Ben Ela birlikte büyüdüğümüz kan bağı olmasa da birbirimize aile olduğumuz grubumuzda Oğuz ''ABİ'' ye küçüklükten beri olan aşkımın büyüdükçe kontrol edemeyeceğim bir boyuta gelmesi sonucu başımıza gelenleri okuyacaksınız. Bol gülmeli keyif aldığını...
Sabah kalkıp hızlıca hazırlanmaya başladım. Birkaç gün sonra sınavlar başlıyordu. Bütlere kalmak istemiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Okulun yakınlarındaki bir kafeden sandviç ve kahve alıp okula geçtim. Bilerek erken gelmiştim. Hemen kütüphaneye geçip ders saatine kadar ders çalıştım. Bir süre sonra başım ağrımaya başladı ve sınıfa geçip Oğuz'a mesaj attım uyanmış mı diye. Biraz onunla mesajlaştıktan sonra Melis'e yazdım. Onunla sohbet ederken Gamze ve Ebru yanıma geldi. Ebru "Ela iyi misin modun düşük gibi?" Dediğinde Gamze bir şey dememe fırsat vermeden "ne olacak canım ayrılmışlardır. İnşallah yani. Ayrıldınız mı? Yazacağım ona göre?" Dediğinde sırıtarak suratına bakıp "yok canım evleneceğiz ev düğün işleriyle uğraşıyoruz bi yandan yorgunum o yüzden." Dediğimde suratı düştü. Ebru "aaa çok sevindimm." Dedi. Gamze onun peşine Ebru'yu kolundan sürükleyerek götürdü. Ebru ve Gamze kuzendi. Ebru iyi kızdı ama Gamze için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Melis ile konuştuktan kısa bir süre sonra hoca geldi ve derse başladık.
Saat 16.00 olmuştu. Dersim yeni bitmişti ve baş ağrısından ölmek üzereydim. Sınıftan çıkıp aşağı indim ve bahçeye çıktım. Oğuz'u görünce şaşkınca ona baktım. Bugün yoğun bir günüydü bildiğim kadarıyla ve görmeyi beklemiyordum. Koşar adım yanına gittim ve boynuna atladım. Bunu bekliyormuş gibi belimden tutup kucağına aldı ve boynuma gömülüp derin nefesler almaya başladı. Kısa bir süre sonra da beni yere indirip "kızım ben sensiz birkaç saat bile yapamamaya başladım çok özlüyorum seni." Dediğinde gülümseyip kafamı omzuma doğru eğdim ve "yiaa aşkıımm." Diyip dudağına bir öpücük bıraktım. Oğuz "hadi gidip yemek yiyelim sonra da sana bir sürprizim var. " dediğinde heyecanla ona baktım. Tam ne olduğunu soracaktım ki "boşuna sorma söylemeyeceğim adı üstünde sürpriz." Dedi ve kapımı açıp benim geçmemi bekledikten sonra kendi şoför koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı. Sahil kenarında sık sık gittiğimiz köfteciye gittik ve köfte ekmek ayran alıp yemeye başladık. Oğuz ile öyle bir ilişkimiz vardı ki birbirimize hem arkadaş hem abi hem kardeş her şey olabiliyorduk. Birbirimizi yaptığımız hiçbir şeyde yargılamadan kırmadan dökmeden fikrimizi açıklıyor yeri geliyor sorunları çözmek için beraber kafa kafaya veriyorduk. Belki de bu kadar güçlü bir ilişkiye bu yüzden sahiptik. Tabi ki ikimizin de farklı düşündüğü tartıştığı noktalar oluyordu ama işin sonunda yine ortak nokta buluyorduk. Sohbet ede ede ekmek aralarımızı yedikten sonra yola koyulduk. Spotify dan şarkı açtık ve ona eşlik ede ede yola devam ettik. Bir süre sonra yeni eve gittiğimizi anladım ama neden buraya gelmiştik ki? Oğuz'a dönüp "neden geldik?" Dediğimde Oğuz "sürpriz buydu. Sen daha bitmesine birkaç ay var zannediyorsun ama evin bütün işi bitti. İstediğin an taşınabiliriz eve. Hem şimdi gör istedim hem de değiştirmek istediğin şeyler varsa değiştirelim diye düşündüm." Dedi. Gözlerim dolmuştu. Çünkü ikimiz de çok hevesliydik bu ev için. Bu kadar kargaşada hem beni hem işini ihmal etmeden evi halletmiş olması gerçekten çok büyük bir başarıydı. Yaklaşıp yanağından öptüm ve sulanan gözlerimden dolayı akan burnumu çektim. Oğuz "güzelim ağla diye yapmadım ama kıyamam göz yaşlarına." Dediğinde dudak büzüp "seni hak edecek ne yaptım?" Dediğimde kocaman gülümsemesi ile bana döndü ve "asıl ben seni hak edecek ne yaptım? Keşke daha e açılsaydım sana. Bilseydim böyle olacağımızı korkmasaydım..." dediğinde "keşke demenin bi anlamı yok şimdi bak nasıl bi noktadayız. Önemli olan bu." Dedim ve yanağına bir öpücük daha koydum. Kısa bir süre sonra da eve gelmiştik. Arabayı evin otoparkına park edip arabadan indik. Oğuz anahtarı bana verip "sen aç." Dediğinde hemen elinden anahtarı alıp koşar adım kapıya yöneldim. Anahtarı kapıya taktım ve derin bir nefes alıp kapıyı açtım. İçeri girdiğim an büyülenmiştim. Hemen her yeri gezmeye başladım. Çok iyiydi. Aşırı beğenmiştim. Hemen Oğuz'a dönüp sıkıca sarıldım ve "mükemmel olmuş her detaya bayıldım." Dedim. Çok duygulanmıştım ve kendimi tutamadım. Gözümden birkaç damla yaş akınca Oğuz onları parmaklarıyla silip sıkıca sarıldı bana ve "her şeyin en güzelini hak ediyorsun değiştirmek istediğin bir şey..." devam etmesine izin vermeden "her şey mükemmel olmuş hiçbir şeyi değiştirmek istemiyorum. Yani normalde olsa bu kadar koyu bir banyo istemezdim ama o koyuluk bile çok yakışmış." Dedim.