Aslında finali yayınlayacaktık fakat kitaba olan yoğun ilgi nedeniyle finali bir kaç bölüm öteye taşımaya karar verdik herkese iyi günler iyi okumalar tekrardan Kurban bayramınız kutlu olsun öpüldünüz
______________________________________Yine bir hastane koridoru, yine acı bir bekleyiş, yine aynı dualar ve yine aynı dilekler
İki saat kırk sekiz dakika sevdiğim ameliyata alınan zamandan bu zamana geçen dakika
Peki ben ne yapıyordum sadece koridordaki oturaklardan birine oturmuş kucağımdaki yüzüğe bakıyordum hala takmamıştım o takacaktı bana iyileşecek bana yüzüğümü takacaktı
İki saat kırk dokuz dakika
-Güzelim yapma böyle gel bir hava alalım yüzün bembeyaz
Yine abimlerden birinin bana olan ısrarları artık kimin söylediğininden bile bir haberdim hoş zaten hepsi aynı şeyi söylüyordu
Yemek ye, su iç, hava al, konuş yeterdi artık ben bir şey yapmak istemiyor sadece sevdiğimi istiyordum
Bizim aşkımızın mahşere kalmasını istemiyordum
Her kafadan bir ses çıkıyor beni kendime getirmeye çalışıyordu ama benim gözüm yüzüğümden ayrılmıyordu nasıl ayrılsın ki üzerinde sevdiğimin kanı vardı
-Canın kardeşim hadi üzerini değiştir bari bak Asım sürekli seni soruyor oda çok korktu
Oğlumun adıyla kafamı kaldırıp Han abime baktım ve başımı salladım evden getirdikleri çantayı alıp Mert abimin yardımıyla yürümeye başladım beni bir odaya getirip anlımdan öpmüştü
Tepki vermeyerek içeri girdim çantadaki kıyafetlere bile göz atmadan giyindim ruhum yokmuş gibi hissediyordum
Elimde sıkıca yumruğumun içine hapsettiğim yüzükle odadan çıkıp Mert abimle koridorun ilerisindeki odaya geçtik
Kapıyı tıklatıp içeri girince oğlumun yerde pedegokuyla araba sürdüğünü görmek hafifte olsa beni gülümsetmişti
Beni görünce ayağa kalkıp yanıma geldi hiç konuşmadı oda korkuyordu yavaşça onu kucağıma alıp dışarı adımladım
Kapıdan çıkıp karşıdaki bekleme koltuklarından birine oturdum hafif aşşağı kayıp oğlumu kucağıma iyice yerleştirdim başını boynuma yaslayıp eliyle saçımla oynamaya başladı bense burnumu saçına daldırıp kokusunu derince soluyup öpücükler bıraktım
-Anne Turgut abiye bir şey olur mu? Ben onu çok sevdim
Yutkundum elimle sırtını sıvazlarken Mert abim kapıdan çıkmıştı
-Olmaz oğlum hem oda seni çok sevdi bırakmaz bizi
Dua ettim öyle olması için Allah'a dua ettim sevdiğimi bana bağışlasın diye abim yanıma oturunca biraz öyle kaldık oğlum uyuya kalınca kalktım onu bir odaya sedyeye uzandırdıktan sonra Han abimin ayarladığı güze ilir iki çalışanı başına koyduk onu bir kaç kez öpüp tekrar ameliyatanenin önüne geldim
Ben yokken Pars' ın ailesi de gelmişti hepsini tanıyordum ama sadece İbrahim albay ve kızı Açelya' yola yüz yüze tanışıklıpım var diğerleri Pars' ın iki amcası, yengeleri ve onların çocuklarıydı geri kalanlar büyük ihtimal burayı kalabalık etmemek için gelmemişti
Yavaş adımlarla oraya giderken arkamdan da abim geliyordu boş koridorda ayak seslerimiz duyulurken herkesin bakışı bize döndü olan her şeye rağmen omuzlarım dik gözlerim duygusuzdu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşuni Tılsım
Novela JuvenilBaştan aşağı gece olan o adam Ve ay ışığı ile gölgeyi var eden o kadın'ın hikayesi~ ~asker kurgusu ve karıştırılan bebekler