Mole (minlix)

Linonun Gerçekleri

Linonun gözleri dolu dolu bana birkaç adım atmasıyla elimi kaldırıp durmasını işaret ettim.

Ona tüm sinirimi ve öfkemi kusmak istiyordum.

" benimle başkasıyla kurduğun bu yuvada yuva kurmaya çalıştın" gözlerimde dolan yaşlar yanaklarıma doğru yol alıyordu.

" Lixie..." elinin tersiyle gözlerini sildi çaresiz gözlerle bana bakıyordu. " sana yemin ederim ki her şeyi anlatacaktım. Evlendiğimiz gece sana demiştim her şeyi anlatacağım diye ama sabahın erken saatlerinde sürü işleri için çağırıldım zamanım olmadı sen de biliyorsun"

Histerik bir kahkaha attım " her zaman sürü ve sürü liderliği senin için öncelikli oldu"

" çocukluğumdan beri tek bir hayal için yaşadım. ben bunun için büyüdüm Lixie "

" ruh eşi olmamız senin için bir şey ifade etmiyor muydu"

Gözlerini sıkıca yumup geri açtı.
" bak biz Minji ile çocukluk arkadaşıyız. Ben, jeonjin, Jisung ve Minji beraber büyüdük. Bu sürüdeki herkes benim liderlik için büyüdüğümü biliyordu ve sen de biliyorsun ki liderlik için bir eş gerek."

Hızlı hızlı konuşmasıyla sözünü kestim

" ve sende Minji ile nişanlandın. Peki onunla nişanlıyken"
içinde bulunduğumuz savaş alanından farksız evi elimle gösterdim.
" neden benimle evlendin? başka bir omeganın yaptığı bu yuvayı bana yuva yaptın?!"

Onlar yüzünden kendimi yuva üstüne yuva kuran mutsuzluk üzerine mutluluk inşa etmeyen biri gibi hissediyordum.

" düşündüğün gibi değil. Liderlik için biriyle evleneceğimi herkes biliyordu. Minji ile de yakın arkadaşlık ve bana liderlik için bu evliliği yapabileceğini söyledi. Bir nevi iki yakın arkadaşın anlaşmalı evliliği olacaktı. Minjiye hiç o gözle bakmamıştım ama hiç tanımadığım biriyle evlenmektense Minji daha uygun göründü gözüme."

" evlendiğimizde ben de senin için tanımadığın bir omegaydım" hayal kırıklığıyla suratına baktım.

Panikleyip bana birkaç adımda yaklaştı ve yüzümü ellerinin arasına alıp " sen benim ruh eşimsim" bana duygu yüklü gözleriyle baktı.

Elleri yavaş yavaş yanaklarımı okşarken gözleri şefkatle yüzümün heryerinde dolaşıyordu.

" Lixie sen benim, ruhumun ve alfamın eşisin... her şeyimsin seni kaybedemem"

Gözlerimin içine bakarak söylediği cümlelerle mayışmıştım. Yavaş yavaş yüzüme yaklaşıp burnumun ucundan başlayarak yüzümün her yerine dudaklarını gezdirerek öptü.

En son dudağımın yakınlarına doğru ilerleyip sıkı bir öpücük kondurup alnını alnıma yapıştırdı.

Linonun bana karşı böyle hisleri olduğunu bilmiyordum. Evet eskisine göre daha yakınlaşmıştık ama duygularını çok açık belli eden biri olmadığı için şuanki davranışlarını hiç beklemiyordum.

" biliyor musun seninle ruh eşi çıktığımız zamanlar canım çok yanıyordu ve ben bunu anlamlandıramıyordum. Meğer Minjiyle nişanlı olduğunuz için kurdum huzursuz ve mutsuzmuş"

Beni kendine çekip sıkıca sarıldı "anlaşmalı bir nişanlılık süreciydi lütfen Lixiem bunları düşünüp daha fazla kendini ve kurdunu üzme"

Lino beni o kadar sıkı sarmalamıştı ki onun büyük cüssesinin içinde kaybolduğuma emindim. Ellerimi zar zor aramıza koyup Linoyu ellerimle itmeye çalıştım. Onu yerinden kıpırdatmak imkansız olduğu için benim mücadelemi görmüş olacakki benden ayrıldı.