1.8

84 2 0
                                    

'Ben deli değilim. Ben deli değilim. Ben deli değilim'. Kalbim hızla atıyordu. Bağırmak istiyordum fakat olmuyordu. Ağızım kapalıydı. 'Ben deli değilim! Duy beni!' diye bağırdı kafamdaki ses. Yanımda kimse yoktu. Derin bir ormanın içindeydim.

Korkuyordum. Neyden koştuğumu, neden koştuğumu bilmiyordum. Fakat nefes nefese kalarak koşuyordum. 'Ben deli değilim, anladınız mı!'
"Bir deli hep deli olmadığına emin oluyor. Sana niye inanalım ki?" diye bağırdı bir ses.

Ve o sesi tanımam beni dahada korkutuyordu. Ayak sesleri duyduğumda, asker kadar sert, kurt kadar eminli,anladım kim olduğunu. Zamanında kahramanım olan, şimdi ise düşmanımın arkadaşı olan.

Kerem.

"Gece, gece uyan!" diye bağırdı bir ses. Gözlerimi açtığımda karşımda Ayten abla duruyordu. Kendisi elinde soğuk bezi başıma koydu. "Ateşin var, üşüyorsun deli gibi." Anlamamış şekilde ona baktım. Gözlerimi yine kapatacaktım fakat Ayten abla beni yine kaldırdı.
Bana ilaçlar verip yastığımı düzeltti. "Uyu şimdi güzelim, bir saat sonra yemeğini hazırlarım." Birşey diyemiyordum, fakat teşekkür ediyordum içimden.

Dışarıya çıktığında Ayten ablanın endişeli şekilde "Can, Gece'nın durumu ciddi, bakar mısın? Bir bayiliyor bir ateşi çıkıyor, akşamları tirtir titriyor." Utandım kendimden. Benim varlığım mı zarar veriyor onlara?
"Bilmiyorum,ayten. Kendine çok stres yapıyo- kerem oğlum, teşekkür ederim, gece hastaneye kaldırıldığı günden beri ona bakıyorsun, ilaçlarını getiriyorsun. Çok teşekkür ederim."

"Rica ederim, can bey. Gece arkadaşım sayılır sonuçta. Hem emre bu aralar yorgun sinavlar yüzünden o yüzden ben bakarım ona." dedi Kerem. Ses tonundan anlıyordum, gülümsüyordu. Onu takmamaya çalışıp gözlerimi kapattım. Evet, iyilik yaptı fakat bana inanmadı. En çok ona ihtiyacım vardı fakat o yoktu yanımda.

Kerem: gece iyisin dimi?

Telefonum çalar çalmaz mesaja baktım. Bir iki dakka mesajla bakışmış oldum çünkü ne yazacağımı bilmiyordum.

Kerem: hadi ama, cevap ver.

Siz: sanane?

Siz: git yat

Kerem: ne demek banane?

Kerem: kızım tüm akşam uyuyamadım sen hastalandın diye

Siz: bunu yapmanı istemedim ki?

Siz: çok ağırına gittiyse yatıp uyusaydın?

Siz: ayrica şimdi yardım etsen ne yazar?

Siz: bana inanmıyorsan?

Kerem: ayni konuyu açmasak mı,gecem?

Siz: "gecem"?
(iletilmedi...)

Kerem: *gece

Siz: konu aynı yere variyor ama.

Kerem: Gece, nolursun benide anlamaya çalış

Gece: senden tek bir şey istiyorum

Kerem: istediğini yaparım

Gece: gerçekten o ilaçları içtiğimi düşünüyor musun?

Gece: doğruyu söyle.

Kerem: bilmiyorum..

Siz: bak

Siz: sen busun işte kerem

Siz: inanmiyorsun.

Siz: o pisliğin oyununa geldin.

Kerem: hayır

Kerem: öyle değil

Kerem: gerçekten

Siz: kerem konuşmayalım.

Siz; çünkü benim hakkımda ne düşündüğün belli oluyor

Siz: bırak canım daha fazla yanmasın.

***

Sabah kalkar kalkmaz ellerimi ve yüzümü yıkadım. Mutfağa doğru indiğimde herkes masada oturup yemek yiyordu. "Günaydın kuzum." Ayten abla yanıma gelip yanağımdan öptü ve masayı işaret etti. "Yemek sıcak, hadi otur."
"Ben pek aç değilim ayten ablam." dedim gülümseyerek. Kerem bana kısa bir bakış attı ve geri yemeğine döndü.

"Ayten abla, yardım edeyim mi sana?" Diye sordum mutfağa doğru yürüyerek. "Çayı demledim, herkese koysan olur mu?" diye cevapladı yavaşça. Kafamı 'evet' anlamında sallayıp çaydanlığa doğru yürüdüm.

Ayten abla ve ben yemek hazırlarken Emre telefonda konuşmaya başladı. "Bu akşam partiye geliriz, evet." Sonra bana ve ayten ablaya baktı. baktı. "Gece'de gelsin mi?" diye fısıldadı.
"Gitsin." dedi Ayten abla. "Hem yeni arkadaşlar edinir. Okula yine başlayacak ya." diye cevap verdi ayten ablam gülerek.

NE!?

---

Ayten abla best>>>>

Gecem | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin