2.3

73 2 0
                                    

"hey hey hey, sakin ol, o sana hiç birşey yapamaz!"
"Bunu nerden biliyorsun,afedersinde?" sinirle ona baktım. "Bak, Gece, Emre benim en yakın dostumdu. Onun kim olduğunu, nasıl olduğunu en iyi ben bilirim."
"İyi aferin sana." sinirle devam yürüdüğümde kerem beni durdurup kendine çekti.

"Gece, bana kızgınsın, biliyorum. Hastanede yaşanan olay yanlıştı. Senin yanında olmam gerekirken seni yalnız bıraktım." Ona şaşırmış şekilde baktığımda Kerem konuşmaya devam etti: "ve evet, ben senin katiline inandım. Özür dilerim Gece. Ben gerçekten... bir aptaldım. Sana inanacağıma o köpeğe inandım." Kalbim hızla atmaya başladı. ona inanmıştı... ona inanmıştı... Gözlerim dolduğunu hissettim. Ağlamamaya çalıştığımda Kerem'ın elini elimde hissettim.

"Ben...çok özür dilerim, Gece."

***

"Ben... ben Efe'ye gideyim. Sonra görüşürüz." dedim fısıldayarak. Efe Faruk'la okulun merdivenin önünde duruyordu.
İkisinin yanına gittiğimde Faruk hafifçe gülümsemeye başladı. "Vay be, Gece hanım siz yanımıza gelir miydiniz?"
"Heveslenme, Efe yüzünden geldim."
dedim kaşımı havaya kaldırarak.

Faruk gülerek ellerini havaya kaldırdı ve "Sakın şampiyon." dedi. Onu görmezden gelip Efeye baktım. "Müdürün odası nerde?"
"Dur seni getireyim, kanka geliyor musun?" diye sordu Efe Faruka.

"Tabi, Gece hanıma yardım edelim, dimi kankisi." Faruk göz kırptığında hafifçe güldüm. "Efe, Gece gülebiliyormuş!" diye bağırdı alay ederek. "Alışma." diye cevap verdiğimde ikiside bana yine gülerek baktılar. Birlikte müdür odasına doğru yürüdüğümüzde aklım hala Kerem'ın sözleriyle doluydu. Kendi kendime konuşarak merdivenleri çiktim. Bir an düşeceğim sandım, fakat Furkan elini alnıma yapıştırdı. "Dikkat et, küçük hanım, yoksa düşersiniz." dedi gülerek. Tam teşekkür edecekken gözüm karşımda duran Kerem'e değdi. Kendisi bana kaşını çatık halde baktı.

Lütfen bu yaşanmamış olsun...

Yüzümü geri çekip Furkana hafifçe gülümsedim. "Teşekkür ederim."
"Kanka, Gece teşekür ettiğine göre artık rahatça ölebilirim." diye dalga geçti Furkan gülerek. Efede güldü bana bakarak. Ben ise hala yere bakıp Keremin gitmesini bekledim. Utandım halimden. Faruk ve Efe devam yürüdüğünde onları takip ettim. Hızlı adımlarla müdür odasına girdik.

"Öğretmenim, size yeni öğrencimizi getirdik." dedi Efe sakın sesiyle. Dün akşam sesli sesli Dumanın şarkısını söylemedi sanki. Aklıma geldikçe sırtıyordum. 'Gece sakın, müdürün önünde duruyorsun!' dedim kendime.

Müdür bana gülümseyip sinifimi söyledi. Şansa bak, Efe, Kerem, Faruk ve Emreyle bir siniftaydım. Birlikte dışarıya çıktığımızda Efeye döndüm:" çok tuhaf değil mi? Sizden bir yaş daha küçüğüm, niye sizinle aynı siniftayım?"
"Çok zekısınde ondan." dedi Efe bana bakarak. "Nasıl yani?"
Efe oflayıp bana baktı. "Sen harbi malsın, ya Emre birşeyler planladı yada gerçekten çok zekisin ve bir sinifi atladın."

Hala anlamamış şekilde Efeye baktım. Evet, zekiydim. Fakat sinifi atlayacak kadar değil. Birşey demeden sinifa geçtim. Öğretmen zaten birşeyler konuşuyordu ve beni gördüğünde yüzünde büyük gülümseme oluştu. "Selam gece, gir içeriye." İçeriye girdiğimizde Efe ve Faruk yerine oturdu. Öğretmen benim önde durmamı işaret etti ve siniftaki herkesin susmasını emretti.

En nefret ettiğim.

Keremın yanında oturan kız kimdi ya?!

"Aramıza yeni öğrencimiz katıldı, gece, kendini tanıtmak istemez misin?"
Herkes bana baktığında Emre'nın gözleri üzerimdeydi. Gülümsüyordu bana. "Ben gece... tanıştığıma memnun oldum." dedim tedirgin sesimle. Bir kaç kız gülmeye başladığında ellerimin titrediğini fark ettim. "Tamamdır, Gece sen Faruk'un yanına geç." Öğretmen bunu der demez Faruk gülümsemeye başladı. Birşey demeden Faruk'un yanına oturdum. Önümde Kerem o kızla oturuyordu ve arkamda Emre, Efe'nın yanında.

Düştüğüm ortama bakarmısınız?

Öğretmen birşeyler anlattığında konsantre olmaya çalıştım fakat önümdeki kız sürekli Kerem'e dokunması beni rahatsız ediyordu. Ne yani bu mesafe? "Kıskanmana gerek yok." dedi Faruk gülerek. Ona sinirli bakıp gözlerimi devirdim. "Neyi kıskanayım?" diye sordum gözlerimi hala Kerem'ın üzerine dikip.

"Kerem'ın yanındaki oturan kıza onu öldürecekmişsin gibi bakıyorsunda ondan." dedi.
"Ne alakası var?!"
"Vayy alakası yoksa o zaman sonra kantine inelim. Sana birşeyler alırım."

Kerem: şu yanındaki kuş beyinliye söyle sussun.

Kerem: çok sesli konuşuyor.

Telefonuma bakıp hafifçe gülümsedim. Kıskandı. Faruk'a bir bakış atıp son teklifini kabul etmediğimi söyledim. Kerem'ın yandan gülümsediğini gördüm. "He öküz seni, kıskan ama o kızla takil." diye fısıldadım.

Gece: niye? kiskandin mi?

Kerem: kiskanmamı mı istiyorsun? :)

Gece; ne alaka

Kerem: çok alaka Gece hanım. Çocuk bu sabah senin başını okşadığında birşey demiyordun ama.

Gece: 1. O benim başımı falan okşamadı, okşatmamda.

Gece: 2. Benim yere düşmemem için öyle yaptı. Yani fiziksel temas oluşmaması için.

Kerem: hmm

Kerem; yani başka birinin sana dokunmasına izin vermezsin?

Gece: kerem benimle senin dediklerin birbirine uyuyor mu?

Gece: ayrıca evet, fiziksel temastan nefret ederim.

Kerem: hmm anladım.

Kerem: iyi Faruk'la kantinde birşeyler yemeyeceksen birlikte yiyelim.

Gece: olur, ama ben ödeyeceğim.

Kerem: kızım saçmalama

Kerem: benden sana.

Gece: kendi yemeğimi kendim alabilirim herhalde?

Kerem: hayır alamazsın.

Gece; iyi o zaman Helenle git ye.

Kerem: şaka ya şaka.

Gece: konu Helen'e gelince susuyorsun.
(iletilmedi...)

Kerem: konu Faruk'a gelince susuyorsun.
(iletilmedi...)

Telefonumu geri koyup dersi dinleyecekken telefonum yine çaldı. Mesaji sadece üsten okuyup sustum. Kalbim deliler gibi atıyordu. Korku yine üzerime geldi.

Emre: kantinde buluşacağız ve konuşacağız.

Emre: gelmezsen ailemize Kerem'e anlattığın boklukları anlatırım.

---

Ah ah aklıma 'iki aşık kafaları karışık' şarkısı geldi

Ve Farukla sevgili olsun mu???

Fikirlerinizi alalımmm👉

❤️❤️

Gecem | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin