen yüzüğü yerden alıp Merte uzattı.
    Mert yüzüğü alıp " hamilelik yüzünden çok hassas oldu. Küçük bir şeye bile çok büyük tepkiler vere biliyor" dedi.
   Aslı üzgün bakışlarla "tekrar özür dilerim. Hemen gidip şaka yaptığımı söylerim "dediğinde Mert kafasını iki yana salladı.
"Olan bir şeyi söyledin sen Aslı. Ben gidip gönlünü alırım. Partiye dönmeyiz her halde. Yiğite sen söylersin. "
   Aslı başıyla onayladığında Mert daha fazla vakit kaybetmeden karısının peşinden gitti.
  
    Yiğit koşarak mekandan ayrılan Mertin peşinden kaşlarını çatarak baktı.
    Mertin ardından saniyeler sonra kapıdan giren Aseli görünce buraya neden geldiğini aniden hatırlamak zorunda kaldı.
   Evet, Aselin teklifini kabul ettiği için şimdi de Aselin doğum günü için düzenlenen partiye şirketiyle birlikte katılmak zorunda kalmıştı.
Sonuçta insanların gözünde hem Aselin  sevgilisi ,hem de Kaya Holdingin  ortağı olacaktı.
   Yüzünü başka yöne çevirip eliyle yüzünü sıvazladı. Derin nefes alarak kendini hazırlayıp Asele doğru yürüyecekken gördüğü görüntü adımlarını buz gibi kesmekle kalmayıp bir kaç adım gerilemesine bile sebep oldu.
    Son bir kaç gündür yaşadığı gerginlikler yüzünden hayal görüyor olmalıydı.
   Doğru gördüğünden emin mi diye gözlerini bir kaç saniyelik kapatıp yeniden açtı ama yine aynı şeyi görüyordu !
    Asel ve Nehir yan yana bir şekilde ona doğru geliyorlardı !
  
    Sanki yakalanmış gibi etrafına bakıp yutkunarak neredeyse yanına varmış olan kızlara baktı.
  
    " İşte bu da benim sana bahs ettiğim sevgilim " diyerek Yiğiti işaret eden Asele içinden gülmek istedi. Evet sahte sevgilisi şuan karısına onu tanıtıyordu !
   
   Nehir yüzündeki yapay gülümsemeyle ilk Yiğite sonra da Asele baktı.
    " Onu tanıyorum zaten !" Dediğinde  Yiğit şaşkınlıkla Nehire baktı.
   Ne yani plandan vaz mı geçmişti ?! Hani Gece denilen kadının gerçekten Narin olup olmadığını öğrenecektiler?!
   
  Asel kaşlarını çatıp ikiliye baktı.
"Nasıl yani?!"
  Nehir Yiğitin gözlerine bakıp " o benim patronum "dediğinde Yiğitin dudaklarını hafif aralandı.
  Asel şaşkın gülümseme takınıp " ay inanamıyorum, dünya gerçekten de çok  küçükmüş. Çok sevindim ya, artık sevgilimi emanet ede bileceğim biri bile var "dedi saf bir mutlulukla.
   
    Nehirin yüzündeki kibirli gülümsemeyi gören Yiğit boğazını temizleyip "siz ne alaka peki ?"diye sordu.
    "Bu gün annemle babamın mezarını ziyaret etmek için mezarlığa gitmiştim. Geri dönecekken bir mezarın yanında baygın halde buldum onu."diyen Asel daha lafını bitiremeden Yiğit hızla Nehire yaklaştı.
   "Baygın mı? İyi misin sen?" Diye sorduğunda Nehir gözlerini hızla büyütüp geriye doğru bir kaç adım gitti.
   "Evet efendim. İyiyim.  Sadece biraz yorgun düştüğüm için bayılmışım. Sağolsun Asel hanım hastaneye götürdü beni. Çok iyi ilgilendi benimle. Merak etmeyin "dediğinde Yiğit kırdığı potu anlayıp Nehirden uzaklaştı.
    "Öyle mi? Sizin adınıza sevindim. Yardımın için teşekkür ederim Asel. Kimsesi olmadığı için biraz endişelendim. Kendisi en iyi çalışanlarımdan olur da" diyen Yiğit durumu toparlamaya çalışsa da " kimsesiz mi? Bana sadece babasının öldüğünü, annesi ve bir ablası olduğunu söylemişti " diyerek Nehire baktı Asel.
   Nehir düştüğü duruma küfür etti.
  "Öyle mi ?! İşe girerken bana bir ailesi olmadığını söylemişti !" Diyerek yalancı bir merakla ona bakan Yiğitin oyunculuğuna hayret etti.
   Aselin kaşları havalandığında Nehir yutkunarak " şey bir annem ve ablam var "diye mırıldandığında Yiğit "demek işe girmek için bana yalan söylediniz Nehir Nas hanım ?!" Diye yargılayan bir tavırla sorduğunda Nehir içinden "bittin sen oğlum "diye geçirdi.
   Ardından sevimli bir şekilde gülümseyerek Asele döndü." Evet var ama onlar benim gerçek ailem değil. Sizin şirkete gelmeden bir kaç gün önce evlatlık olduğumu öğrenmiştim. Bu yüzden onlara öfkeliydim. Evi terk etmiştim ama üvey babam öldükten sonra yeniden bir araya gelmek zorunda kaldık. "Diye anlatırken o kadar ciddiydi ki bir an Yiğit bile inanmıştı.
  
    Asel bu mükemmel yalana inanmış olacak ki" sen doğru olanı yapmışsın Nas. Yiğit lütfen sen de kızma ona. " dedi.
   Yiğit başını hafifçe salladı.
  Aynı dakikalarda sonunda Yiğit abisini bulmanın sevincini yaşayan Aslı sallanarak üçlüye doğru yürümeğe başladı.
   " Şey ,az önce buraya gelirken kapıda Mert beyin telaşla çıktığını gördüm. Telaşdan beni bile görmedi. Önemli bir şey yoktu değil mi?!" Diye soran Nehire " Sedef abla trip attı ona yenge . Yüzüğünü bile çıkarıp attı "diye cevap veren Aslı yine bir şeyleri bozmayı başarmıştı.
  "Yenge mi?" Diye sordu Asel.
"Sen evli misin Nas?!"
  Nehir bir yere bayılmamak için kendiyle savaş halindeydi.
Neden her şey üst üste geliyordu ki?!
   "Ben.. şey... "diye mırıldandığında Aslı hızla "şey o benim Ateş abimle evli de " diyerek durumu kurtardığını sandı .
  "Ne ??!"
"Ne??!"
  Yiğit ve Nehir ikisi de aynı anda dehşetle sordu.
  
  "Sen niye şaşırıyorsun Nas?Evli olduğunu yeni mi öğreniyorsun?!"diyerek gözlerini kıstı Asel.
  Burda bir şeylerin döndüğünü düşünüyordu.
   Aslı dudağını ısırıp Nehire mahçup bakışlar atmaya başlasa da olan olmuştu.
   "Şimdi aslında şöyle. Biz Ateşle her kesden gizli imam nikahı kıydık. Ateş ve Yiğit bey benim çalıştığım şirketin sahipleri biliyorsun zaten.
  Öyle de olunca bana torpilli demesinler diye Ateşle bu durumu bir süre için saklamayı istiyorduk ama "diye yeni bir yalan patlatan Nehire Aslı hayranlıkla baktı.
    "Yiğit bey sizin de şimdi haberiniz oldu ama gerçekten üzgünüm " diye mırıldandı Nehir.
  
   " Ateş kim?" Diye soran Aselin kafası bir az karışmıştı.
   "Benim kuzenim ve şirketin büyük hissedarı "diye yanıtladı Yiğit.
   "Sen şirketin tek sahibisin diye biliyordum ben ?" Diye mırıldandı Asel.
  "Ateş bir kaç aydır uzaktan ilgileniyordu şirketle. Demek ki sebebi Nehir hanımmış. Bana bile söylememiş evlendiğini "diyerek Nehirin yalanına ortak olmak zorunda kaldı Yiğit.
   Asel sonunda bu kafa karıştıran ilişkiye dair aydınlanma yaşamış oldu. Yeni bir şeyler çıkacak diye daha fazla soru sormamaya karar verdi. Çünkü dürüst olmak gerekirse sahte sevgilisinin aile dramıyla ilgilenmiyordu.
   Şuan için düşündüğü tek şey Akının partiye gelip gelmeyeceğiydi.