Kumsal
"Soyut Ejderha'nın sahibi Li. Kendini yanlışlıkla öldüren en aptal süper kahraman."
"Kumsal hadi uyan." dedi Yiğit beni dürterek. Gözlerimi aralayıp amfinin önlerine doğru baktım. Herkes eşyalarını topluyor ve sınıfı terk ediyordu.
"Ders bitti mi? Ne çabuk." dedim gerinerek.
"Tüm dersi uyuyarak geçirdin ve hiçte çabuk değildi."
Haklıydı yaklaşık iki aydır neredeyse tüm derslerde uyuyordum. Aureyn ile gece yaptığımız antrenmanlardan dolayı genelde uykusuz kalıyor bu yüzdende sabahları her yerde uyuya kalıyordum. Uzun süredir hiçbir iblis saldırısı olmadığı içinde genelde geceleri Aureyn tarafından dayak yiyordum. Eşyalarımı toplayıp amfiden çıktım ve ders hakkında konuşan öğrencilere doğru baktım. Acaba hangi dersten çıkmıştık? Yiğit geçen sene çoğu dersi veremediği için benimle aynı dersi alıyordu. Ondan notları alabileceğimi düşünmek beni bir nebze rahatlattı.
"Hey yarın akşam boş musun?"
"Evet neden?" dedim yürümeye devam ederek.
"Akşam Ef ile yemeğe gelmeye ne dersiniz? Yani bizim evimize."
Yiğit, Huka ve diğerleri beraber okula yakın bir evde kalıyorlardı fakat Furkan ve Hürkan da onlarla aynı evi paylaşıyordu. Bu nedenle hiç oraya gitmeyi aklımdan geçirmemiştim. "Bilmiyorum Yiğit. Orada Furkan var ve biliyorsun işte. Randevumuz tuhaf geçtiğinden beri onunla hiç konuşmadım." Furkan'ı kötü geçen randevumuzdan sonra yalnızca bir defa görmüştüm. Selam vermek için elimi kaldırdığımda arkasına dönüp gitmişti. Bu nedenle onun evine akşam yemeği için gitmenin doğru olup olmayacağını tartamıyordum.
"Bir şey olmaz. Furkan'ın pek..." bir anlığına susup düşündü. Ardından cümlesine devam etti. "Bunu sorun edeceğini sanmam."
"Emin misin?"
"Güven bana." dedi tatlı bir tebessümle.
"Peki o halde. Yarın akşam."
"Anlaştık." dedi Yiğit ve omuzuma hoşçakal manasında dokunup yolunu değiştirdi.
Güzel bir akşam yemeği... Kulağa fena gelmiyordu. Uzun süredir okulun yemeklerini yemekten karnım ağrımaya başlamıştı. Tarhana çorbası yapmalarını dileyerek yürümeye devam ettim. Ef ile yakın zamanda ilk elemeler için sahneye çıkacaktık. Bu nedenle müzik odasının yolunu tuttum. Büyük kapıyı ittirerek açtığımda antrenmanlar sayesinde güçlendiğimi fark ettim. Kapıyı ardımdan kapattıktan sonra kaslarımı sıkmaya başladım. "Vay be! Çekilin önümden lanet iblisler kaslı Li geliyor." dedim ve boşluğa doğru yumruk savurdum. Ardından sert bir tekme. Evet bu sert bir tekmeydi. Eminim bu tekmeyi yüzüne yiyen bir iblis iki saniye daha ayakta duramazdı. Hiç beklemeden bir yumruk daha attım.
"Ne yapıyorsun sen?"
Tanrılar. Rezil olma korkusuyla durdum. Utanarak sesin geldiği yöne doğru baktığımda Ef'i elinde gitarla sahnenin ucunda beklerken gördüm. Tuttuğum nefesimi verip gülümsedim. "Hey naber?" Çantamı kapının kenarına bırakarak sahneye doğru yürümeye başladım.
"Pekala bunu sorgulamayacağım. Bugün provamız var bu yüzden Miray'dan burayı boşaltmalarını istedim."
"Neden gitmelerini istedin ki?"
Ef kızararak başını çevirdi. "Bilmiyorum. Yani sahne zaten fazlasıyla gerici. Birde prova yaparken birilerinin karşısına çıkmak istemiyorum."
"Peki nasıl istersen." dedim ve mikrofonun önüne geçtim. "Anlaştığımız gibi yapacağız değil mi?"
"Evet mikrofon senin. Ben de arkanda gitar çalacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASTRAL: Li&Nksy (TAMAMLANDI)
FantasíaTürk mitolojisini daha önce hiç böyle görmüş müydünüz? Hayallerini gerçekleştirmek için Kıbrıs'a giden Kumsal ve en yakın arkadaşı Efsun, kendilerini hiç beklemedikleri bir kaosun içinde bulur. Soyut Ejderha tarafından seçilen Li ve Üç Büyücü'nün ki...