______________________________________
Öfke tüm bedenimi sararken ne yapacağımı bilmez bir haldeydim karşımdaki görüntü beni hayalkırıklığı yaşatıyordu
Kendime gelip hızlı ama bir o kadar sessiz adımlarla Çiçek' in kolunu tuttuğum gibi Buğra uyanmadan onu odadan çıkardım onunda en az benim kadar şaşkın olduğunu görüyordum
Sonunda salona gelince onu bırakıp sinirle volta atmaya başladım
-Alâ sen, ne işin var burda?
Sorduğu soruyla ona dönüp karşısına geçtim
-Bunu bana mı soruyorsun Çiçek?!
Sesim sertti yüzünün halini gördükçe de daha da delleniyordum dudağının kenarında kabuk bağlamış yaradı, sağ elmacık kemiğindeki morluk, anlınfaki hafifi derin üç santimetrelik bıçak çiziği beni katil edebilecek türdendi
-Ne oldu sana? Burda ne işin var?! Abimle o oda da üzerinde bu-
Devamını getiremeden dilimi ısırdım üstündeki Buğra' ya ait tişörtü görmek delirmeme işaretti ben beyefendi için bunca zamaan endişelendim ne zaman gelecek diye bekledim ama onun hali vakti yerindeymiş
Ulan ben buraya hastanede sevdiğimi bırakarak geldim!
Hemde Sıla gibi biriyle!
-Yanlış anladın Buğra beni kurtardı sen gelmeden önce onu uyandırmaya gidiyordum bu kıyafetler ise benimkiler kullanılmayacak halde olduğu için var
Benim aksine oldukça sakin konuşurken kaşlarımı çattım Buğra onu nasıl bir dertten kurtarmış olabilirdi ki?
Tam yeni bir soru daha soracakken gelen kırılma sesiyle bakışlarım salonun girişine takıldı büyük ihtimal hararetli konuşmamaız yüzünden uyanan Buğra abim bana bakıyordu
Uyandığında belki de en son görmeyi sandığı kişiyi yani beni görmesiyle yüzü kireç gibi beyazlamış, nefesi sıklaşmış, göz bebekleri irileşmişti
Yutkunarak ona doğru bir adım atınca tepki vermedi bundan güç alarak yavaş adımlarla ona yaklaşırken soluğunu tuttuğunu milim kıpırdamayan gösünden anlaşılıyordu
Aramızda üç adım kala durdum tepki vermiyor oluşu beni geriyordu!
Ben ki dağların Ölümü şuan gerginlikten ölebilirdim!
-Abi
Taş kesildi göz bebekleri titreşti gözlerine akın eden yaşı durdurma geriği göstermeden karşımda döktü yaşlarını
Aceleci bir tavırla aramızdaki adımları kapatıp ellerimi boynuna sardım başımı omzuna koyarak ona sıkıca sarıldım
Karşılık vermedi, vermesini beklemedim
İçimde Han abime sarılırken oluşan güven ve şevkat canlanırken aslında bu sarılmaya ne kadar ihtiyacım olduğunu fark etmemiştim bile
Kimine göre onu afetmem salaklık olsada ben artık hayatımı düzene sokmak istiyordum onlarsız geçirdiğim beş yıl bana cehennem olmuşken cennetimi daha da ertelemek istemiyordum
Mutlu bir hayatım olmasını tüm çektiğim acılara karşılık güzel günler geçirmek istiyordum
Bedenimi titreyen eller sarınca kendime geldim Buğra beni sıkıca sarmış burnunu başıma yaslayıp derin soluklar alıyordu saçıma karışan göz yaşlarını hissedebiliyorum
- B bur burdasın Alâ sen g gerçekten burdasın?
Sesi soru sorar gerçeği teğit eder gibiydi hala mı kabulenememişti yaşadığımı? Belki de bu yüzden karşıma çıkamamıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşuni Tılsım
Novela JuvenilBaştan aşağı gece olan o adam Ve ay ışığı ile gölgeyi var eden o kadın'ın hikayesi~ ~asker kurgusu ve karıştırılan bebekler