Mole (minlix)

İhanet

Linonun siyah kurdu kurdumu bırakmak istemiyormuşçasına koklayıp öpüyordu.
Burnumu son kez boynuna sürtüp bacaklarının arasından çıktım.

Kurdunun kırmızı gözleri bana anlamazca bakıyordu sanırım karşımdaki görkemli koca kurt hala eşine doymamıştı ama bu koca ormanda en son kurtlarla boğuşan Hyungum ve sığınacak bir yer arayan hamile eşi vardı.

Bunlardan en önemlisi de Linonun burada ne işi vardı? Beni nasıl bulmuştu? Ve bu sürünün sınırları içine nasıl girebilmişti?

'Beni nasıl buldun'

' yanlış sorular soruyorsun Lixie' bana birkaç adım attı ve kurdu kurdumu boynundan ısırarak sırtına aldı.
' yalnızca doğru sorularını cevaplayacağım ama sorular için de yanlış zaman'

Kurdu sürü sınırının çıkışına doğru koşmaya başladı.

' hey dur alfa! Hyungum ve eşi ne olacak'

' sadece kendin için endişelen'

Çok hızlı koşuyordu sürü sınırının önünde biraz yavaşladığında ağzımı açıp dişlerimi sırtına geçirdim.
' onları geride bırakamam'

Bu hamlemi beklemiyor olacakki normalde ısırığımın onda bir etkisi olmaması gerekirken aniden durmasıyla bende sırtından düştüm.

Afallaması geçince yerdeki bana yaklaştı.
' ne yaptığını sanıyorsun Lixie. bu yaptığın daha kötü sonuçlara yol açabilirdi' beni azarlarken bir yandan da bir yerime zarar gelip gelmediğini kontrol ediyordu.

Yanımızda birkaç adım sesi duymamızla ikimizinde birbirinde olan bakışları sesin geldiği tarafa kaydı.

" nihayet gelebildiniz" insan formundaki jeongin bize doğru geldi.

Yanında hyunjin Hyungum, Changbin eve insan formundaki Seungmin vardı.

Linoyu üstümden itip insan formuma dönüştüm ve seungmine doğru koştum yakalanmadığı için çok mutluydum. Arkamda kalan Lino da hemen insan formuna dönüştü.

" iyi misin?" Kafasını iyiyim anlamında salladı ama gözleri korkuyla bakıyordu.

Hyunjin Hyungum, jeongin ve Changbin beni Seungminin önünden alıp sıkıca sarıldılar.

" başına bir şey gelecek diye çok korktuk" Changbin omzumu patlatladı.

Hyunjin Hyungum beni kendine çekti.
" sanki zayıflamış"

Jeonginde yüzümü avuçlarının içine aldı
" evet sarılırken kemikleri elime geldi resmen" üçününde ayrı ayrı yorumlarına gözlerimi devirdim.

" bir gündür yoktum sadece"

" bizim için ne kadar zordu bilemezsin" hyunjin Hyungum her zamanki gibi çok dramatikti.

" burada ne işiniz var? hayır durun bu önemli değil şimdilik en önemlisi Chan hyugumu bulmalıyız" hyunjin hyungumun dediklerini umursamadım.

" gevezeliği bırakın Yugeom nerede kaldı?" Lino saatine bakarak onları susturdu.

"Burdayım" uzun boylu bir alfa kolunda savsak adımlarla yürüyen Chan Hyungumla beraber bize doğru geliyordu.

" Chan! Aman tanrım" Seungmin hızla onlara doğru yöneldi.

Hyungumun her yeri kan içindeydi kafasını kaldıracak hali yoktu.

" onu bu ağaca bağla yugeom . Harewell sürüsü ne kadar aciz bir liderleri olduğunu görsün" Linonun dedikleriyle gözlerim kocaman açıldı ve hemen ona döndüm.