3.5

36 1 0
                                    

*Gece'nın anlatamıyla*

"Islanmışsın?" dedi Efe bana bakarak. Saçlarımı bağlayıp son bir kez daha kahvemi yudumladım. Yanımda oturan Faruk sinirli şekilde yere baktı. Emre bir kaç saniye bana bakıp gözlerini kaçırdı. "Evet ya, niye bu kadar ıslandın?"
Neşe üzerime hırkasını koyup bana baktı.
"Yok birşey ya." dedim burnumu silerek.

Faruk etrafına bakarak cevap verdi; "Kerem dışarda bekletti kızı."
Emre kaşını havaya çatarak bize baktı. "Ne demek oluyor bu?"
Faruk'a kızgın şekilde bakıp kahvemi bir daha yudumladım. "Yağmur aşırı derece yağıyordu bende şemsiyemi almaya unuttum." diye fısıldadım dışarıya doğru bakarak. Kerem ve bir çocuk bizim kafeye doğru koştuğunu gördüm.

İkiside bizim yanımıza gelip önünüze doğru oturdu. "Geç kaldım, özür dilerim." dedi Kerem sandalyeye oturarak. Faruk Kerem'e sinirli şekilde baktı ve sustu. "Sorun değil, daha başlamadık." diye cevapladı Neşe. Aramızdaki soğukluğu eritmeye çalıştı.

Kerem bana bakıp gülmeye başladı. "Ben sana demedim mi şemsiyeni al diye?" Bende hafifçe sırttım. "Yağmur ıslanmak için yağmıyor mu?" diye sordum son bir kez daha. Yanında oturan çocuk bize çatık kaşlarla baktı. "Kuzen yavaş ol biraz görende aşık olduğunu düşünecek."

Faruk Kerem'e sinirli şekilde bakıp elime burun damlası verdi. "Ne için bu?" diye sordum şaşırarak. "Hastalanacaksın, gece." dedi bana bakıp gülümseyerek. Teşekkür edip burun damlasını aldım.
"Ay pardon.." diye söze girdi Kerem'ın kuzeni. "Ben şimdi ikisine aşk maşk falan dedimde... siz sevgiliyseniz özür dilerim aranıza girmek istemedim jsjsjsjs"

Faruk çocuğa kızgın şekilde baktı. "Sen genelde çok mu boş konuşursun böyle?" diye sordu ciddi şekilde kıvırcık saçlıya bakarak. Kendisi ellerini havaya kaldırıp "sakın şampiyon." diye fısıldadı. Ben ise hala defterime birşeyler daha yazıyordum. "Diyorum ki acaba romeo ve juliette'in ailesi düşman değilde, arkadaş mı olsa ve aslında Romeo ve juliette mi birbirinden nefret etse?" dedim konuyu dağıtmak isteyerek.

Kerem bana bakıp gülümsedi. "İyide, bu hikayenin tamamı aynı olmaz mı? Değişen tek şey nefret olmaması."
Kerem'e doğru baktım. Yanımdaydı. Yakınımdaydı. Defterime bakıp birşeyler boyuyordu sayfaya. Kalbim nedense hızla atıyordu... korku yüzümden değil.. mutluluktan. Tuttuğu kalemi takip edip ne boyadığına merakla baktım. Heryere yıldızlar boyuyordu.

Bir kaç saniye sonra bakışlarımı Neşe'ye doğru çevirdim. Kendisi nedense mutsuz görünüyordu. "İyide bir haftamız kaldı. Nasıl yetiştireceğiz projeyi?" Efe'yle Emre birşeyler düşünürken Faruk merakla beni izledi. Ona bakarak kafamı 'noldu' anlamında salladığımda bana iyi olup olmadığımı sordu. Kafamı evet anlamında sallayıp öbürlerin cevabını bekledim. "Bilmiyorum." diye cevap verdi Efe. "Ama gecenin fikri o kadarda kötü değildi."

"Bencede." dedi Emre gülümseyerek. "Yani sonuçta Romeo be juliette ailesi yüzünden kavuşamadılar. Bu sefer kavuşsunlar yani."
Herkes devam düşündüğünde kısa bir sessizlik vardı. "İyi, yani zamanımız az. Ya öyle yada hiç." dedi Neşe derin bir nefes alarak. "Şimdi romeo ve juliette'mizi seçelim."
Kerem'ın kuzeni araya girdi. "Bence şu gece denilen kız juliette olsun. Aşırı güzel ve zeki biri."

Kerem kuzenine tuhaf bakışlar atarken Neşe'nın sinirlendiğini fark ettim. Yani ne diyim, birisinin bana güzel ve zeki demesi beni tuhaf hissettiriyordu. "Şaşırmış gibi durdun?" diye sordu Kerem'ın kuzeni gülerek.
"yani, biraz?" dedim hafifçe gülerek. Ne yapacağımı bilmiyordum.
"Senin gibi güzel bir kıza hep bu tür iltifatlar edildiğini düşünmüştüm."

Gecem | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin