12. Bölüm

55 12 5
                                    

Nksy

"Bu aciz insanoğlunun ihtişamsız kanı."

Aureyn'in bağırması ile kafamı çevirdiğimde Li'nin düştüğünü gördüm. "Olamaz. Li!" diye bağırdığımda Aureyn çoktan onun yanına koşmuş ve yere çarpmasına izin vermeden onu tutmuştu. Li kollarında baygın bir şekilde duruyordu.

Li'nin yanına gidip ona yardım etmem gerekiyordu fakat etrafımda çok fazla iblis vardı. Ben henüz bunları düşünürken kafamı çevirip Aureyn'e baktığımda onu kollarında duran Li'ye doğru eğilirken gördüm.

Ve Aureyn soyut ejderhaya güç vermek için dudaklarını kollarında olan Li'ye doğru götürüp onu öptü. Tıpkı Kumsal'ın anlattığı gibi birbirlerini enerji konusunda dengeliyorlardı. Aureyn dudaklarını Li'ye yaklaştırıp onu öptüğünde, dudaklarından Li'nin dudaklarına doğru siyah bir ışık akmıştı. Siyah bir ışık nasıl mümkün olabilirdi. Bu ışık Li'nin dudaklarından vücuduna doğru akarken beyaz bir enerjiye dönüşmüş ve vücudunda yavaşça yayılmıştı. Bu enerji dengeleme seremonisinin öpüşerek olması oldukça ilginçti.

Ben ve Uroras bu esnada onları korumaya çalıyorduk. Büyümü kullanarak Aureyn ve Li'nin etrafında küçük, saydam, mor renkten oluşan ve iblislerin girmesini engellemeye çalışan koruma kalkanı oluşturmuştum. Uroras ise bu kalkanın dışında kalmış, kalkanı kırmaya çalışan iblisleri öldürüyordu. Oluşturduğum bu kalkan gücümü fazlasıyla emiyordu. Henüz büyüyü doğru şekilde kullanmayı bilmediğim için tüm gücümü iki elimde toplamış ve bir kalkan oluşturmuştum.

İblisler üzerimize gelerek kalkanda yırtıklar oluşturmaya başlamıştı. Böyle devam ederse daha fazla dayanamayacaktım. Gücümün azaldığını hissediyordum ve artık fazlasıyla yorulmaya başlamıştım. Ayakta durmakta zorlanıyordum lakin Li, o hala iyi değildi. Hadi Nksy. Gücünü topla. Li için.

Son bir kez bütün gücümü ellerime doğru yönlendirip büyük bir çığlık attım. Ellerimi kalkana doğru daha sert yönlendirdim. Gücüm tıpkı bir şelale gibi hızlıca kalkana doğru akıyordu. Yaptığım bu şey büyük bir şekilde sersemlememe sebep olmuştu. Ayaklarım ve özellikle iki elim uyuşmaya ve karıncalanmaya başlamıştı. Bu karıncalanma canımı çok yakıyordu ve çığlığımın artmasına sebep oluyordu.

"Dayan Nksy!" Uroras bir yandan elinde ki baltası ile iblislerin kafasının kopartıp onlarla savaşıyor, bir yandan da gözünü sürekli bana doğru çevirerek beni kontrol ediyordu.

"Ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Canım çok yanıyor." dedim, Uroras'a bakarak.

Gücümü toplamam gerekiyordu yoksa düşüp bayılacaktım. Gözlerimi kapatıp odaklanmaya başladım. Hadi Nksy dayan, az kaldı. Gözlerimi kapatmam ile gücümün artık tükendiğini ve kalkanın çoktan zayıflamaya başladığını hissetmiştim fakat durmaya niyetim yoktu. O canavarlar Li'ye yaklaşamayacaklardı.

Yırtıkların büyümesi ile içeri iblisler girmeye başlamıştı. Bunu görmekten çok hissediyordum. Uroras hepsine tek başına yetişemiyordu. Kalkanı bırakıp ona yardım edip savaşmalı mıydım? Peki ya Li? Eğer böyle bir şey yaparsam iblisler onlara saldıracaklardı.

"Nksy, yardım et. İçeri giriyorlar!" dedi Uroras.

"Hayır edemem. Kalkanı ayakta tutmam lazım."

''Uroras, Li'ye bak. O iyi mi?'' dedim, gözlerimi açarak.

Uroras baltasını yere düşürmüş, bir eliyle kolunu altına aldığı iblisi tek hamle ile kafasını kopartmıştı. Diğer eliyle ise baltasını alıp iblisleri teker teker parçalayarak,

''Sence şu an bakabilecek durumda mıyım?'' dedi, bağırarak.

Merak ediyordum, ona bakmam lazımdı iyi olduğunu görüp içimi rahatlatmam gerekiyordu. Bir saniyelik kafamı çevirmem gücümden ve odağımdan bir şey götürmez diye umuyordum. Ayrıca Li'nin iyi olduğunu görmek bana iyi gelir ve daha iyi odaklanmamı sağlardı.

ASTRAL: Li&Nksy (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin