Abimin Arkadaşı

24. Bölüm

Sabah şiddetli baş ağrısı ile uyandım. Alkolü fazla kaçırmışım sanırım. Hemen mutfağa gidip bir şeyler atıştırdım ve ağrı kesici içip odaya tekrar geçtim. Oğuz yatakta yoktu. Birkaç saniye düşünsem de işe gitmiştir diyerek kendimi yatağa attım ve tekrar uyumaya başladım.
Bir süre sonra kapının çalması ile yerimden sıçrayarak kalktım. Kapıyı açtığımda karşımda Melis vardı heyecanla içeri girerken bir yandan da "ooo kızım akşam oldu daha yatıyorsun gelinlik modeli bakacağız geel. Yarın da deneme var. Geliyorsun dimi?" Dediğinde önce kafamla onaylayıp sonra "Nurten teyze de gelir gelmeyeyim istersen huzursuzluk çıkmasın." Dediğimde Melis'in suratı düştü ve "annemler hamile olduğumu öğrendi benimle konuşmuyorlar o yüzden." Dediğinde dudak büzüp onu kollarımın arasına aldım ve sıkıca sarıldım. "Tamam sen geç içeri ben hem yiyecek bir şeyler getireyim hem güzel bir kahve yapayım kafana yatan bi model varsa bugün bile alabiliriz." Dediğimde neşeyle suratıma bakıp kafasıyla onayladı. Mutfağa gidip hızlıca ikimize birer tost yaptım yanına da meyve suyu koyup içeri geçtim. Melis beğendiği modelleri sırayla bana gösterip anlatıyordu. Bende tostumu yerken onu dinliyordum. Kapı çalınca kalkıp açmaya gittim. Abim ve Oğuz gelmişti. Abime dönüp "oooo yüzünü gören cennetlik paşam." Dediğimde gülüp "düğün telaşına gir sizi de göreceğim." Dediğinde gülüp Oğuz'a sarıldım ve hep birlikte içeri geçtik. Melis bir anda kitabı kapatıp kaşlarını çattı ve abime bakıp "niye geldin görmemen lazım." Dediğinde göz devirip "kanka üstünde görmemesi lazım kitapta görebilir." Dediğimde "hee" diyerek kaldığı sayfayı geri açtı ve bana anlatmaya devam etti. Lafını bölüp "nasıl bir yerde yapacaksınız düğünü?"  Dediğimde Melis "aslında annenlerin yaptığı yeri çok beğendim ama çok gereksiz gibi de geliyor o kadar kişi gelmeyecek düğüne. Ama yine de şık istiyorum." Dediğinde deftere yaklaşıp "o zaman bu ikisini ele bunlar çok sade kalır bak şu tarz şeyler olabilir." Diye göstermeye başldım. Abim ve Oğuz da kendi arasında konuşuyordu. Bi anda kafamı kaldırıp "siz şirket işini ne yaptınız? Kaç aydır bir şirket açacaksınız." Dediğimde abim  "her şey üst üste gelince o kaldı biraz ya." Dediğinde kafamla onayladım.
Saatlerdir dergilerden Melis'e gelinlik bakıyorduk. Oflayarak ayağa kalktım ve "burdan bakmak yerine neden üstünde görmüyoruz?" Dedim. Melis beni onayladı. Odama çıkıp hızlıca hazırlandım ve arabanın anahtarını abimden alıp evden çıktık.

Uzun bir yoldan sonra gelinlikçiye gelmiştik. Melis hemen modellere bakmaya başlarken bende soğuk kahve rica edip boş bir yere çantamı koydum. Melis'e yakışabileceğini düşündüğüm modelleri Melis'e gösterdim o da beğendiklerini kabine göndertti. Kahvem gelince Melis'in kabininin karşısına oturdum ve onun giyinmesini bekledim.

Uzun bir süre sonra bir model beğenmiştik. O gelinlik denedikçe ben duygulanmıştım. Şaka gibi geliyordu. Çocukluk arkadaşım kız kardeşim gibi gördüğüm insan abimle evlenecekti. Hemde bebekleri olacaktı. Ne ara bu kadar büyümüştük? Gelinliği aldıktan sonra Melis "ay Elaaa tiremisu mu yesek?" Dediğinde gülümseyip "oy sen aşerdin mi? Yiyelim tabi." Dedim ve tatlıcıya gittik. Kafeye geldiğimizde cam kenarı bir yete oturup siparişlerimizi verdik. Melis tiremisu ve latte söylerken bende san sebastian ve latte söyledim. Sohbet ede ede tatlılarımızı yiyip kahvelerimizi içtikten sonra hesabı ödeyip arabaya geçtik.
Eve geçtiğimizde abim Oğuz ve Kuzey abi sohbet ediyordu. Arya da oyuncaklarla oynuyordu. Kapıyı kapatıp "biz geldiiiikkk." Diye seslenince Arya bana dönüp ayaklandı ve "Ela Ela." Diyerek hızlı adımlarla yanıma geldi. Elimdekileri bırakıp "oy benim prensesim burdaymııışşş. Halasının kuzusuuu." Diyerek kucağıma aldım ve her yerini öpmeye başladım. Oğuz "kızlar da geldiğine göre akşam yemeğini dışarda mı yesek?" Dediğinde tam bi şey diyecektim ki Melis "ay olur abiii ne iyi düşündün valla bende çok acıkmıştım." Dediğinde şaşkınca ona bakıp "az önce tatlı yedik." Dedim. Melis "acıktım ya." Dediğinde Kuzey abi "hamilelik yapar sende hamile olunca anlarsın." Dediğinde bi elimi hayır anlamında sallayarak (çünkü kucağımda Arya var) "aman yok ben önce kariyer istiyorum. Hem zaten Arya var e Melis de hamile onlardan bir şeyler öğreneyim sonra anne olurum." Dediğimde Oğuz boğazını temizleyerek "yalnız ben yaşlanıyorum haberin olsun." Dediğinde gülüp "yok canım daha çok gençsin." Dedim. Arya kucağımda huysuzlanınca onu yere bırakıp "hazırlanayım o zaman." Diyerek odaya geçtim.

Saçımı ve makyajımı düzenleyip odadan çıktım. Ben geçince herkes ayaklandı ve hep birlikte evden çıktık. Abime dönüp "ben süreyim mi lütfennnn çok özlemişim araba sürmeyi." Dediğimde kafası ile onayladı. "Yes bee." Diyerek hemen şoför koltuğuna geçtim. Yan tarafa Oğuz arkaya da diğerleri oturmuştu. Hemen konumu açıp yola çıktım. Zaten yakındı.
10 dakikanın sonunda gelmiştik. Arabayı park edip içeri geçtik ve güzel bir masaya oturduk. Yemeklerin siparişini verip sohbet etmeye başladık. Yemek gelince de yemek boyunca da sohbet hiç bitmedi. Bir iki saat sonra hesabı ödeyip kalktık ve yürüyerek sahil kenarına gidip kenarda satış yapan dondurmacılardan dondurma aldık. Oğuz beni kolunun altına alıp dondurmasını burnuma değdirdi ve yüzüme eğilip burnumu öperek yalayınca sırıtarak ona baktım ve yanağına uzun bir öpücük kondurdum. Bir süre yürüyüş yaptıktan sonra arabaya geçtik. Kuzey abileri evine bırakıp eve geçtik. Sonra da herkes odalara dağıldı. Makyajımı silip pijamalarımı giyip yatağa yerleşmiş olan Oğuz'un kollarına bıraktım kendimi...