7.Bölüm"Gül Kokusu"

201 26 49
                                    

Karışınca gövdem yurdun topraklarına, ruhum uçar ırkımın bayraklarına.
                        ~Atsız~

Atsız'ın da dediği gibi; Saraylarda süremem, dağlarda sürdüğümü, bin cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü!

Şu sıralar aşırı derecede Atsız'ın kitaplarına sarmış durumdayım, annem evde Hun Kartal Savaşçısı besliyoruz diye yakınmaya başladı sklkbdhfjkl

Bayılıyorum Atsız kitaplarına var ya, okuyunca sanki damarlarımdan Türkçülük fışkırıyor! O derece üzerimde etkisi var yani! Neyse neyse, ben bölüme başlıyayım artık, daha okunacak Atsız kitapları çoook!

Bir varmışım, bir yokmuşum...》

👉❤👈

Birge...

Yanlışlar hataların üzerine kurulan birer umut kırıntılarıydı. Ne kadar çok hata yaparsanız yapın hep umut edecek bir tarafınız olurdu. Elimde ki kitabın altını çizdiğim yerlerde tam olarak bana bu aktarılıyordu. Umut her yerdeydi, ölümün avuçlarında küle dönerken bile. Güzel, anlamlı bir romandı. Sürükleyici, bir çırpıda bitirdiğim bir kitap. Ama ben genellikle romanları hep yarıda bırakırdım, iki yarım birbirimizi tamamlarız diye. Sanırım bu totemim bu kitap için geçerli değildi.

Çilekli sütümden bir kutu daha bitirdiğimde göze çarpan minik bir süt kutusu yığını oluşmuştu.

Temur Asaf Yaman.

Adı dudaklarından döküldüğü anda zihnime bir hançer misali saplanmıştı. Anlamı gerçekten ona uyuyordu. Demir. Saat artık öğlene doğru geliyordu ve o neredeyse bir gündür ortalıkta yoktu. Ben poğaca hamurunu hazıayacağım zaman kısaca bir mesaj atarak timin acilen Bursa'ya gitmesi gerektiğini ve yarın geleceğini söylemişti. Bende hamuru bu sabah yoğurarak peynirli poğaçaları yapmıştım. Elbette normal poğaça değildi, içine peynir yerine bol bol maydonoz koymuştum. Hatta maydanozları tüm tüm koydum demek daha doğru olurdu.

Kalbinde başkası varmış beyefendinin(!). Onun kalbinin üzerinde eşekler tepinir inşallah! Sana mı kaldım ben?! Elimi sallasam ellisi, eve direk alacak olsam seni alırdım ben. Ama yok, sen istedin Sungur Efendi bu savaşı, seni delirtip delirtip masumca karşında çilekli sütümü höpürdeterek içecektim.

Bundan sonra ona ömrü ahiret 'bacım' muamelesi yapayımda azıcık kararlı bir insan nasıl olurmuş görsün beyefendi. Kapının önüne iki tane asker dikmiş birde kaçmayayım diye. Adamların karşına çıkıp 'birşeye ihtiyacınız var mı' diye sorduğumda yüzüme bile bakmıyorlardı.

Ama yine de ona minnet borçluydum. Beni o evden kurtarmıştı, elinden geldiğince yardım etmiş ve abimin intikamını almıştı. Yüreğim ferahtı artık. Benim abim toprağın altına girdiği günden beri katilleri ellerini kollarını sallayarak geziyorlardı. Onları öldürdüğü için Sunguru suçlayacak değildim. Onlar çoktan haketmişlerdi.

Evde çok fena sıkılıyordum!

Televizyonu açarak rastgele kanallarda gezmeye başladım. Benim acilen bir üniversite başvurusu yapmam gerekiyordu. Yoksa bu evde sıkıntıdan patlayıp ölecektim. Bir haber kanalında ki başlık dikkatimi çektiğinde sesini açarak televizyona dikkatle baktım.

MIT'ten DEAŞ'a nokta operasyon!

Başlık tam olarak buydu. Spiker kadının yüzünde bir güller açmadığı kalmıştı. Sesini biraz daha açtım. İlgimi çekmişti haber.

GÜL KOKAN BARUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin