Defne gülümseyerek sitenin girişinden eve doğru yavaş adımlarla yürürken Ege ile bugün yaşadığı şeyleri düşünüyordu. Onun ona iyi gelişini ve diğer her şeyi.Ege onu mutlu ediyordu ve midesinde kelebeklerin uçuşmasına sebep oluyordu. Bu da kafasını daha da karıştırıyordu. Caner 'in kendisini sahiplenmesinden hoşlansa da Ege'nin ona daha iyi geldiğini düşünmeye başlamıştı. Kafa karışıklığında da olsa Ege sanki onun için daha ağır basıyordu.
Eve geldiğinde onu Hazel Hanım karşılamıştı. Yüzündeki kararsızlığı anlamış olacak ki kimse de yokken konuyu açtı.
" Kafan hala karışık mı? "
"Evet Hazel Hanım kafam karışık ama sanırım bir karar verebilirim."
Defne yorgun ve çelimsiz yüz ifadesiyle bunları söylerken Hazel Hanım içten bir şekilde gülümsemişti.
"Çok gençsin daha ve bu verdiğin ilk ve son karar olmayacak. Endişe etme. "
Defne gülümseyerek kafa sallarken zil çalmıştı. Defne kapı kenarında olduğu için hemen kapıyı açtı ve babasıyla göz göze geldi. Cem hafif sinirli bir yüz ifadesiyle bakıyordu.
"Okuldan kaçmayı da öğrenmişsin tebrik ederim"
Defne babasına haberin gittiğini görüp gülümsedi. Demekki okul idaresi öğrencileriyle bu kadar ilgiliydi.
"Sonrasında kalan derslere girmek için geri gittim ama"
Cem sesini incelterek Defne'nin taklidini yaparak konuşmaya başladı.
"Sinrisindi kilin dirsliri girmik için giri gittim imi"
"Komik değil bu" Defne surat asarak Cem'e baktı ve göz devirdi.
"Bence de değil!" Cem ciddi bir ifadeyle salona doğru ilerlerken bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu.
"Kim senin aklını karıştırdı da okuldan kaçma gafletinde bulundun? Ve nereye gittin? Ben senin akıllandığını sanarken sen yine bir sürü sorunlarla bana geliyorsun"
Defne babasına doğru yaklaşıp sinirli yüz ifadesiyle koltuğa oturdu ve Cem'e bakıp konuştu. Ellerini göğsünün altında birleştirmişti.
"Akıllanmak mı,ben salak mıyım da akıllanacağım? Sen ne dediğini biliyor musun acaba!?"
Cem kızının ona karşı saldırıya geçmesine anlam veremeden ona bakıp iç geçirdi. Bir ergenle uğraşmak sandığından daha zor bir şey gibi duruyordu.
"Salak değilsin tabiki ama gençsin,ergensin. Hatalar yapabilirsin,yapmaman için uğraşıyorum "
"Uğraşıyor musun? Tam olarak nasıl uğraşıyorsun acaba çok merak ettim! Telefon aldın,bana burda bir oda verdin ve bana iyi davrandığını düşündüğün için benle uğraşmış olmuyorsun"
Cem gergin ve sinirli bir tavırla içli bir nefes vererek Defne'ye bakarken nasıl bir tepki vermesi gerektiğini bilmediği için suskunluğunu koruyordu. Daha sonra sessiz kalmaya karar vererek ayaklandı ve odasına doğru yol aldı. Defne arkasından bakarken babasının resmen onu görmezden geldiğini fark edip daha da sinirlenmişti.Hazel Hanım ise olanları izlemiş ve sessizce bir köşede bakmaya devam ediyordu.
Defne öfkeli bir şekilde odasına çıktı ve kapıyı da sert bir şekilde ardından kapadı , hızlıca üzerini değiştirip yatağa uzandı. Babası her ne kadar sinirini bozmuş olsa da geçici bir sinirdi bu. Caner ve Ege'yi düşünmeye başladığında da hızlıca geçmişti zaten. Derin bir nefes alarak Ege'nin ona pamuk şekerden daha iyi hissettirdiğini söylediği anı düşündü. Orada çok utanmış olsa da bu söz onu çok mutlu etmişti. Birinin hayatında birinci kişi olmak ona iyi hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Evi
Teen FictionDefne, annesini doğumda kaybetmiş, uzun yıllar boyunca anneannesi ve dedesiyle ufak bir kasabada yaşamış genç bir kız. Dedesinin ölümünün ardından, hayatının bu aşamasında babasının yanında olması gerektiğine inanan anneannesi, Defne'nin babasıyla...