3.6

1.7K 136 42
                                    

______________________________________

-SANSAR DİKKAT ET!!

Boğazım yırtlırcasına bağırmamla Sansar son anda ona gelen kurşundan kurtulmuş bana iyiyim demişti

Derin bir nefes alarak sırtımı yaslafığım kayadan çekip silahımı ateşlemeye başladım bu itler neden azalmak yerine çuğalıyordu

Kapana kısılmıştık onlarca değil yüzlerce it bize kurşun yağdırıyordu ve biz burdan nasıl çıkacağımızı bilmiyorduk

Yaklaşık bir saat önce yardım isteyecekken yakınıma atılan bomba tüm iletişim araçlarımıza zarar vermiş Tuğgeneral' le olan konuşmamız yarım kalmıştı kordinatlarımızı daha belirtmediğimiz için üzerimizde olan acil durum çipini aktif hale getirdim ama hala gelen giden yoktu

-ALÂ DİK-

Sarın bana seslenmesiyle ona döndüm o daha cümlesini bitirmeden büyük bir gürültü koptu bedenim bulunduğum yerden metrelerce ileri düşerken kulağıma gelen uğutulu seslerle gözlerimi zar zor açtım

Kafamda tiz bir ses yankılanıyor görüşüm bulanıklaşıyordu beynim sanki işlevini yitirmiş gibi etrafımda olanları algılayamıyordu

Ne olmuştu?

Nedeydim ben?

Sansar nerdeydi?

Bir kaç dakika sonra bulanık görüşüm tamamen silikleşmiş gözlerim karanlığa merhaba demişti

(EMRE DEMİRKAN ANLATIMIYLA)

Gerçek;

Gerçek neydi?

İnsanın bildiği ararken hep karşısına çıkan şey miydi gerçek

Ben gerçeği ararken karşıma hep aynı cevap çıkınca onu gerçek olarak kabul etmiştim peki bu bulduğum sonucu gerçek yapar mıydı?

Gerçek insandan insana göreceli bir kavram mıydı?

Peki şimdi asıl gerçek neydi?

-Hadi ana Asım bize biraz daha bilgi vermelisin ama sen susmaktan başka bir şey yepmıyorsun ve bu durum bize hiç yardımzı olmuyor bize yardım da bulunmayacak mısın?

Selim abimin sesiyle başımı ellerimin arasından çıkarıp ona baktım dört gündür olduğu gibi Asım'ı konuşturmaya Alâ ile ilgili bilgi almaya çalışıyordu ama sonuç yoktu bu küçük adam asla sorulara doğru düzgün cevap vermiyor yaşına başına bakmadan bizimle laf yarışı yapıyordu

Yaşına göre oldukça olgun konuşuyordu!

-Ama dayı ben susmuyorum ki konuşuyorum

Sesi bile her zaman sakin bir tonlamayla çıkıyordu ve bu beni sinir ediyordu

İçimden ona kadar saydım karşımdaki bir çocuktu onun üstüne girmemeliydim

Elimde olanları hızlıca tekrar gözden geçirdim

Alâ yaşıyordu artık bundan emindik Orgeneral Necdet Altınbağ bize gelmiş yaşadığını bunca zaman özel bir görev nedeniyle ölü gösterildiğini söylemişti

Bunun yanında Can ve Atlas'ın mezarlıkta yaşadıkları vardı o gün telefondan bir ses duymadan ellerindeki telefonun şarjı bitmiş Sansar denen adam ise sırra kadem basmıştı kendisi bir istihbarat teşkilatı üyesi olduğu için onun hakkında bir bilgiye ulaşamamıştık

Ve Asım ona DNA testi yapmak istemiştik ama Orgeneral buna şiddetle karşı çıkmış bu durumun Alâ ile görüşülmesini emretmişti Agah amcam ve Han abi gizlice DNA testi yapmak istemiş ama başaramamışlardı

Kurşuni TılsımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin