Kurşuni Tılsım

0.9

Herkese iyi günler dilerim keyifli okumalar gizemli yazarınızın selamı var iyi okumalar öpüldünüz ♥️❣️

______________________________________

Basamakları inerken kıyafetlerim ve yüzümdeki kan yüzünden dönüp bakanlar oluyordu görev gereği Bedri'nin beni yukarı çıkarmasına izin vermiştim önceden birlikte bir kaç kadeh daha beyaz şarap içmiştik onun içeceğinde ilaç olduğundan habersiz benim yeterince sarhoş olduğumdan emin olduktan sonra yukarıda odası olduğunu söylemiş ve birlikte yukarı çıkmıştık ona biraz daha içmek istediğini bu gece kör kütük sarhoş olmak istediğimi söylemiştim biraz itiraz etsede kabul etmişti ben daha bir kadeh içmeden o sızıp bayılmıştı bile aceleyle ceplerinden kasanın olduğu odanın anahtarını almış ve odadan çıkmıştım koridorun sonundaki odaya gelince korumalar beni içeri almak istememişti ama ben girmiştim önce korumaların birbirlerinden ayrılmalarını beklemiştim ikisini bir arada hallede bilirdim fakat sesiz olmalıydım çünkü burada çıkacak tek karışıklıkta kurşuna dizilirdim yaklaşık yirmi dakika sonra korumalardan biri kapıdan ayrılınca peşine takıldım erkek lavabosuna girince bende girdim arkası bana dönükken kabinlerde birine girdi içeride kimsenin olmaması işime yaramıştı adam kabinden çıkınca arkasından yaklaşmış ve bayıltmıştım..

Onu kabinlerden birinin içine katıp kapısını kapattıktan sonra diğer korumayıda halledip içeri girmiştim tamamiyle siyah ve kahve renginden oluşan odada siyah üzeri ıvır zıvırlarla dolu bir masa ve sandalye sağında cam kapaklı içinde bir sürü mavi dosya olan dolap sağ tarafında küçük bir oturma alanı vardı yeryer tablolarla ve ofis dekorlarıyla süslenmişti ve güzel bir odaydı ama dış görünüşe aldanmamak gerekirdi...

Hemen dolapları çekmeceleri boşaltıp içinde bulunan bütün herşeyi incelemiştim birkaç işe yarar şey bulsam bile kasayı veya elmasları bulamamıştım

O sırada gözüme çarpan tablolarla hepsini indirip yere koymuştum üçüncü tabloya gelince arkasından kasa çıkmıştı yanımda getirdiğim istihbarat tarafından verilen özel cihazlarla açmıştım tam o sıra pat diye içeriye giren seid'i gördüm ilk affalasada sonra kırmızı boğa gibi yüzü kızarmış sinirle bana bakıyordu

Bana silahını doğrulttuğu an kendimi sağ yana atıp kurtulmuştum kulağımdaki kulaklıktan albayım sesini duyuyordum bana iyi olup olmadığımı soruyordu fakat ben cevap verecek durumda değildim o daha ikinci defa silah sıkmadan elime aldığım bibloyu ona atmıştım oda benim gibi kendini sola atınca kurtulmuştu daha kendine gelemeden bacağıma sakladığım bıçağı almış ve üstüne atılmıştım bir kaç saniye boğuşmadan sonra bıçakla kolunu kesmiştim ardından odanın kapısı açılmı ve bir sürü özel harekat polisi girmişti onların gelmesiyle işim bitmişti

Merdivenler bitmiş ve bar kısmına inmiştim bütün siviller boşaltılmış çalışanlar sorgu için ekip otolarına biniyorlardı içerisi onlarca polisle doluydu gözlerimle etrafı tarayınca istediğim insanı bulmuştu

Yanında Miran demirkanla bana bakan albayın gözündeki gurur benim için çok değerliydi

Miran Demirkan'a gelirsek kendisi terörle mücadele savcısıydı bu yüzden burda olması çok doğal bir durumdu

Yanlarına yaklasıp onuzlarımı dikleştirdim sert soğuk ve tok sesimle tekmil verdim

-GECE ALA SAVAŞÇI/URFA GÖREV BAŞARIYLA TAMAMLANMIŞTIR KOMUTANIM

-RAHAT ASKER bir başarılı görev daha tebrik ederim

-Sağolun albayım kasadan çıkanları özel harekattan arkadaşlar aldılar Bedri ve seid itini de yakaladık odadan çıkan birkaç önemli belgeyi de teslim ettim