Cansel'in evindeki parti yüksek ses,sigara dumanı ve gereğinden fazla gülüşen insanlarla doluyken Defne bir köşeye kuş gibi sinmiş ve düşüncelere dalmıştı.Ege arkadaşlarıyla sohbet ediyor, Defne'nin yalnızlığını görmüyordu bile. Defne geçen gece olanları düşünmekten ne eğlenebiliyor ne de bir partide olduğu için üzülebiliyordu. Aklı istemese de babasında kalmıştı ne de olsa onun kızıydı,merak ediyordu.Geldiğinden beri bakmadığı telefonuna baktığında halasından gelen mesajı açtı ve okumaya başladı.
Berfu Halam: Baban çok sinirli, nerede olduğunu sorup duruyor,lütfen geç gelme Defne.
D: Merak etme,çok gecikmeyeceğim. Peki ya o nasıl?
Defne hiç istemese bile Cem'e kıyamıyor ve merak ediyordu. Yazıp gönderdiği mesajın ardından beklerken Ege de yanına gelip elini uzatarak onun gözlerine bakıyordu.
"Bu güzel hanımefendi benimle dans etmek ister mi acaba?"
Defne elindeki telefonu bırakırken gülümsedi ve Ege'nin elini tuttu.İkisi birlikte herkesin onları görebileceği bir alana gittiklerinde çalan Elvis Presley -Jailhouse rock şarkısında kendi figürleriyle dans etmeye başladılar. Defne hafif tebessümlerle dans ederken Ege tüm dişlerini göstererek gülüyor ve oynuyordu.Defne onları tüm fesatlığıyla izleyen Cansel ile göz göze geldiğinde daha çok eğlenmeye başladığını hissetmişti.Çok geçmeden müzik durduğunda ikisi de durup birbirlerine baktılar.Defne,Ege'nin mükemmel dansının bitmesine üzülmüş gibi görünerek konuşurken Ege sırıtarak Defne'ye bakıyordu.
"Harika danstı"dedi Defne.Ege göz kırparak teşekkür ettikten sonra onlara doğru gelen Cansel'i görüp içten bir nefes verdi. Defne yanlarına gelen Cansel'e anlamsızca bakarken Cansel kısık gözleriyle onları süzüyordu.
"Güldük eğlendik ama Defne'nin gitme vakti çoktan geldi bence"dedi Ege'ye bakıp. Ege somurtarak Cansel'in siyah saçlarına dokundu.Ege gergin bir tavırla Cansel'in buklesiyle oynayarak
"Cansel'ciğim sen kibarca bizi mi kovuyorsun? Yoksa ben mi yanlış anlıyorum "dedi.Defne olanları köşesinden izlerken Cansel'in ne kadar aptal olduğunu düşünmeden edemiyordu.
"Seni değil ama yanındaki bu varoş kızı kovuyorum. Yeterli değil mi ?Beni sinirlendirmek için yanına aldın getirdin,şovunu da yaptın.Bence bitti,herkes izledi,gördü. Yeter!"dedi Cansel saçlarını Ege'nin yüzüne savurup. Ege tepkisiz kalmaya çalışırken sinirlendiği seyiren çene kasından belli oluyordu.Defne susmaktan vazgeçip Ege'nin koluna dokundu.
"Boşver Ege,zaten eve dönmeliyim,gideyim ben."dedi.Ege umursamadan yavaşça Defne'yi ittirip Cansel'in çenesinden tuttu. Cansel'in çenesini kuvvetli bir şekilde sıkarak konuşmaya başladı,ses tonu çok korkunç ve şiddetliydi.
"Canımı sıkma Cansel!Benimle oynamaya kalkma, kimse benim yanımdakini kovamaz! Öyle bir şeye yeltenirse de ağzının payını alır."
Cansel korkarak gerilerken Ege, Cansel'in çenesini iterek bıraktı.Defne bu durum karşısında panikle Cansel'e bakarken Caner'in Ege için söylediklerini hatırladı. Ege gerçekten göründüğü gibi biri değilse diye düşündü aniden ve yutkundu. Ege'den ilk defa şüphelenmişti ve korkuyordu. Ege sinirli bir şekilde Cansel'e bakarken Cansel göz yaşlarını tutmaya çalışarak oradan ayrıldı. Kimse bir şey anlamamış gibi görünüyordu ama Defne bu olaydan çok rahatsız olmuştu ve gerilmişti.Ege'ye baktı ve korkak bir ifade ile konuşmaya başladı.
"B-ben bir taksi çağırayım... Evdekiler meraklanmışlar"dedi. Ege gülümsemeye çalışarak daha narin bir sesle konuşmaya çalışarak Defne'ye yaklaştı ama Defne geriledi. Ege bu defa gülümsemeyi bırakarak Defne'nin yüzüne baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Evi
Teen FictionDefne, annesini doğumda kaybetmiş, uzun yıllar boyunca anneannesi ve dedesiyle ufak bir kasabada yaşamış genç bir kız. Dedesinin ölümünün ardından, hayatının bu aşamasında babasının yanında olması gerektiğine inanan anneannesi, Defne'nin babasıyla...