"Nasıl?! Ayten abla cidden mi? Ne zaman başlayacağım?!" Gözlerimden yaşlar akarak ayten ablama sarıldım. Kendisi gülümseyip devam konuştu; "Kerem ve babanla konuştuk. Bence artık zamanı geldi, kızım. Git okula, derslerini çalış ve mutlu ol."
"Yani kerem ikna etti sizi?" diye sordu Emre patlamak üzere. "Evet." dedi babam bu sefer hafifçe gülümseyerek. Ben heycandan Kerem'e sarıldım. Kolları belime değdiğinde arada kısa bir sessizlik vardı. Kendimi geri çekip ona bir kaç saniye baktım. ALLAHIM BEN NIYE BU KADAR SALAĞIM?!
Emre yanima gelip bana sarıldı. "Aferin sana kardeşim." dedi seslice. Sonra kulağıma eğildi ve Kerem'e bir bakış attı. "Hayatına başka biri girmesine izin vermem." dedi yavaşça. Gözyaşlarımı tutup Kerem'e baktım. O ise ellerini yumruk yapıp Emreye onu öldürecekmiş gibi baktı. "Çekil git, gerızekalı ya." Bir kaç adım geri atıp odama çıktım.
Bir kaç adım beni takip etti. Kerem arkamdan gelip kolumdan tuttu. Kendisine doğru çektığınde bir kaç saniye birbirimize baka kaldık. "noldu? Kerem, emre bizi gö-"
"O pislik sana ne dedi?" diye sordu gözlerime bakarak. "Aman boşver, ben bile merak etmiyorum o kadar." Kerem kaşını havaya kaldırıp konuşmaya başladı: "ya bana ne dediğini söylersin yoksa sana yemin ederim ki aşağa inip o pislik seni tacız ettiğini söylerim."
"Yapmazsın."Kerem aşağa doğru giderken onun kolundan tutup doğruları söyledim. "Vay pisliğe bak, seni benden kıskandı he?"
"Umutlanma! Şimdi in aşağa sinirini bozma."
Kerem bana uzun süre baktı. Sonra aşağa indi. Yüzünde hiç görmediğim bir ifade vardı; korku. Ama neyden korkuyordu?Odama girip dolabımı karıştırmaya başladım. Akşamki parti için. Dolabın arkasında bir kutu vardı. Onu açtığımda bütün küçüklük oyuncaklarım, eşyalarım ve günlüğüm vardı. Bir kaç sayfaya baktım merakla.
Sevgili günlüğüm,
Ben gerçekten çirkin miyim? Annem hep öyle der bana. Ama ben daha 9 yaşında değil miyim? Niye annem beni sevmiyor,günlüğüm? Neden kendi annem benden tiksiniyor? Ve hayır günlüğüm, ben yalan konuşmuyorum. Gerçekten. Geçen hafta arkadaşlarıyla benim hakkımda konuşuyordu. Benim hakkımda 'salak' ve 'başarısız' dedi. Ama günlüğüm, benimde bir kalbim var.. kırılıyor.
Ben nasıl annemi gururlandırabilirim ki? Google'a bir kaç kez baktım. Resim çizmek aileyi gururlandıracağı yazıyordu. Bende boyadım. İki buçuk saat uğraştım. Resmim çokta güzeldi. Bir kaç gün sonra çizdiğim resmi çöpte buldum,günlüğüm...
Bazı anneler anne olmayı haketmiyor..Bende onun gibi oyuncu olmak istiyordum. Gururlu, güzel ve asi. Fakat anneme bunu anlattığımda gülmeye başladı. "Senin kilonla, sivilcelerinle ve salaklığınla o iş olmaz,kızım." derdi hep bana.
Evet haklıydı. Ben eskide güzel değildim. Sivilcelerim vardı, saçlarım hep yağlıydı ve kiloluydum. Fakat ben daha 9 yaşındaydım. Bir anne niye kızının kalbini bu kadar kırmak ister ki? O günden beri diyete başladım ve yüzüme bakım yaptım. Ve bu sadece 9 yaşındayken...
Gözlerim yaşlarla doldu. Annemin acımasız olduğunu biliyordum, fakat böyle olacağı aklıma gelmezdi. Kapım çaldığında kutuyu tedirgin şekilde arkaya attım ve gözyaşlarımı sildim. "Gir." dedim ayağa kalkarak. Odama Emre girdi. Arkasından kapıyı kilitleyip bana baktı. "Konuşabilir miyiz?" diye sordu sessiz sesiyle. "Hayır! Çik git yoksa yemin ederim ki bağırırım!"
Emre'nın yüzü ciddileştiğinde korkmaya başladım. "Cidden merak ediyorum." diye başladı. "Neyi?"
"Kerem'le aranda gerçekten birşey mi var?" diye sordu yatağımın kenarına oturarak. "Ne saçmalıyorsun sen yine?!" Ayağa kalktım ve Emre'yı dışarıya doğru sürükledim. Emre hareket etmeyerek bana baktı. Yorgun ve halsizdi. "Gece.." diye seslendi son bir kez daha. "Ne istiyorsun sen benden ya! Yetmiyor mu artık!" Delirerek ona baktığımda dahada üzgün baktı."Ona nasıl baktığını gördüm. Gece içim yanıyor. Bana öyle bakmanı istiyorum. Hep öyle hayal ettim ben ya!"
Emre delirmiş şekilde odamın etrafında dolaştı. Gözleri sinirle aksada ondan korkmamaya çalıştım. "Çünkü Kerem beni tacız etmiyor!" dedim bağırarak. "O bana tuhaf tuhaf bakmıyor, üzmüyor!" Emre'yi dışarıya doğru itip kapıyı sertçe yüzüne kapattım.Derin nefes alıp verdim. Bir kaç saniye duvara baktım ve ağlamamak için dua ettim. "18 yaşıma kadar..." diye fısıldadım. "18 yaşıma girene kadar"
***
Kendimi aynanın önünde durarak buldum. Üzerimdeki beyaz dar elbisemin kumaşına dokunup kendime bir kez daha baktım. Makyajım iyi, fakat abartısızdı. Elbisem üzerime tam duruyordu.. annemin eski elbiselerinden birisiydi.
(elbise bu)
Hazırdım.
Ama neye? bilmiyordum.
kendimi hangi oyuna getirttiğimden haberim yoktu, bu seferde sorgulamamıştım.
Derin bir nefes alıp arabaya bindim.
Hazrıdım...
Peki ya gerçekten hazır mıydım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecem | Texting
ChickLitGece: niye? Gece: niye bana kim olduğunu söylemedin.. Gece: niye bana bunu yaptın? Gece: ben en yakın dostuma bile söyleyemedim neye uğradığımı.. Gece: ne kadar utanıyorum senin haberin varmi? Gece: şimdi hangi cesaretle gözlerine bakabileceğim? Gec...