6.Bölüm "Gölge Timi"

201 26 54
                                    

Kan dökmeyi seven bir millet değiliz. Ancak söz konusu vatansa dünyanın şah damarını keseriz!

Selamın aleyküm mümin kardeşlerim🖐

Karakter tanıtımı yapalım mı? Ona göre diğer bölümü yayınlim?

《🇹🇷》

Yazarın anlatımıyla, on beş yıl önce...

Elinde ki kana bakarak rakibine döndü. Bunu yapmak zorundaydı, eğer bu gün, bu dövüşü kazanmazsa hiç iyi olmayacaktı. Rakibi kendinden fazlasıyla iri ve uzundu, avantajı büyüktü. Aynı şeyler Temur için geçerli değildi. Daha on beş yaşında bir çocuktu, hayliyle karşında ki adamı yere sermesi olanaksızdı. Temur adamı dikkatlice süzdü. Ondan güçlü olabilirdi ama o, oldukça zeki ve hızlıydı. Bu da onun avantajıydı. Ona neden Ayıboğan dediklerini çok iyi anlıyordu, öfkeli bir ayıyi andırıyordu.

İşte, Ayıboğan'ın bir açığını bulmuştu. Sürekli yüze çalışıyor, hedeflerini öldürücü yerlerden seçiyordu. Karın bölgesi açıktaydı, ona yaklaşabilirse maçı kazanabilirdi. Kafesin dışında ki bağrışları duymamazlıktan gelerek Ayıboğan'ı dikkatle incelemeye devam etti. Herkesin dilinde 'Ayıboğan' vardı, bütün parayı ona yatırmışlardı. Eğer kazanırsa eline yüklü miktarda para geçecekti.

Bu fırsatı kaçırma ihtimali söz konusu bile olamazdı.

Ağzının içinde ki kanı yere tükürerek zor da olsa ayağa kalktı. Sol ayağının üzerine dahi basamıyordu, kırılmış dahi olabilirdi. Gözlerini kısa bir an kafesin dışına çevirdiğinde Akif'in ümitle bakan gözleriyle karşılaştı. Orada ki insanlardan bir tek onu destekleyen Akif'ti.

Burada zevk için dövüşmüyordu. Kazanması gereken bu maç aç karınlarını doyurmak içindi. Yetimhaneden kaçtıklarından beri bunu yapıyorlardı. Dövüş ve karnını doyur. Ve bu onun ilk maçı değildi, Akif nerede dövüş olduğunu bulur, Temur dövüşürdü. Çünkü aralarında en iri ve güçlü olan oydu.

Bu maçı kazanacaktı.

Yeniden Ayıboğana döndü. Her tarafında morluklar ve kırıklar vardı, ama yine de dayanabilirdi. Ayıboğan öfkeyle üzerine gelmeye başladığı anda hızlı bir şekilde kenara çekildi. Ayıboğanın sendelemesiyle beraber sağlam dizini karnına serçe geçirdi Temur. Eğer hamleleri birbiri ardına olmazsa Ayıboğanla baş etmesi imkansızdı. Karnına tekrar ve tekrar dizini vurarak onun yere düşmesini sağladı.

O Ayıboğanın üzerine oturup yumruklarını yüzüne geçirirken onu inceleyen biri vardı. Kumral adam Temur'un yaptığı her hamleyi, planı dikkatle gözden geçiriyordu. Zekiceydi hamleleri, aslında onun o kafesin içinde öleceğini düşünmüştü. Yüzünün her tarafı kan revan içindeyken üstüne üstlük bir de ayağı kırıktı. Ama çocuk bu tabuyu yıkmıştı. Bir haftadır Kan Çukuru'na gelip onun maçlarını seyrediyordu.

Ve aradığı bütün özellikler onda vardı.

Maç bitti. Adamın biri onun elini havaya kaldırdığında hırsla adamın elinde ki kolunu çekti. Burada bir dakika dahi durmak istemiyordu. Babasının ona ögrettiklerine ihanet ediyormuş gibi hissediyordu. Bütün hamleleri, stratejileri babasının eseriydi.

Şehit Albay Kalendar Yaman.

Boynunda ki babasının künyesini kanlı eliyle tutarak ondan af diledi. Ne yapıyorsa hepsi Ceylin'in 'açım' diye ağlamalarını duymamak içindi. Başka çaresi yoktu, kardeşinin ağlamasına dayanamazdı ki! Kafesin kapısı açılır açılmaz Akif içeri girdi, Temur ayağının üzerine basmakta dahi zorlanıyordu. Onun koluna girerek yüzünde gülümsemeyle Temur'u kafesten çıkartıyordu.

GÜL KOKAN BARUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin