11.Bölüm Gülen yüz

2.3K 71 33
                                    

Pazar kahvaltılarını bilirsiniz, diğer günlerden biraz özeldir çünkü genelde herkesin tatilinin olduğu gündür. Aile içinde de oldukça önemlidir. Sıcak ve samimi bir rengi vardır pazar kahvaltılarının. Defne de eski evinde anneannesi ve dedesinden oluşan küçük ailesiyle en çok pazar kahvaltılarını severdi ve hatta çoğu zaman o mutfağa girer onlar uyurken yemekler hazırlardı.Krepler,pişiler,yumurtalar ve renk renk reçeller...

Bu sabah da eski pazar sabahları gibi mutlu uyanmıştı güne, gülümseyerek ve önemsendiğini hissederek. Yataktan kalkar kalkmaz dün penceresine tırmanan Ege aklına gelince istemsizce sırıttı,resmen genç kız edebiyatı kitaplarındaki gibi penceresine tırmanan bir genç vardı. Demek ki böyle şeyler yalnızca hikayede olmuyor diye düşündü pencereye yaklaşıp perdeyi açarken. Perdeyi açtığında güneş gözlerini kamaştırdı ve eliyle gözlerini kapatmaya çalışırken pervazda duran ve pencere kenarındaki boruya iple bağlanmış bir poşet gördü,heyacanla pencereyi aralayıp o poşeti aldı ve koşar adımlarla yatağına yöneldi.

Bu poşette ne? Yoksa Ege'nin sürprizim var dediği şey bu olabilir mi diye içinden geçiriyordu,aynı zamanda da poşeti açmaya çalışıyordu.Boruya kırmızı bir ip bileklikle bağlanmıştı ve muhtemelen bu bileklik Ege'ye aitti. Defne bunu düşününce tebessüm etti,poşeti açınca bir kutu buldu ardından açtığında içerisinde bulduğu şeyle şaşırarak olduğu yerde öylece kalakaldı.

Defne'nin bu kadar şaşırdığı şey bir çift küpeydi.Defne küpelere baktı ve şaşkın bir yüz ifadesiyle birlikte derin bir gülümseme oluştu yüzünde. Küpeler aynı yüzündeki gülümseme gibiydi. Gülen yüz şeklindeydi...

 Gülen yüz şeklindeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kutunun içindeki kağıtta hep gülümsemelisin yazıyordu.

Küpelere bakarken düşünceler içinde bulmuştu kendini Defne. Ege'nin böyle romantik ve hoş bir hediyeyi almış olmasına oldukça şaşkındı ve içten içe bu hediye onu özel hissettirmişti. Büyük bir gülümseme ile küpeleri kulağına taktı ve güzel bir pazar kahvaltısı hazırlamak için keyifle aşağı indi.

Aşağıya indiğinde Hazel Hanım ve diğer çalışanlara gülümseyip mutfağa geçti.Herkes şaşkın bir şekilde bakarken Defne ,Fatma Hanımdan malzemelerin yerlerini öğrenerek kahvaltıyı hazırlamaya başladı.Bir yandan Hazel Hanımla Fransızca ve İngilizce muhabbet kurmaya çalışırken diğer yandan omlet için yumurta çırpıyordu.

Kısa süre içinde sofrayı hazırlamıştı ve babasının kahvaltıya inmesini bekliyordu. Hazel Hanım Defne'yi izliyor ve gülümsüyordu.

"Chérie, tu es merveilleuse (Canım, harikasın) " dedi Defne'ye bakıp. Defne ise ona yaklaşıp karşılık verdi.

"Merci mademoiselle(Teşekkürler matmazel)" dedi. O sırada merdivenlerden Cem yavaş adımlarla iniyordu.

Defne kafasını yukarı kaldırıp Cem'in gelişini izledi, babası bu sabah oldukça yorgun görünüyordu ve Defne ile Hazel Hanım 'ı masanın önünde onu beklerken gördüğünde şaşırmıştı.

Babamın EviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin