Mole (minlix)

Sarhoş

" daha ne kadar böyle bekleyeceğim" duvara doğru kaldırdığım bacaklarımla sert zeminde Linonun dağıttığımız yerleri düzeltmesini bekliyordum.

Lino yerden kaldırdığı kıyafetleri bir kenara bırakıp yanıma doğru gelip çıplak karnıma bir öpücük kondurdu " kalkabilirsin bebeğim" doğrulmam için kolumdan nazikçe tutarak yardımda bulundu.

" ayaklarımı duvara dikmem ne işe yaradı bilmiyorum ve üstelik hiçbir ağrım da geçmedi" sevişmemizden sonra beni duvar dibine çekip bacaklarımı da dik şekilde duvara kaldırmıştı. burnumun ucuna öpücük kondurup ayağa kalkmamızı sağladı.

İçinde bulunduğumuz ev sadece dört tarafı kapalı bir odadan oluşuyordu. Gerçekten daha tamamlanması için çok şey gerekiyordu.

" yıkanıp temizlenelim. Geri dönmeliyiz" Linonun dedikleriyle tamamlanmamış evdeki bakışlarım ona döndü.

" oraya özellikle o sürü evine dönmek istemiyorum"
"Bende istemiyorum ama geç olmadan cezalarını vermeliyiz" boynuma sıkı bir öpücük kondurup beni kucağına aldığında beklemediğim için çığlık attım.

" ne yapıyorsun" kollarımı boynuna doladığımda kenara koyduğu kıyafetlerle açıkta bulunan özel bölgelerimi kapatıp evin dışına doğru yürüdü.

"Yıkanmalıyız dedim ya Lixie"
Boynunu sıkıca tutarken inanamayarak etrafımıza baktım. "Şelalede mi"

"Başka bir seçeneğimiz yok" beni indirip " yüzme biliyor musun?" Dediğince onaylarca kafamı salladım.
Ellerimizi kenetleyerek üstüme örttüğü kıyafetleri yere fırlatıp suya adımladı.

" boyumu geçer mi acaba" Lino sorumu duymazdan gelerek kollarını bana sararak ikimizi suyla buluşturdu. Bunu beklemediğim için ağzıma ve burnuma su kaçıp nefes alamadım. Suyun altından çıkmadığımı farketmiş olacakki belimden tutup beni yüzeye çıkarttığında öksürmeye başladım.

" Lixie iyi misin?" Bu saçma sorusunu görmezden gelip ağzıma ve burnuma kaçan suyu öksürerek çıkarmaya çalıştım.

" hayvan mısın Lino" elleriyle yüzüme gelen saçlarımı çekip avucuna su doldurup yüzümü sildi. Ellerim omuzlarında onunda bir eli sıkı sıkı belimi tutuyordu " teknik olarak evet" gülerek cevap vermesine göğsüne bir yumruk attım.

" yüzme biliyorum demiştin"
" yüzme biliyorum dedim diye beni boğacak mısın" kötü kötü bakıp elimi belindeki eline atıp ayırarak arkamdaki ağrıyla ileriye doğru yüzdüm.

" ne bileyim biz Changbinle jeonginin el ve ayaklarından tutarak suya atıyorduk hiç böyle bir tepki vermedi." Ona ciddi misin bakışlarımı attığımda gülerek bana yaklaştı.

" nefessizlikten size bir şey diyememiştir" yanıma geldiğinde gözlerinin içine bakıp ellerimi siyah saç tutamları arasında gezdirdim. Güzel gözleri kısılıp dudaklarıma yağıştığında ellerimin arasındaki saçlarını çekiştirip dudaklarımı dudaklarına bastırıp öpücüğüne karşılık vermeye başladım. Dudaklarımdan ıslak bir yol çizip çenemi ağzının içine alarak emdiğinde kısıkça inledim.

" Minho dur" çenemdeki dudaklarını boynuma ve göğüslerime kaydırdığında ellerimdekini saçını çekip kafasını geriye çektim. "daha fazlasını kaldıramam yeter" kafasını sallayıp avucuna su doldurup yüzüne vurdu.

" sen de bu bakışlarınla böyle çıplak karşımda durma zor tutuyorum kendimi" gözlerimi devirdim. " keyfimden değil heralde kıyafetlerimle mi yıkanayım"

Islak saçlarını iki eliyle arkaya doğru yatırıp " kendini temizleyebilecek misin? Yardım edeyim mi?" Yüzündeki sırıtışla ikinci seçeneği seçmem için gözlerimin içine bakıyordu.