Sabah Oğuz'un öpmesi ile uyandım. Gözümü açınca "günaydın güzelim." Dediğinde gülümseyerek "günaydın aşkım" dedim. "Hadi kalk hazırlan kahvaltı hazırlıyorum bende çıkalım sonra alışverişe çok geçe kalmayalım." Dediğinde kollarımı açıp sarılmasını bekledim. O da hiç gecikmeden kollarımın arasına girip kafasını göğsüme koydu. Biraz öyle durduktan sonra "duşa gireyim önce aşkım." Dedim. Kafasını boynuma gömüp "mis gibi kokuyosun zaten." Dediğinde gülümseyip saçlarına öpücük kondurdum. Biraz da öyle durduktan sonra Oğuz kalkıp "sen duşa gir yavrum bende şirketle alakalı birkaç iş var onu halledeyim sonra kahvaltı yapıp çıkalım." Dediğinde kafamla onayladım. Üstümden kalkmadan dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve odadan çıktı. Bende ayaklanıp hızlıca bir duşa aldım ve bakımlarımı yapıp saçlarımı kuruladım. Sonra da giyinmek için giyinme odasına geçip kıyafet seçtim.
Aşağı indiğimde Oğuz masayı hazırlamış beni bekliyordu. Beni görünce hemen ayaklanıp çayları doldurdu. Yerime doğru ilerleyince kolumdan tutup kucağına oturttu. Kahvaltımızı öyle yaptıktan sonra birer bardak daha çay aldık. O sırada Oğuz kafasını boynuma gömüp bir elini bacağımda gezdirdi. İnleyerek "aşkım" dediğimde durmadan "seni çok özledim." Dediğinde "aşkım işlerimiz var." Dedim. Oflayarak elini bacağımdan çekti ve çayını içmeye devam etti. Bende bitirdikten sonra evden çıkıp avm ye doğru yola koyulduk. Avm ye geldikten sonra mağazaları gezmeye başladık. Hem evin eksiklerine hem kendi eksiklerimize hem de düğün için kıyafetlere baktık. Saatler süren alışverişimizden sonra arabaya geçtik. Kıyafetleri bagaja koyduk. Ev eşyalarını kargolamıştık. Oğuz "burda mı yiyelim evde mi?" Dediğinde "evde yemek var aşkım bozulmasın o hem benim pazartesi sınavım da var ona çalışayım." Dediğimde "oy benim akıllı bıdığım." Diyerek alnıma öpücük kondurdu. Arabaya binip yola koyulduk. Yolda Melis aradı. Heyecanla "hemen ne işiniz varsa bize gelin bebeğimizin cinsiyeti belli olduuuu. Akşam yemeğinde bizdesiniz." Dediğinde heyecanla "aaayyyy tamam yoldayız aşkım." Diyip kapattım telefonu. Oğuz'a da durumu anlattıktan sonra hemen eve geçip poşetleri bıraktıktan sonra Melislere geçtik. Melis kapıyı açıp sıkıca bize sarıldıktan sonra içeri geçtik. Herkes burdaydı. Abim "sonunda geldiniz. Hepimiz sizi bekliyoruz cinsiyeti öğrenmek için." Dediğinde hemen boş bir yere oturdum. Melis elime bir zarf verip "cinsiyeti içinde yazıyor. Halası olarak ilk sen bak." Dediğinde derin bir nefes alıp zarfı açtım. Yavaşça içindeki kağıdı çıkartıp yazana baktım. Ardından sevinç çığlığı atarak "ay ohaa oğlumuz oluyoooo." Dediğimde herkes çok sevindi. Özellikle Melis ilk çocuğun erkek olmasını istiyordu. Hemen Oğuz'a sarıldım. O sırada Melis ağlamaya başlamış abim de Melis'i sakinleştirmeye çalışıyordu. O da çok duygulanmıştı ama belli etmemeye çalışıyordu. Ben abime hala kızgındım. Melis sakinleştikten sonra yanıma gelip ''konuşalım mı biraz?'' dediğinde olur anlamında kafamı salladım. birlikte bahçeye çıktıktan sonra bana dönüp ''Ela bak haklısın tamam söylemem gerekiyordu. Ama ben onların yaptığı şeylerden dolayı hiç affedemedim onları. Ya seni kaçırdılar ya. Baba dediğimiz adam seni kaçırdı başka bi oğulları çıktı adam mafya çıktı lan. Zarar gör istemedim. Uzak dur onlardan istedim...'' devam etmesine izin vermeden ''dalga mı geçiyorsun benimle. Lan sen o adamın şirketinde pis işlerini temizliyorsun. Senin ondan ne farkın var. Madem beni bu kadar korumak istiyorsun kendinden de koru abi.'' dedim ve devam etmesine izin vermeden içeri geçtim. Herkes mutfağa geçmişti. Ben de yanlarına gidip Melis'e yardım ettim. Hep birlikte masaya oturup sohbet etmeye başladık. Yemekten sonra Arya uyandı. Kuzey abi onu alıp geldi. Melis de ona yemeklerden ayarladı ve getirdi. Kuzey abinin kucağında iştahla yemeğini yedikten sonra yanıma geldi. Biraz da onunla vakit geçirdikten sonra çok geç olmadan eve geçtik. Odaya çıkıp bilgisayarımı ve not çıkartmak için kağıt kalem alıp mutfağa geçtim. onları bırakıp çay suyu koydum ve odaya geçip makyajımı silip pijamalarımı giyip saçımı ev topuzu yaptım. Tekrar mutfağa geçip yerime oturdum ve ders çalışmaya başladım. Oğuz da duşa girmişti. Kısa süre sonra gelip boynuma bir öpücük kondurdu ve salona geçip telefon ile ilgilenmeye başladı. Onun da işleri vardı sanırım. Bir süre sonra Oğuz elinde bir tabak çilek ve erik ile yanıma oturup ''bebeğimiz ders çalışıyo ona iyi bakalım.'' dediğinde gülümseyerek yanağından öptüm ve ders çalışmaya devam ettim. Oğuz da biraz yanımda takıldıktan sonra içeri geri geçti. Bir saatin sonunda yorulmaya başladığımı hissettiğim an of çekip kafamı kaldırdım. Oğuz elinde soğuk kahve ile yanıma geldi ve kahveyi masaya bırakıp ''bugün kahve içmedin bebeğim yapamazsın normalde kahvesiz.'' dediğinde gülümseyerek ''yiaaa aşkıımmm.'' dedim. Bu halim Oğuz'un hoşuna gitmiş olacak ki gülümseyerek bana baktı. Yaklaşıp saçlarımın arasına birkaç öpücük bırakıp ''hadi ben bölmeyeyim dersini.'' dedi ve tekrar içeri geçti.
Ders çalışmam bitmişti. Oğuz ciddi bir şekilde bir şeylerle uğraşıyordu ve çok seksi görünüyordu. Onu çok özlemiştim. hızlıca oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. Kucağındaki bilgisayarı kaldırıp ben oturdum ve kollarımı boynuna dolayıp saçlarıyla oynamaya başladım. Hiç gecikmeden kollarını belime sarıp iyice kendine çekti. Yüzümü yüzüne yaklaştırıp ''seni çok özledim.'' dediğim an dudaklarıma yapıştı. Hiç gecikmeden karşılık verdim. Bir elini tişörtümden içeri sokup vücudumda gezdirmeye başladı. Hiç beklemeden tişörtümü ve tişörtünü çıkarttım. Öpücüklerimle boynundan başlayarak aşağı doğru yol çizdim. Hemen beni koltuğa bırakıp üstüme çıktı...
İşimiz bittiğinde beni kucağına alıp odaya çıktı. Onun tişörtünü üstüme giymiştim. Hiç gecikmeden yatağa girip derin bir uykuya daldık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Arkadaşı
Teen FictionBen Ela birlikte büyüdüğümüz kan bağı olmasa da birbirimize aile olduğumuz grubumuzda Oğuz ''ABİ'' ye küçüklükten beri olan aşkımın büyüdükçe kontrol edemeyeceğim bir boyuta gelmesi sonucu başımıza gelenleri okuyacaksınız. Bol gülmeli keyif aldığını...