IN ve Jisung pizzaları yedikten hemen sonra evden ayrılmışlardı. Linonun da eve erken saatlerde gelmeyeceğini bildiğim için başımdan geçen tüm olayları anlatmak için Hyunjin hyungumu aramıştım. Anlattıklarımı dinledikçe Chan hyunga çok sinirlenmişti.
"Chan hyung bize karşı hep acımasızdı ama bu kadarı çok fazla"
" hyung aslında şaşırmamamız gerekiyor her zamanki gibi liderlik için her şeyi yapabilecek Chan hyung işte"
" benim suçum hepsi ta en başından bu kadar boyun eğmeseydim sen şimdi evlenmek zorunda kalmayacaktın. önce beni sevmediğim biriyle nişanlandırdı. hyungum diye ses etmedim ama sana bunu yapamaz"
"hyung Lee Know benim ruh eşim istesemde istemesemde kaderlerimiz bir zaten"
" ruh eşin olması hiçbir şeyi değiştirmez hem o sürüden birisine ne kadar güvenebilirsinki ve o herhangi biri değil sürünün gelecekteki lideri"
Hyungum haklıydı ama ben her şeye rağmen güvenmeyi seçmiştim. Sanki iç sesimi duymuş gibi
" Felix üzgünüm ama bence seni lider olmak için kullanıyor. Minji hakkında hiçbir açıklama yapmaması da yeterince şüpheli zaten." demesiyle derin bir iç çektim.
" dediğim gibi bana zamanı gelince anlatacağını söyledi ve anlatmasını bekleyeceğim"
Hyunjin hyung konuşmanın başından beri çok telaşlı bir şekilde bir şeyler yapıyordu. Sürekli dolap ve çekmece sesleri geliyordu en sonunda dayanamayıp sordum
"Hey bu sesler de ne? odanı toplamaya mı karar verdin en sonunda" dedim gülerek.
Bana göz devirdiğini tahmin edebiliyordum.
" yanlış tahmin valizimi hazırlıyorum küçük prens"
" hayırdır şimdiden balayı mı düşünüyorsun" kahkaha attım hyungumla uğraşmak çok eğlenceliydi.
" hayır yanına geliyorum tabiki seni oralarda kimsesiz bırakmayacağım senin ailen benim. kimsesiz hissettirdikleri için sevmediğin biriyle evlenmek zorunda değilsin" söyledikleriyle duygulanmıştım.
" ama hyung gelemezsin burada benim bir akrabamın olmadığını biliyorlar gelirsen şüphelenirler"
" ben bir yolunu bulurum seni yalnız bırakmayacağım"
"Chan hyung ne olacak"
" o kendi kurduğu ailesiyle mutlu hayatına devam edebilir artık ne benim ne senin onun hayatında bir yerimiz yok zaten. hem ben de evlenmek istemiyordum kaçıp kurtulmuş olurum."
" hyung" ne diyeceğimi bilememiştim beni çok duygusallaştırmıştı. " iyiki varsın senin gibi bir hyungum olduğu için çok şanslıyım"
" tamam beni oyalama daha fazla sulugöz en kısa zamanda yanında olacağım ben valizimi tamamlamaya gidiyorum"
" iyi be seni tutan yok hadi görüşürüz" yüzümdeki tebessümle telefonu kapattım. Hyunjin hyungum moralimi düzeltmeye yardımcı olmuştu.
İkili koltuklardan birine kendimi atıp televizyondaki kanallarda dolaşmaya başladım pek ilgi çekici bir şey yoktu.
Birkaç dakika sonra kapının çalmasıyla hemen koşup delikten baktım. Lino gelmişti saate baktığımda akşam 21.12 olduğunu gördüm.
Kapıyı açmamla elinde poşetlerle Lino içeri girdi.
" bu saate kadar yemek yemediğini düşünerek bir şeyler aldım aç mısın?"
" aslında bugün IN ve Jisung gelmişti beraber pizza söylemiştik çok aç değilim bir şeyler atıştırırım." duyduklarına karşı kaşları havaya kalktı.
" demek buraya geldiler iyi kaynaştınız sanırım"
" tüm gün evde sıkılıyorum sen de yoksun bazılarının aksine yalnız olduğumun farkındalar" dedim laf sokarak. hiç oralı olmadı getirdiği poşetleri açmaya başladı.
" hadi soğumadan yiyelim" ilk poşeti açıp diğer poşetlerin açılımını bana bıraktı kalkıp banyoda ellerini yıkamaya gitti.
Getirdiği yiyecekleri oturma odasındaki büyük sehpaya serdim yemeğe başlamak için Linoyu bekledim.
" beni beklemeseydin başlasaydın?"
" o kadar aç olmadığımı söylemiştim bekleyebilirim"
İkili koltukta yan yana oturup yemekleri yemeğe başladık. Yemekler o kadar iyiydi ki aç değilim dediğim halde ağzımda nefes almaya yer kalmayacak şekilde yiyordum.
Lino bana yan bir bakış atıp " aç olduğun zamanı tahmin dahi etmek istemiyorum" dedi umursamadan yemek yemeğe devam ettim.
" hey biraz nefes al boğulacaksın"
Ağzımdaki lokmamı yutup " bunları nereden aldın aşırı iyi hayatım boyunca yediğim en iyi yemek" hızla yemeye devam ettim.
" çocukluk arkadaşlarımla her zaman takıldığımız restorandan aldım. oranın yemeklerini hiçbir yere değiştirmeyiz" kafamı salladım. Bahsettiği çocukluk arkadaşlarının kim olduğunu biliyordum.
"Yarın düğünümüz var haberin olsun" umursamazca sıradan bir şeyden bahsediyormuşçasına ellerini cebine koyarak söylediklerine karşı lokmam boğazımda takılı kaldı nefes alamadım.
Nefes almadığımı farkedince koşarak mutfaktan bir bardak su getirdi sırtıma art arda vurdu.
" yavaş ol boğazında kalacak demiştim"
Suyu içip kendime geldiğimde koluna bir yumruk attım.
" sen delirdin mi? ne dediğinin farkında mısın? ne bu yangından mal kaçırır gibi hemen yarın evleniyoruz"
" bu işin çok uzamasına gerek yok. biliyorsun ki bu sürünün varisi benim lider olmam için evlenmem gerekiyor ne kadar hızlı o kadar iyi. zaten kabul etmiştin ha bugün ha bir ay sonra ne değişir"
Elimi tuttu "Felix endişelenme her şey hazır. Artık eşim olacaksın bana güvenmelisin"
" mesele bu değil ki sadece çok ani bu evlilik ve yarın hemen evleneceğimizi söylüyorsun"
" bunları düşünme düğünle ilgili her şey hazırlandı eminim düğünün için senin başka planların vardı ama üzgünüm geç olmaması için fikrini almadan organizasyon yapıldı bile" Harika kendi düğünümde yabacı gibi olacaktım. Ne evleneceğim kişiyi ne de nasıl evleneceğimi kimse bana sormamıştı. Kendi hayatım başkaları tarafından yönetiliyordu.
" senin için sadece sürü lideri olmak için yanında tutmak istediğin herhangi biri miyim? Daha doğrusu bir obje?"
" düğün senden habersiz planlandı diye beni suçlayamazsın ikimiz içinde çabalıyorum"
"Sorumun cevabını alamadım"
" birbirimizi kandırmayalım sen bana karşı bir şeyler hissediyor musun"
" hissetmiyorum ama ruh eşim olduğun için değer veriyorum senin aksine" beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Hyunjin hyungum haklıydı.
" ben uyumaya gideceğim ne de olsa yarın bensiz planlanmış harika bir düğünüm var" diyip Lee Know'u geride bırakıp hızla giriş katta bana ayrılan misafir odasına girdim.
...
Bu bölümü dün yazmayı düşünüyordum ama çok hastaydım ve o halimle okula gittim zar zor eve yetiştim bayılacak gibiydim. Bugün iyi olunca hemen yazıp atmak istedim iyi okumalar

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mole (minlix)
FanfictionLee Know'un sürüsüne köstebek olarak gönderilen Felix'in hikayesi (Yetişkin İçerik ❗️)