Ben Ela birlikte büyüdüğümüz kan bağı olmasa da birbirimize aile olduğumuz grubumuzda Oğuz ''ABİ'' ye küçüklükten beri olan aşkımın büyüdükçe kontrol edemeyeceğim bir boyuta gelmesi sonucu başımıza gelenleri okuyacaksınız. Bol gülmeli keyif aldığını...
3 gün sonra Bugün mezuniyet vardı. Aslında hiç gitmek istemiyordum çünkü okuldakilerin çoğu ile samimi değilim ve Melis de okulu dondurduğu için pek de keyfim yok açıkcası. Hoşuma giden tek şey Oğuz ile gidecek olmamız. Sabah uyandığımda Oğuz'un göğsüne kafamı koydum ve yanağına bir öpücük bırakıp tırnaklarımı vücudunda gezdirdim. Bu hareketime uyanıp beni bir anda altına aldı ve "ufaklık yaramazlık istiyo galiba sabah sabah." Dediğinde dudağımı ısırdım ve "seni çok özledim." Dedim. Eve giren adamdan sonra Oğuz çok tedirgin yaklaşıyordu bana. Tetiklenmemden korktuğu için. Ben özlediğimi söylediğim an dudaklarıma yapışması bir oldu. Öpüşürken elleriyle bileklerimden tutup yukarıda birleştirdi ve boynuma yöneldi. Bir süre sonra geri çekilip tişörtümü ve şortumu çıkarttı. Gece yatarken sütyen giymediğim için çok kısa sürede karşısında don ile kalmıştım. Ben de onun eşofmanını çıkartıp üstüne çıktım. Boynunu emerken tırnaklarımı vücudunda gezdiriyor çizikler bırakıyordum. Dudaklarına yapışıp elimi erkekliğine götürdüm ve öpüşmemizin aksine yavaşça okşamaya başladım. Bu durum onu deli etmiş olacak ki çok kısa süre içinde beni altına alıp aynı şekilde elini kadınlığımda gezdirmeye başladı. Ben zevkten deliye dönerken bir yandan saçlarından çekiştiriyor bir yandan içime girmesi için yalvarıyordum. Bir çırpıda donumu çıkartıp aşağı doğru yöneldi ve yalamaya başladı. O yaladıkça ben zevkten deliye dönüyor deli gibi inliyordum. Bir süre sonra dilimi içeri tutmasıyla ağzımdan yüksek sesli bir inleme çıktı. Diliyle içimde gel git yaparken boşalmak üzereydim. "Aşkımm" diye inlememle dilini içimden çıkartıp "boşal" diyerek dilini gezdirmeye devam etti. Kısa bir süre sonra da çığlık çığlığa ağzına boşaldım. Durmayıp yalamaya devam ediyordu. Saçlarından çekiştiriyor deli gibi zevk alıyordum. Bu sefer beni boşaltmadan doğruldu ve yatağa uzanıp beni üstüne aldı. Organımı onun ağzına denk getirerek ben de onun organını ağzıma aldım. O hızlandıkça ben hızlanıyordum ben hızlandıkça o hızlanıyordu boşalmasına fırsat vermeden kalkıp erkekliğini içime aldım ve üstünde zıplamaya başladım. O da eliyle beni yönlendiriyordu. Çok kısa süre içinde ikimiz de boşaldık. Beni altına alıp dudaklarıma tekrar yapıştı. Bir eliyle mememi sıkarken diğer eli arsızca vücudumda dolanıyordu. Parmaklarını içime sokup yavaşça gel git yapmaya başladı. Kendimi tutamıyor sürekli boşalmak istiyordum. İkimizin de zevkten gözü dönmüştü. Erkekliğini içime sokup gel git yapmaya başladı...
İkimiz de birbirimizi o kadar çok özlemişiz ki odanın her köşesinde deli gibi seviştikten sonra yorgunluktan baygın düştük. Mezuniyete birkaç saat kala uyanıp duşa girip hazırlanmaya başladık. Ben hazırlanırken Oğuz ikimize de sandviç yaptı. Onları yedikten sonra sohbet ede ede hazırlanmaya devam ettik. Hazırlandıktan sonra da evden çıkıp yola koyulduk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Müzik eşliğinde mezuniyetin yapılacağı alana geldik. Oğuz arabadan inip kapımı açtı ve girmem için kolunu uzattı. Hiç beklemeden koluna girip yürümeye başladım. Biz yaklaşık bir saat geç kalmıştık. Çok da durmak istemiyordum zaten. Bir iki saat takılıp dönerdik. Kep atma işlemi dün gerçekleşmişti. Bugün ekstra bir daha atmayacaktık. Kendimize uygun bir masa bulup oturduktan sonra sohbet etmeye başladık. Bir süre sonra yanımıza Ebru ve birkaç arkadaşı geldi ve hep birlikte sohbete devam ettik. İyi insanlara benziyorlardı. Oğuz kokteyl almak için gittiğinde ben de lavaboya gittim. Aşırı sıkılıyordum çok keyifsiz bir ortamdı. Biraz makyaj tazeleyip saçımı düzelttikten sonra birkaç tane fotoğraf çekilip geri döndüm. Oğuz'un yanına gidip "ya kalkın dans edelim oturmaya mı geldiiikk." Dedim ve Oğuz'un elinden çekiştirdim. O da ikiletmeden kalktı ve benimle dans etmeye başladı. Bir iki saat boyunca aralıksız dans ettik. Çok yorulmuştum. Bir anda hareketli müziği romantik müziğe çevirdiler. Ne oluyor diye etrafa bakınırken arkamı döndüğümde Oğuz'un elinde yüzükle diz üstü çökmüş beni beklediğini görünce ufak çaplı bi şok yaşadım. Oğuz bana bakıp "şu dünyanın bana kattığı en güzel şeysin. İyi günümde de kötü günümde de saçmaladığımda da her zaman her koşulda yanımda olduğun için çok şanslıyım. Bir ömür seninle olmak seninle yaşlanmak seninle bir gelecek istiyorum. Soyadımı benimle paylaşır mısın? Benimle evlenir misin?" Dediğinde dolu gözlerimle hiç beklemeden "EVEEETTT" diye yüksek sesle bağırdım. Ayağa kalkıp yüzüğü taktı ve belimden tutup sıkıca sarılıp etrafında döndürdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beni kucağından yere indirdiğinde de dudağıma bir öpücük bıraktı. Biraz daha orada takıldıktan sonra ordan çıkıp restoran a gittik. Yemeklerimizi sipariş ettikten sonra nasıl bir düğün istiyoruz ne zaman istiyoruz bunu konuşmaya başladık. Oğuz'a kalsa hemen şimdi evlenmeliydik. Ama ben yeni mezun olmuştum ve hemen bir düğün koşuşturmasına girmek istemiyordum. Biraz evde dinlenip vakit geçirdikten sonra işe başlamak istiyordum. Acelemiz yoktu. Zaten evli çiftler gibiydik sadece adı "evlilik" değildi. Çalışırken her şeyi yavaş yavaş yapmak istiyordum. Oğuz'a da bunu bu şekilde anlattım. O pek uzatmak istemese de ısrar etmedi. Ben işe başlamadan isteme olurdu sonrası yavaş yavaş ilerlerdi zaten. Yemeklerimizi yerken sohbetimize devam ettik. Saat 1 e gelirken ordan çıkıp eve geçtik ve pijamalarımızı giyip yattık...