27. Bölüm

13 7 0
                                    

Kumsal

"Kumsal olarak düştüğüm yerde, Li olarak ayağa kalktım..."

Haftalardır çalıştığımız şarkıyı bir kenara bırakıp hiç bilmediğim sözleri ve melodiyi anlamak için Yiğit'in verdiği buruşmuş kağıda baktım. Sözler oldukça net yazılmış olsada bunları hangi tonda söylemem gerektiğine dair en ufak bir fikrim dahi yoktu. Doğaçlamayı oldukça profesyonel yapmalıydık ki rezil olmamalıydık. Özellikle de Selin'in ve Doruk'un önünde yuhalanmak istemiyordum.

Sahneye olabildiğince özgüvenli bir şekilde çıkıp kalabalığın alkışlamasını dinledim. Miray sahnenin ortasında duruyor, çıkışımızla birlikte tüm dişlerini göstererek bize gülümsüyordu. Ardından tekrar kalabalığa dönüp "Ve bu senenin kazananları. İşte karşınızda Mayonez grubundan Kumsal ve Efsun!"

Kalabalıktan gittikçe artan gürültü içimi heyecanla dolduruyordu. İşte buradaydık. Tüm yarışmalara ve engellere rağmen başarmış, herkesi yenerek sahnede yerimizi almıştık. Dostlarımızın söyleyemediği şarkıyı söyleyip intikamlarını alacaktık. Miray sahneyi terk ederken mikrofonu alıp sahnenin ucuna yaklaştım. "Bu şarkıyı haksızlığa uğramış dostlarımıza armağan ediyoruz." dediğimde alkışlayanları, aralarında konuşanları ve çığlık atanları gördüm. Gözlerim Selin'i ararken Ef gitarıyla melodiye girdi. Kulağa hoş gelen sesi duymamla sözlere baktım. Melodi tekrar ederken sözlere girmem gereken yeri anlayıp dudaklarımı mikrofona yaklaştırdım.

"Dinle, dinle, dinle..."

Uy sana verilen emirlere,

Korkusuzca savaş, git düşünmeden ölüme,

Ve yansın nefesin ciğerlerinde!"

Arkadan gelen farklı bir melodiyle, kulisi örten perdeye baktım. Bu ses Ef'in gitarından gelmiyordu. Kafamı Ef'e doğru çevirdiğimde onunda şaşırdığını anlamıştım. Fazla düşünemeden şarkıyı kaçırmamak için tekrar sözlere girdim.

"İtaat yalnızca sessizsen önemli,

Ruhun, bedenin ne denli öfkeli?

Vahşete bürün, kırmızıya sürün,

Ol karanlık tanrının eceli!"

Tanrılar! Bu sözler ne de ağırdı böyle? Yiğit'in bana yanlış kağıdı verdiğinden şüphe etmeye başlarken dizeleri tekrar ettim. Arkadaki melodinin gürültüsü sözlerin duyulmasını bastırıyor olmalıydı ki kimse bu rahatsız edici kelimelere bir şey demiyordu. Hatta seyircilerin yüzünde oldukça neşeli bir ifade vardı. Sözler birbirini tekrar edip Ef gitara son bir vuruş yaptığında alkışlar eşliğinde sahneden ayrıldık. İkimizde hoşnutsuz ifadelerle birbirimize bakıyorduk.

Henüz biz bir şey diyemeden Hyujin'in sesi kulaklarıma ulaştı. "Harikaydınız! Susamışsınızdır diye Yiğit ve diğerleri size içecek bir şeyler hazırladı. Benimle gelin."

Sahte bir sırıtışla Ef'e baktım. Ef omuzlarını silkerek önden yürümeye başladı ve arka bahçeye doğru giden merdivenlerden inmeye başladık. "Sözlere oldukça güzel bir yorum kattın Kumsal."

"Öyle mi çünkü bana biraz rahatsız edici geldi."

"Bence ikinizde harikaydınız." dediğinde boş yere stres olduğumu düşünerek rahatlamaya çalıştım.

Kulisin arkasına geçtiğimizde Yiğit'in ve diğerlerinin gülümseyerek bize içecek kaldırdıklarını gördüm. Hürkan, Furkan ve Naz da oradaydı. Yüzlerine oldukça samimi bir gülümseme konmuştu. Sanırım intikamlarını almış olmamıza oldukça sevinmişlerdi.

ASTRAL: Li&Nksy (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin