Cem, uzun zaman sonra ilk kez kızıyla bu kadar yakınlaştıklarını hissetmişti. O salıncak, Defne'yle aralarını düzeltmek için gösterdiği çabayı simgeliyor gibiydi. Defne duygularını açığa vurmasa da, sert tavırlarını yumuşatmıştı. Babasıyla zaman geçirmekten keyif alıyor gibi görünüyordu. Cem, kızıyla birlikte kutlayacakları yılbaşı için planlar yaparken, Defne'nin başka bir partiye gideceğinden bihaberdi.
Cem, salonda Berfu ve Hazel Hanım ile birlikte yılbaşı ağacını süslerken, Defne yanlarına yaklaşıp gülümseyerek onları izledi; Berfu, Defne'yi fark edince ona dönüp gülümsedi.
"Hoş geldin güzelim yardım etmek ister misin?"
Defne tebessümle ağaç süslerine yaklaştı. Babasının neden bu kadar yılbaşı için uğraştığını anlayamamıştı. Birkaç süs yerleştirdikten sonra Cem'e bakarak sordu.
"Akşam misafirler mi gelecek?"
Defne, meraklı gözlerle ona bakıyordu. Berfu gülerek Defne'ye döndü. Cem de başını kaldırarak kızının omzuna dokundu ve tebessüm etti.
"Hayır, bu sefer sadece biz olacağız. Seninle geçireceğimiz ilk yeni yıl olduğu için ağacı süslemek istedim ve ailecek ufak bir parti de verebiliriz. Tombala oynarız, ne bileyim hediyeleşiriz. Normal aileler böyle yaparlar değil mi?"
Defne, somurtkan bir ifadeyle Cem'e baktı ve onun duygularını düşünmeksizin akşam burada olmayacağını söylemeye başladı. Babasının onun için normal bir aile ortamı yaratma çabası güzeldi, ancak pek işe yarar görünmüyordu.
"Aslında bu akşam burada olmayacağım, okulun yılbaşı gecesine katılacağım. Sana söylemeyi unuttum, üzgünüm."
Cem'in heyecanlı güler yüzü birden düşerken Berfu olayları toparlamaya çalışırcasına konuşmayı devraldı.
"Olur canım, sonuçta sürekli partide kalmayacaksın. Bitince seni almaya geliriz. Burada da minik bir parti yaparız. Sıcak çikolatalı bir pijama partisi hoş olmaz mı?"dedi. Cem düşünceli ve üzgün yüz ifadesiyle olduğu yerde cevapsız kalırken Berfu abisini dürtüp tekrarladı.
"Olur, değil mi abi?" Cem, aniden daldığı düşüncelerden sıyrılıp başını salladı.
"Evet, olur tabii ki."dedi. Defne babasının olumlu cevap vermesine sevinip gülümserken Cem üzüldüğünü belli etmemeye çalışıyordu.
"Öyleyse ben seni bırakırım gideceğin yere"dedi. Defne kafasını iki yana sallayıp gülümseyerek cevap verdi.
"Olmaz baba, Caner ile gideceğiz. Ömer amcanın şoförü bizi bırakacak," dedi. Cem başını salladı, kızının gerçekten büyüdüğünü fark etmişti, gülümseyerek ona baktı.Kızının Caner ile gitmesinden memnundu; tanımadığı biri olsaydı ne yapacağını gerçekten bilmiyordu.
Yılbaşı ağacının süsleri tamamlandığında Berfu Defne'nin hazırlanmasına yardım etmek istediğini söyledi.Ardından Defne gülümseyerek cevap verdi.
"Aslında, giyecek hiçbir şeyim yok Berfu hala." dedi. Berfu düşüncelere dalarak elini yanağına dayadı, Cem ise telaşla yanlarından ayrılıp yukarı koştu. Üç kadın aşağıda Defne'nin giyeceği kıyafet için düşünürken, Cem elinde kırmızı bir elbiseyle merdivenlerden indi. Defne, babasının elindeki elbiseye bakarak durumu anlamaya çalışırken, Berfu hayranlıkla abisine bakıyordu.
Cem, elindeki elbiseyi Defne'ye uzatırken, gülümseyerek ona ne kadar yakışacağını düşünüyordu. Elindeki kırmızı elbiseyi karısı bir zamanlar yeni yılda giymişti. Defne'nin de beğeneceğini ve giymek isteyeceğini bildiği için ona vermek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Evi
Teen FictionDefne, annesini doğumda kaybetmiş, uzun yıllar boyunca anneannesi ve dedesiyle ufak bir kasabada yaşamış genç bir kız. Dedesinin ölümünün ardından, hayatının bu aşamasında babasının yanında olması gerektiğine inanan anneannesi, Defne'nin babasıyla...