Sabah kalktığımda abimden mesaj var mı diye bakmıştım ama ne mesaj ne arama vardı. Demek bu kadardı bana sevgisi bu kadardı abiliği. Üzgündüm çünkü ben onu babamın yerine koymuştum. Herkesin kahramanı ilk aşkı babasıyken benim abimdi. Ve saçma sapan bir kız için aramızı bozmuş olması gerçekten çok kırıcıydı. Bugün okul yoktu. 1 aylık bir tatile girmiştik. Ben yataktan kalkarken Melis hala uyuyordu. Sessizce odadan çıkıp minnoş sevgilimin odasına geçtim. Ben içeri girdiğimde o da banyodan belinde sadece bir havluyla çıkmıştı. Ya Oğuuzzzz derken hemen gözlerimi kapatmış arkamı dönmüştüm. Ufak bir kahkaha atıp birkaç dakika sonra arkamdan sarıldı. Bir eliyle saçlarımı kenara içip kafasını boynuma gömdü ve derin nefesler alırken minik öpücükler konduruyordu. Ona dönüp sıkıca sarıldım. Gözlerim dolmuştu. Burnumu çekince Oğuz durumu anladı ve kendinden uzaklaştırıp yüzümü iki elinin arasına alıp yanaklarıma birer öpücük kondurdu ve "güzelim sıkma canını düzelecek her şey. Söz veriyorum kimse olmasa ben olacağım yanında." Dediğinde dolu gözlerimle gülümseyip dudağının kenarına minik bir öpücük kondurdum. "Şey" diyip başımı öne eğdim ve parmaklarımla oynarken "aşkım ben bir iki haftalığına annemin yanına gitsem? Hem size de rahatsızlık vermem." Dediğimde kaşlarını çatıp " ne rahatsızlığı saçmalama istediğin kadar kalabilirsin ama sana daha iyi geleceğini düşünüyorsan git yavrum bende yanına gelirim hafta sonları vakit geçiririz." Dediğinde kocaman bir gülümsemeyle yüzüne baktım ve "anneme bizden bahsedeceğim." Dedim. Anında gözleri parlamıştı. Çocuk gibi mutlu olmuştu. Kollarımı boynuna sardığımda belimden sarılıp beni hafifçe yukarı kaldırdı ve etrafında bir iki tur döndü. Bende o esnada minik minik kahkahalar atıyordum. Bir süre sonra durduğunda başımın dönmesiyle tutunma ihtiyacı hissettim. Hemen belimden tutup bana destek oldu. "İyi misin yavrum?" Dediğinde gülümseyip "iyiyim aşkım ufak başım döndü sadece." Diyip dudağına yaklaştım. Minik bir öpücük kondurup kaçacaktım ama kaçmama izin vermeden kolumdan tutup kendine çekti ve dudağıma yapıştı. Aşırı heyecanlanmıştım. Kalbim bütün vücudumda atıyordu sanki ellerim buz kesmişti heyecandan. Ayrıldığımızda utanıp başımı yere eğdim. Küçük bir kahkaha atıp başımı kaldırdı ve "utanınca çok tatlı oluyorsun bundan sonra hep utandıracağım." Dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Bu Oğuz'un daha çok gülmesine sebep oldu. Odadan çıkmadan bugünkü planını sordum. "Şirkette ufak birkaç işim var onları hallettikten sonra Mert'in yanına geçeceğim bakalım hangi sebeple benim prensesimi üzmüş. Sonra da güzeller güzelimi alıp yemeğe götüreceğim." Dediğinde gözlerim parlamıştı. Gülüp"seni çok seviyorum" dediğinde kocaman bir gülümsemeyle "bende seni çok seviyorum bebeğim." Dedi. Yavaştan odadan çıkıp aşağı indim ve mutfağın yolunu tuttum. Kimse uyanmamıştı bende kahvaltı hazırlamaya başladım. Yarım saatin sonunda kahvaltı hazır oldu o esnada herkes uyanmıştı zaten. Ümit amca ne olduğunu sorunca ona özet geçerek anlattım. O da bu duruma pek anlam verememişti. Nurten teyze "kızım kendine sıkıntı yapma kendi evin gibi istediğin kadar kalabilirsin bende annen sayılırım biliyosun." Dediğinde kocaman gülümseyip teşekkür ettim. "Teşekkür ederim her şey için ama zaten okullar tatile girdi annemin yanına giderim hem izniniz olursa Melis de gelsin kafa dağıtmış oluruz." Dediğimde Ümit amca "olur tabi gidin ama dikkatli olun." Dediğinde Melis ufak çaplı sevinç çığlıkları attı. Herkes işe gitmiş biz Melis ile tek kalmıştık. "Kanka benimle eve gelip eşyalarımı toplamama yardım eder misin?" Dediğimde "dalga mı geçiyorsun tabiki gelirim." Dediğinde gülümsedim. Üstümüzü değiştirip bize doğru yola çıktık.
10 dakikanın ardından evdeydik. Abim evde olmasın diye dua ederek kapıyı açtım ama içeriden bağırış sesleri geliyordu. Babam ve abim tartışıyordu. "SENİN PİS İŞLERİN YÜZÜNDEN ESRA İLE EVLENECEĞİM İŞTE NE İSTİYOSUN HALA ELA'DAN. NEYMİŞ BABASI ZENGİNMİŞ ORTAK OLACAKMIŞSIN. SENİN DE PARANIN DA AĞZINA SIÇAYIM GÖTÜNE SOK O PARALARI." Diye bağırıyordu. Babam abimin aksine sakin bir sesle "ya benim dediğim her şeyi yaparsın ya da Ela benimle gelir." Dedi. Kaşlarım çatık bir şekilde salona girdim. Melis de arkamdaydı. "KİMSİN LAN SEN? NE ZANNEDİYORSUN KENDİNİ? PİŞKİN PİŞKİN BENİMLE GELİR DİYOR Bİ DE ÇOCUK MU VAR LAN KARŞINDA? ŞİMDİ Mİ GELDİ BABALIĞIN AKLINA PEZEVENK." Dememle suratıma sert bir tokat indi. Abim babama küfür ede ede evden kovdu. Gözlerim dolmuştu. Abim yanıma gelip "abim özür dilerim iyi misin?" Dediğinde tam cevap verecektim ki burnumun aktığını hissettim. Elimle burnumu silince kan olduğunu gördüm. Sonrası karanlıktı zaten.
Gözümü hastanede açtım. Oğuz Ege abi dahil herkes başımdaydı. Oğuz uyandığımı görünce "güzelim iyi misin?" Dediğinde gülümseyip "iyiyim aşk...abi" dedim. Melis gülmüştü bu halime. Abim kaşları çatık bana bakıyordu. Ege abi ortamı yumuşatmak için "benim katil civcivime nolmuuuuuş?" Dediğinde dudak büküp "uf olmuş Egooşş." Dedim. Herkes gülmüştü bu halime. Oğuz kaşları çatık yanağıma bakıyordu. Daha fazla görmemesi için kafamı çevirdim. O sırada içeri doktor girdi. Ben hemen "ne zaman çıkıyorum?" Diye sordum. Doktor bey gülümseyerek "maalesef sizi hemen gönderemiyoruz bazı testler isteyeceğim tedbir amaçlı." Dediğinde dudak büzdüm. Doktor bey çıkmadan "birazdan gelecekler size bilgilendirme yapmak için." Diyip odadan çıktı. Telefonum çalınca abim "annem arıyor hep birlikte oturduğumuzu söyledim bu olayı bilmiyor." Dediğinde kafamla onaylayıp telefonu açtım.
"Canım anneeeeemmm."
"Oy benim güzel yavrum nerdesin sen kaç gündür arayıp sormuyorsun hiç prensesim"
"Annem çok haklısın ama hep sınavlar falan vardı yoğundum yeni bitti hepsi hatta ben yanına gelmeyi düşünüyordum." Dediğimde
"Gelmee. Neyse benim kapatmam lazım." Diyip panikle suratıma kapattı telefonu. Kaşlarım çatık ekrana baktım bir süre sonra da abime verdim telefonu. "Neydi bu şimdi?" Dediğimde Melis"yok mu bi anda evlenmesi?" Diyip güldü. Abim kaşları çatık bir şekilde "öyle bir şey olmaz." Dedi. Konu uzamadan hemşire odaya girdi ve bir şeyler anlatmaya başladı.
3 saatin sonunda bütün testler bitmişti ama kendimi çok aç ve yorgun hissediyordum. 10 tüp kan vermiştim. Oğuz halimi görünce "ben sana yiyecek bir şeyler alayım." Diyip odadan çıktı. 10 dakikanın sonunda elinde bir büyük tost 3 karam ve sürpriz yumurta almıştı. "Ya Oğuz abiiiii." Diyip pis pis sırıtarak elindeki poşeti aldım. Abi dememden hiç hoşnut değildi. Poşeti uzatırken "baş başa kalalım ben göstereceğim sana abiyi." Dediğinde daha çok gülümsedim. Elim ilk sürpriz yumurtaya gidince Ege abi onu elimden çekip önce tost diyerek tostu verdi. Oflayıp onu yemeye başladım. Sonra da çok yorulduğum için uyumuştum zaten. Gece baş ağrısıyla sıçrayarak uyandım. Oğuz yanıma sandalye çekmiş bir eliyle elimi tutup kafasını da yatağın ucuna koymuştu. Benim sıçramamla o da uyanmış ve telaşlı gözlerle bana bakıyordu. "Aşkım özür dilerim uyandırdım." Dediğimde elimi sıkıca tutup "saçmalama güzelim neyin var ne oldu?" Dediğinde "başım çok kötü zonkluyor. Diğerleri nerede hem?" Dedim. Oğuz "herkesi gönderdim baş başayız." Dedi sırıtarak. Gülümseyerek yanağına öpücük kondurdum. "Doktoru çağırmamı ister misin?" Dediğinde olur anlamında kafamı salladım. Hemen ayağa kalktı ve birkaç dakika içinde doktorla geldi. Doktor bana baktı ve " o kadar çok ilaçlı test yapıldı ki bu yan etkisi korkmayın ağrı kesici koylarlar serumunuza. Sonuçlar yarın çıkar size bilgilendirme yapıldıktan sonra çıkabilirsiniz." Dediğinde onayladık. Doktor çıkınca Oğuz'a dönüp "ağrı kesicimi alayım o zaman." Dedim ve dudaklarına yapıştım. Birkaç dakika süren öpüşmemiz kapıyı tıklatan hemşireyle bölündü. Denildiği gibi ağrı kesici verildi ve sonra yine uyuduk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Arkadaşı
Novela JuvenilBen Ela birlikte büyüdüğümüz kan bağı olmasa da birbirimize aile olduğumuz grubumuzda Oğuz ''ABİ'' ye küçüklükten beri olan aşkımın büyüdükçe kontrol edemeyeceğim bir boyuta gelmesi sonucu başımıza gelenleri okuyacaksınız. Bol gülmeli keyif aldığını...