Sabah yerimden sıçrayarak uyandım. Zaten gece de uyanmıştım birkaç kere. Rüyamda sürekli dün olanları gördüm. Anlam veremiyordum. Kimdi evi nerden biliyordu neden böyle bi şey yapmıştı niye yani hiçbir şeyin cevabı yoktu. Çok hareket etmiş olacağım ki Oğuz uyanıp bana sarıldı ve göğsüne yatırdı. Kollarımı çıplak bedenine sarıp gözlerimi kapattım. Onun kollarında güvende ve huzurlu hissediyordum.
Birkaç saat sonra aşağıdan gelen seslerle uyandım. Oğuz yanımda yoktu. Paytak adımlarla aşağı indim. Babam ve abim kavga ediyordu. "Hayırdır ne bağırışıyosunuz sabah sabah?" Dediğimde ikisi de sustu. Babam hemen yanıma gelip sıkıca sarıldı "canım kızım iyi misin?" Dediğinde ittirip uzaklaştım. Ben böyle yapınca babamın suratı düşmüştü. Abim yanıma gelip sarıldı. "Nasılsın fıstık?" Dediğinde "iyiyim." Dedim ama ses tonumdan belliydi iyi olmadığım. Kendimi kötü hissediyordum ama bununla baş edebilirdim. Herkesin bir sürü işi vardı zaten. Babam "Ela biraz konuşabilir miyiz?" Dediğinde kafamla onaylayıp bahçeye çıktım. Ellerimden tutup "bak güzel kızım. Sana bu zamana kadar bir sürü kötü şey yaşattım biliyorum. Özür dilerim. Özür dilemek ne geçmişte ne de şimdi hiçbir şeyi telafi etmeyecek biliyorum ama yanında olmama izin ver. Ben de annen de size yaptığımız her şey için çok üzgünüz. Lütfen affet bizi." Dediğinde ne diyeceğimi bilmiyordum. Artık her şeyden o kadar yorulmuştum ki. Her şeyden herkesten uzaklaşmak istiyordum. Kafamla onaylayıp içeri doğru yürüdüm bir şey söylemek de uğraşmak da istemiyordum. Zamanla olması gereken olurdu zaten. Melis "kahvaltılık bi şeyler hazırladım gelin yiyelim." Dediğinde bir şey demeden masaya geçtim. Canım hiçbir şey istemiyordu ama o kadar uğraşmıştı kız. Tabağıma aldığım zeytinlerle oynuyordum. Hiçbir şey yememiştim. Kafamda bir sürü soru işareti vardı. Babam polise gitmemi istememişti. Kendi yöntemleri ile halledecekmiş. Bir şey demedim. Zaten hapse giren de geri çıkıyo. Oğuz ekmeğin üstüne kaymak ve reçel sürüp bana uzattı. "Aşkım canım istemiyo." Dediğimde "olmaz öyle aç bakalım ağzını." Dedi. Söz dinleyip ağzımı açtım ve ekmeği yedim. Ben fark etmeden başka bi şey mi sürmüştü o ben yapınca böyle olmuyo tadı. Kaşlarım çatık Oğuz'a bakıp "ben yapınca niye bu kadar güzel olmuyo bu." Dedim. Oğuz gülümseyerek küçük birkaç parça ekmeğe daha hazırladı. Küçük çocuklardan farkım yoktu. Kahvaltıdan sonra hep birlikte Salona geçtik. Onlar bir şeyler konuşurken ben de halının desenini inceleyerek düşüncelere dalmıştım. Önümde sallanan elle kendime gelip kafamı onlara kaldırdım. Melis "ister misin tatlı yemeğe gidelim kahve de içeriz." Dediğinde "canım istemiyo ya. Sadece uyumak istiyorum." Dedim. Babam "uyu kızım uyu da böyle olmaz. Kapanma içine." Dedi. Bi şey söylemedim. Kuzey abiye bakıp "abi saçımla oynar mısın Arya'ya yaptığın gibi." Dediğimde gülümsedi ve yanına çağırdı. Hemen yanına gidip kafamı dizine koydum. O çok sessiz kalmıştı. Kızı olduğu için empati yaptığını biliyordum. Biraz onunla zaman geçirdikten sonra ayaklandım. Oğuz "nereye güzelim?" Dediğinde "bahçede oturacağım biraz." Dediğimde "geleyim mi?" Dedi. Kafamla onaylayıp bahçeye çıktım. Bir süre sonra elinde iki kahve ve battaniye ile geldi. Hava serindi. Kahveyi elime verip battaniyeyi üstüme örtüp yanma oturdu. Hiç gecikmeden kafamı omzuna yasladım. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. " huzur bulduğum tek yer senin yanın." Dediğimde saçlarımın arasına öpücük kondurdu. Oğuz "eğer burda kalmak istemezsen korkarsan taşınabiliriz. Ama ben güvenlik için adam ayarladım. Sitede olacaklar hep hem seni hem Melis'i koruyacaklar." Dediğinde "gerek yok taşınmamıza aşkım güvenliği arttırmışsın zaten. Kendime gelirim atlatamayacağım bi şey değil sadece zamana ihtiyacım var." Dedim ve kahvemden bir yudum aldım." Sonra hemen ayaklanıp panikle "benim sınavım var bugüüünnn." Dedim ve içeri koştum. 10 dakika içinde evden çıkmam lazımdı yoksa yetişemezdim. Hemen odaya gidip kot şort tişört giyip çantamı hazırlayıp dişlerimi fırçalayıp aşağı indim. Oğuz "gidelim hadi." Dedi ve evden çıktı. Arabaya binince notlarıma göz attım okula gidene kadar. Okula gelince Oğuz'un yanağından öpüp koşar adım sınıfa gittin ve yerimi aldım. Hoca da içeri girip kağıtları dağıttı...Sınavım bitmişti. Mükemmel geçmemişti ama kalmazdım. Eşyalarımı toplayıp okuldan çıktım. Oğuz'un beklediğini görünce yanına gidip sarıldım ve "neden gitmedin aşkım?" Diye sordum. "Huzursuz olduğunu biliyorum tek dönmeni istemedim." Dedi. Arabaya binince kısık sesle şarkı açtı ve "avm ye gidelim mi alışveriş yapalım." Dediğinde hiç istemesem de onu üzmemek için kafamla onayladım.
Avm ye gelmiştik. Arabayı otoparka park ettikten sonra yukarı çıktık. Oğuz'a dönüp "oyun yerine gidelim miii?" Dediğimde gülümseyerek kafası ile onayladı ve beni kolunun altına alıp yürütmeye başladı. Oyun yerine gelip jeton aldık ve istediğimiz her şey ile oynadık. Sonra da yemek yiyip sinemaya girdik. Saat 10 a gelirken avm den çıkıp eve doğru yola koyulduk. Gerçekten çok güzel bir gün geçirmiştik. Eve gelince pijamalarımızı giyip hemen yatağa girdik ve uyuduk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Arkadaşı
Teen FictionBen Ela birlikte büyüdüğümüz kan bağı olmasa da birbirimize aile olduğumuz grubumuzda Oğuz ''ABİ'' ye küçüklükten beri olan aşkımın büyüdükçe kontrol edemeyeceğim bir boyuta gelmesi sonucu başımıza gelenleri okuyacaksınız. Bol gülmeli keyif aldığını...