Bir Rus bestecisi vardı Çaykovski
" Hayat güzeldir "
dedibir yıl sonra intahar etti
_____________________________________
Başım artık çatlamak üzereydi belim desem kopmak üzereydi kafamı kaldırıp duvardaki saate baktığımda dördü geçtiğini farkettim
Dün gece Atlas'la güzel bir film gecesi yapmış gülerek çok keyifli bitirmiştik sonrasında odama geçip Tunç ve Açelya'nın düyününün olacağı alan için güvenlik planları kurmuştum şimdi ise elimdeki çizme gururla bakıyordum
Saatlerimi almıştı ama en ince detayına milimetresine kadar hesaplayıp herşeyi halletmiştim
Keskin nişancılar ,sivil kılığında askerler ,korumalar ,teknolojik cihazlar ,silahlar ve son olarak bombalar
Evet bomba bile
Planım basitti aslında amacım olası bir saldırıyı önlemek değil zaten bunu önleyemezdim ki ama eğer suikast için mevzi aldıkları yerleri tehlikeli hale getirmek bu sayede kendi canları için düyünü rahat bırakacaklardı
Sandalyemden kalkıp belgeleri planı kasaya koyup odadan çıktım mutfağa doğru adımladım gece boyu birçok kez gelmiş ve kendime en sertinden kahveler yapıp durmuştum şimdide aynısını yapıyordum suyunuda eklediğimde makineyi çalıştırdım
Tüm gece kaçmak için uğraştığım düsünceler tekrar beynimi işgale başlamıştı
"Araba uçurumun kenarında durunca bakışlarım Buğra'ya çevirdim ama o bana bakmıyordu
Bir dakika boyunca o şekilde bekledim ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum buraya neden geldiğimizi ne yapacağımızı
Kapıyı açıp inip arabanın önüne geçince bende indim hava kararmış hafif serin bir rüzgar ediyordu uçurumun altı kayalıklarda ve ağaçlarla doluydu ve oldukça yüksekti
Başımı yukarı çıkarıp gökyüzüne baktım ay ve yıldızların süslediği o mükemmel manzaraya
Buğranın sesiyle ona döndüm oda gökyüzüne bakıyordu bende tekrar kafamı kaldırdım
-Aklım karışmıştı açık konuşursak korkmuştum benim hayatıma iki kadın girdi biri o kadın ben on üç yaşında terk eden o kadın...ikincisi Asel oldu ikiside beni farklı yerlerinden vurdu ve ben ikisinden de nefret ettim seninde beni kırıcağını yeni bir yaraya sebep olacağından korktum
Derin bir nefes aldıgını hissediyorum sonra kulaklarım bir gülüş duydu gerçekten oldukça uzakta bir gülüş isyankar bir gülüş...
-Belki çocukluk diğer bilirsin ama ben cesur bir insan değilim hatta korkağın tekiyim kendime bile itiraf edemediğim bu ben korkak bir adamın alâ
Yanımdaki haraketlilikten farketsede dönüp bakmadım saniyeler sonra ben hala gök yüzünü izlerken onuzlarımın üzerine birşeyin örtüldüğünü farkettim başımı eğip baktığımda siyah bir montu gördüm
-Üşüyeceksin
Buğraya döndüğümde bana büyük bir gülümsemeyle bakıyordu elimi omzundaki monta götürüp omzumdan çektip sert bir şekilde göğsüne çarptım gülümsemesi silinmiş montu titeyen elleriyle düşmeden tutmayı başarmıştı
-Benimle ilgili hiçbirşey seni ilgilendirmez tıpkı beni senin korkak olmam ilgilendirmediği gibi
Bakışlarını kaçırıp montu arabanın üstüne attı tekrar bana döndü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşuni Tılsım
Ficção AdolescenteBaştan aşağı gece olan o adam Ve ay ışığı ile gölgeyi var eden o kadın'ın hikayesi~ ~asker kurgusu ve karıştırılan bebekler