ASTRAL: Li&Nksy (TAMAMLANDI)

7. Bölüm

Li

"Birbirini tamamlayan iki gücün sahibiyiz."

Sıkıca kapattığım gözlerimin birini açtığımda yere çarpmadığımı farkettim. Aksine yumuşak sayılabilir bir yerdeydim. Gözlerimi tamamen açtığımda ise Aureyn'in beni tuttuğunu gördüm.

"Aklını mı kaçırdın sen?" diye bağırdı Aureyn.

Bir cevap vermeden ellerime baktım. "Oley başardım!" dedim sevinçle ellerimi yukarıya doğru kaldırarak. Planım işe yaramıştı kostümüm üzerimdeydi. Yuvarlanarak Aureyn'in kollarından inip doğruldum. Yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.

"Neyi başardın?" dedi Aureyn. Yüzü hala öfkeliydi ve doğrudan bana bakıyordu.

"Nasıl dönüşeceğimi bilmiyordum bu yüzden bende kendimi aşağıya attım." dedim gururla.

Şimdi suratıma aptalmışım gibi bakıyordu. Gözleri sorgularcasına açılmıştı. "Dönüşmeyi bilmediğin için kendini yüksek bir yerden aşağıya mı attın?"

Güldüm. "Hemde bu ilk de değil." Ardından kendi etrafımda dönerek vücuduma baktım. Kostümüm çok güzel görünüyordu. Vücudumu saran beyaz bir kostümdü. Sağ bacağımdan sarmal şekilde yukarıya doğru uzanan siyah bir ejderha figürü, yukarıya çıktıktan sonra belimi sarıyordu. Ellerim siyah kollarımın üzeri ise beyazdı. Ellerimdeki siyahlık kollarımın altından vücuduma kadar ulaşıyordu. Beyaz, yarı saydam ejderham benimle birlikte etrafıma döndükten sonra elimi ona nazikçe uzatmamla elime doğru küçülerek gelip kolumun etrafında bir sarmal oluşturarak dönmeye başladı. Sonrasında avuç içime tekrar ilerleyerek kayboldu.

Aureyn'de tıpkı benim gibi kostümümü inceliyordu. Onun beni incelediğini gördüğümü fark edince boğazını temizleyerek söze girdi. "Pekala küçük kız, dönüşmek için kendini yüksek yerlerden atmana gerek yok."

"Bana küçük deme. Kaç yaşında olduğumu sanıyorsun?"

Aureyn omuz silkti. "Bilmem 14 falan mı?"

Şaşkınlıka ona baktım. "Ne? Hayır ben 18 yaşındayım. Yani resmi olarak yetişkin sayılırım."

"Kimliğini belli etmemelisin. Ah tanrılar! Soyut Ejderha sana hiçbir şey anlatmadı mı?" dedi bir elini alnına götürerek.

"Dün gece hızlandırılmış bir kurs verdı ama bu işte yeniyim. Beni biraz hoş görsen olmaz mı?"

"Öyle yapmak zorundaymışım gibi duruyor." Ardından kapıya yöneldi. Kapının kulpunu tutup açmaya çalıştı. Kilitli olduğu için açılmamıştı. "Güzel." dedi.

"Güzel olan ne?"

"Kapı kilitli yani kimse bizi rahatsız edemeyecek."

Bağladığım kollarımı çözerek Aureyn'i takip etmeye başladım. Spor salonunun içerisindeki bir odaya girerek etrafı karıştırıyordu. Koyu kahve saçları hafifçe alnına düşüyordu. Saç uçlarının dokunduğu yerde siyah bir maske vardı. Kahverengi gözleri karanlıkta zar zor seçiliyordu. Siyah kostümü vücudunu sarıyordu. Kollarının üzeri siyahken kollarının altı griydi ve bu grilik tüm göğsüne yayılmıştı. Bacakları da tıpkı kolları gibi siyahtı ve belinde bir kemer vardı. Göğsünde belinden omuzlarına kadar çıkan altın renkte iki şerit vardı. Benim kostümüme kıyasla onun kostümü bir prensi anımsatıyordu. Eski zamanların asil beyefendileri gibiydi. Vücudu ise oldukça yapılıydı ve uzun boyu onu çok atletik gösteriyordu.

"İncelemen bitti mi?" dedi Aureyn bana bakmadan.

Aniden düşüncelerimden sıyrılıp kafamı başka yöne çevirdim. "Neyden bahsediyorsun?"