İçimde bir şey kanıyor
Keskin bir vedanın yarası sızlıyor
Yüzümde bir şey soluyor
Aynı değil, umudun rengi kayboluyor~Emrah Türken - Kül~
______________________________________
Son kez bacağıma yerleştirdiğim kelebeğimi ve silahımı da kontrol edip aynadan kendimi süzdüm harika olmuştum elbiseme son ana kadar emin olamasamda güzel durduğunu düşünüyorum yüzümde hafif makyaj vardı saçımı da sıkı bir at kuyruğu yapmıştım vucudumun görünen kısmında olan yaralarımı da makyajla kapatmıştım zaten çogu yaramı lazerle sildirdiğim için fazla yoktu
Davette misafirlerin huzursuz olmaması için sivil gezicektik bazı askerler garson bazıları vale bazıları ise benim gibi konuk olarak bulunuyordu
Dünen hastaneden çıktıktan sonra Agâh beylerde kalmıştım geldiğim gibi direk bana verilen odaya çıkmış kimseye muhattap olamıştım kimsede dinlemem için benim yanıma gelmemişti zaten bu sabah uyanınca da hafızam geri gelmişti ama bunu daha kimse bilmiyordu zaten doktor kısa süreliğine demiş olsa bile bu kadar çabuk olacağını tahmin etmiyordum kimse etmiyordu
Arslan'ın bana yaptığı saçmalık akıl işi değildi ilk başta bir anlık sinirle yaptığını düşünmüştüm ama öyle değildi o gün Arslan'ın arkasından giderken ne olur ne olmaz diye ses kaydı başlatmıştım çünkü olur olmadık yerden beni aşağlamasından bıkmıştım planım eğer bu şekilde devam ederse kaydı albaya göstermekti ama ben bayıldıktan sonra kayıt devam etmişti ve elime onun terörist olduğunun kanıdı geçmişti şerefsiz it vatanına ihanet ediyordu
Zaten bu operasyonun asıl amacıyda buydu üstler ondan şüpeleniyordu ama bu şüpe küçük bir şüpeydi çünkü Arslan görevinde başarılı bir asker imajı vardı bu yüzden Arslan'a yakın olup onun terörle bağlantısı olup olmadığını öğrenecektim şimdi ise bu düğün saçmalığına gerek kalmayacaktı zaten Pars'ı hatırlamışken bu görevi yapabilecek miydim emin değildim
Nikahın yapılacağı salona gelince etraftaki tüm güvenlik önlemlerini kontrol ettim hepsinin eksiksiz bir şekilde olduğunu görmek dudağımın bir kenarını havalandırmıştı bu gün gereğinden fazla dikkatli olmalıydım
Bu gün ben ne Alâ'ydım ne Gece'ydim ben bu gün kurşuniydim duygusuz, sert, ruhsuzdum başladığım işi en iyi şekilde bitirmek için ne gerekiyorsa yapacaktım
Adımlarım düyün sahiplerinin olduğu yere doğrulttum demirkanların bakışları bana dönerken gözlerindeki hayranlık egomu okşamıyor değildi
-KIDEMLİ ÜSTEĞMEN GECE ALÂ SAVAŞÇI/URFA EMRET KOMUTANIM
Hazırola geçip tekmil verince albayın emriyle rahata geçtim
-Albayım herşey yolunda gerekli önlemler alındı askerler sivil konumda daima tetikteler iletişim halinde korduneli hareket etmeye hazır artık misafirlerin geçişi güvenlidir izninizle ben açelya hanımın yanına geçiyorum
Albayın onaylamasıyla kimseye bakmadan salondan çıktım bu gün açrlyanın yanından ayrılmamam gerekiyordu
Gelin odasının yanına gelince kapıyı tıklattım içeriden neşeli ince bir gel sesi duyumca kapıyı araladım açelya büyük bir gülümsemeyle sandalyesinde oturuyor makyajı ve saçının yapılışını izliyordu
İçeri girip kapıyı kapattım odaya göz gezdirince bir kaç kız daha gördüm bunla arkadaşları ve yakın akrabalarıydı
-Hanımlar sizi kısa hir süreliğine dışarı alalım
![](https://img.wattpad.com/cover/359441350-288-k563466.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşuni Tılsım
Novela JuvenilBaştan aşağı gece olan o adam Ve ay ışığı ile gölgeyi var eden o kadın'ın hikayesi~ ~asker kurgusu ve karıştırılan bebekler