______________________________________Derin bir nefes aldım gözlerim uçsuz bucaksız dağlara dalırken aklım hala beş yıl öncesindeydi
Aklıma gelenlerle sertçe yutkundum o gün cenazemde bende ordaydım
Cemazemde...
O gün dolan sadece gözlerim değildi, bu kez mezarım da dolmuştu...
İçinde ben olmadığım bir mezar vardı ailemin ben diye göz yaşı döktüğü boş bir mezar
Ailemin hüzünlerine, abilerimin pişmanlıklarına, üçüzlerimin birbirlerinden destek alarak mezara toprak atmalarına şahit oldum
Babamın yıkılışına şahit oldum ben o gün
Kardeşlerimin haykırışları bağarışları hâlâ kulaklarımdaydı 'GİTME' demişlerdi 'LÜTFEN GİTME ABLA!' demişlerdi...
En çok Buğra abimin yakmıştı canımı herkes gittikten sonra ben diye boş bir mezara yaptığı konuşması, özür dileğişi, yalvarışları, geri dön değişi, beni affetme sadece yaşa diye hıçkırarak fısıldayışına dayanamamış gitmek karşısına dikilmek istemiştim ama yapmamıştım beni tutun arlasından tam kafasına hedef alınan lazerli silah durdutmuştu
Pars, sevdiğim adam bir kere bile o mezara gelmemişti olanlardan kendini suçlu tutmuştu benim katilim olarak bildiği adamı öldürmeden ölümü bile kendine layık görmemişti yanıma gelirken başı dik gelmek intikamımı almış olarak gelmeyi takmıştı oysa buna gerek yoktu ben yaşıyordum
Bu beş yılda sahte ölümümün haberini aldığı gün beni Türkiye getirip haberi almıştı
Evet haberi almadan önce çıktığı görev Ölüm'ün karargaha getirilmesi üzerineydi o gün son kez gözlerine bakmıştım ben onun kuzguni bakışlarında kahrolurken o soğukça benim kırmızı lenslerime bakmıştı ama sanki bir şey ona engel oluyormuşcasına yok boyu göz temasını kesmemişti buda benim işime gelmişti
Sonrasında Türkiye'de fazla kalmamış iki aya geri dağlara dönmüştüm yanımda Sansar da vardı bu süreçte hep o benimle olmuştu şimdi yaşıyorsam onun katkısı çoktu
Türkiye'de kaldığım sürede Asel Karaca yı ve Lale Soyan' ı hapsi boylatmıştım
Ayrıca Ahir Demirkan yakalanmayı haz edememiş intahar etmeye kalkmıştı ama kurtulmuştu ne onun ne de oğlunun şuan hala yaşıyor mu bilmiyordum
Daha gitmeden önce kendimi hızlı toparlamıştım yapmam gereken buydu zaten o zaman olmasa bir iki aya benim gerçek ölümümle yüzleşeceklerinden emindim ama öyle olmamıştı tüm zorluklara rağmen yaşıyordum
İki yıl onların esiri olmama rağmen, onca işkenceye ve bir çok şeye rağmen yapmıştım bunu
Ölüm dağları kendi rengine boyamıştı her taraf kan kırmızısı olana kadar durmamıştı ve ailesinin intikamını almıştı
Bu intikam sadece kayıp yıllarına veya ona yapılan onca şeye değil kardeşi dediklerinin ölümüne, Melek hanımın yaşadıklarına, verilen onca şehidin kanına, dökülen onca göz yaşına bedel olarak yapmıştı
Harun itinin kurduğu büyük terör birliği iş birlikçileriyle yok edilmişti şimdi ise yaptığım, yarattığım bu koca depremin artçılarını atlatmaya çalışıyordum piç kuruları tahat durmuyordu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşuni Tılsım
Dla nastolatkówBaştan aşağı gece olan o adam Ve ay ışığı ile gölgeyi var eden o kadın'ın hikayesi~ ~asker kurgusu ve karıştırılan bebekler