Caner yalnız kalmak için geldiği ve Defne ile birlikte sıkça gittikleri mekanda Ege'yi görünce ne yapacağını bilemeden ve ona seslenmeden öylece beklemişti. Ege'nin haykırarak ağladığına en yakından şahit olmuştu. Ege içini dökene dek,bekledi. Onun yanındaki bavulu ve çantayı görünce bir terslik olduğunu anlamıştı.
Ege üzerindeki hırkanın tersiyle gözyaşlarını silip kendine gelmeye çalışırken Caner onun yanına yaklaşıp omzuna dokundu.
"Kardeşim" kelimesi ağzından çıkıvermişti. Yıllarca sevmediği çocuğa şimdi bu kadar samimi davranıyor olmasına şaşırıyordu ama Ege'nin şeytan tüyü sonunda kendisine de değmişti.
Ege kendini toparlamaya çalışarak şaşkın bir bakışla geriye döndü,Caner'i görüp yüzünü ciddileştirdi. O da Caner kadar kardeşim kelimesine şaşırmıştı. Caner'in bu denli yakın davranışı onu hayrete düşürmeye yetiyordu.
"İyi misin,ne işin var burada ?"dedi Caner. Ege yanındaki bavula baktı ve tebessüm etti.
"Hiç sadece Defne'ye uğramıştım. Burasının ikiniz arasında özel bir anlamı olduğunu söyledi ben de buraya gelince sizin ritüeli gerçekleştireyim dedim"dedi. Caner gülümsedi ve Ege'ye kafa salladı.
"Tamam , şimdi doğrusunu anlat. Ne oldu?"
Ege , Caner 'in tabii ki inanmayacağını farkındaydı ama bir şekilde onu geçiştirmeyi denemişti. Sıkkın bir tavırla ona bakıp nefes verdi.
"Boşver "
"Senin evine geldim ama ortada bir ev olmadığını gördüm. Bir terslik olduğunu anladım zaten sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyorum. "dedi Caner. Ege tekrardan dolmaya başlayan gözleriyle Caner'in gözlerine bakarken Caner gözlerini kaçırdı.
"Artık bir evim de bir ailem de yok. Babam resti çekti kapının önüne koymakla kalmadı evi de yaktı. Kısacası artık hem evsiz hem de beş parasızım."
Caner düşünceli bir ifadeyle Ege'ye baktı ve tek bir soru bile sormadan konuştu.
"Peki, bu gece bizde kal. Yarın babamla konuşur bir çaresine bakarız."
Ege,beklemediği bu teklifle şaşırırken gözleri parlamıştı. Caner gerçekten ona dostça mı yaklaşıyordu yoksa taktik mi yapıyordu çözmeye çalışıyordu.
"Rahatsızlık vermek istemem hem gece de çok geç oldu."
"Sıkıntı yok,misafir odası denen bir şey var, oraya geçersin annemlere de yarın açıklarım ben"dedi.
Ege,kafa salladı ve gülümsemeye çalışarak Caner'e baktı, mahcup bir ifadeyle sarıldı. Annesinden beklediği yardım eli , yıllarca hiç sevmediği birinden gelmişti. Gerçekten hayat bu kadar garipti. Ailen seni yok sayarken düşman gibi gördüğün kişi seni kollamaya çalışıyordu.
Hızlı bir sarılmanın ardından Caner ,Ege'nin bavulunu eline aldı ve yavaş adımlarla önden ilerledi. Çok geçmeden biri önde diğeri arkada Canerlerin evine vardılar. Anahtarla sessiz sedasız kapıyı açıp Ege'nin geçmesi için çekildi Caner. Ege de utangaç ve minnettar ifadesiyle bakınarak ilerledi.
Birlikte Caner'in talimatlarıyla misafir odasına doğru çıktılar. Ege küçük ama işlevsel odaya bakınırken Caner ,Ege'nin mahcup olmaması için elinden geleni yapıyordu fazla soru bile sormuyordu. Ege çantasının içinden şarj cihazını çıkarıp telefonunu şarja takarken Caner öylece köşede bekliyordu. Aslında Ege'yi rahat bırakıp odasına geçmeyi planlıyordu bu yüzden sessizliği bozarak konuştu.
"Dolapta temiz havlu vardır. Eğer banyo yapmak istersen, bu katın banyosunu kullanabilirsin. Ben bir üst katta olacağım, ihtiyacın olursa sadece telefon etmen yeterli." dedi. Ege onaylayarak başını salladı ve ayrılmak üzere olan Caner'e gergin bir şekilde bakıp derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babamın Evi
Teen FictionDefne, annesini doğumda kaybetmiş, uzun yıllar boyunca anneannesi ve dedesiyle ufak bir kasabada yaşamış genç bir kız. Dedesinin ölümünün ardından, hayatının bu aşamasında babasının yanında olması gerektiğine inanan anneannesi, Defne'nin babasıyla...